-30-

4.7K 204 133
                                    

📍Pamir Bolat ( ilk defa soyadını ve tipini oğreniyorsunuuuz ;)
📍Buğra Ozansoy

_____________
Acı...

Bütün bedenimi esir almış bir acıyla gözlerimi araladım. Görüşüm bulanıktı. Düzelmesi için birkaç kere gözlerimi kırpıştırdım.

Beyaz tavanla karşılaştığımda nerede olduğumu anlamak zor olmadı. Hastanedeydim.

Aklıma tek tek anılar düşerken sıkıca gözlerimi kapattım.

Kaçırılışım, vücuduma kesikler atılması, günlerce baygın kalmam, uyandığımda o nalet herifin bana dokunması, öldüresiye tekmelenmem ve... En güzeli: Savaş Kayahan'ın beni bulması...

Buraya nasıl getirilmiştim, ne kadar zaman geçmişti bilmiyordum ama sanki hayal meyal hatırlıyordum. Ya da bu aklımın bana bir oyunuydu. Çünkü hatırladığım şeylerden biri Savaş'ın benden özür dilemesiydi. Ama Savaş Kayahan kimseden özür dilemezdi, her ne olursa olsun.

Gözlerimi açtım. Başımı hafifçe oynatarak etrafa baktım. Bakışlarım dışarıyı gösteren cama döndüğünde onu gördüm...

Sanki  nefesim kesilir gibi oldu. Sanki bi' anlığına huzura kavuşmuştum.

Bakışları bende değildi, yere doğru bakıyordu. Kaşları çatıktı. Yine kesin bir şeyler düşünüyordu kara kara.

Yüzümde gülümseme oluşmasına engel olamadım. Ağrılarımın izin verdiği kadarıyla gülümsedim.

Bakışları yavaş yavaş yerden kaldırdı. Bir anlığına bana baktı ama sonra başını çevirdi. Uyandığımı fark etmemiş gibiydi.

Ama saniyesinde başını tekrar bana çevirdi. Gözlerinde gördüğüm şaşkınlık gülme isteği uyandırdı.

Şaşkın gözlerini birkaç kez kırptıktan sonra kendini toparladı. Duygusuz haline bürünürken camın önünden ayrıldı. Birini çağıracağını tahmin ettim.

Bakışlarımı tekrar tavana çevirdim. Kaç gündür buradaydım acaba? Her yerim ağrıyordu.

Düşünmek istemediğim, yok saymak istediğim anlar aklıma düştü o an. Bana dokunmuştu... O adam bana dokunmuştu... Sonra aklıma beni tuttukları oda geldi. Titreyen lamba, eski yatak, eski masa, küçük pencere...

Ellerimle kulaklarımı kapattım.

"Hayır! Hayır!"

O andaydım. O odadaydım. Her şey tekrarlanmıştı sanki. Az sonra o adını bile bilmediğim adam içeri girip tekrar bana dokunacaktı sanki.

Doktor içeri girdi. Savaş yoktu, neredeydi? Gözüm cama kaydı. Oradaydı. Endişeli gözüküyordu. Doktor bana yaklaşmaya çalıştı.

"Hayır! Yaklaşma bana! Istemiyorum!" bağırdım tüm  gücümle.

O sarışın adam bana yaklaşıyordu. Yüzündeki iğrenç sırıtış midemi bulandırıyordu. Başımı iki yana salladım. Kaçacak yerim yoktu. Bu kabus bitsin istedim.

Deli gibi çırpınıyordum yatağın içinde. Neredeydim ben? Hangi ben gerçekti? O anda mıydım, yoksa bu anda mı? Neler oluyordu? Bu beynimin bir halüsinasyonu muydu? Korkuyordum.

Doktor bana yaklaşmaya çalıştı. Elindeki iğreni gördüm.

Masanın üzerindeki bardağa uzandım. Rastgele firlattım ama o nalet herife denk gelmedi. Pes etmedi, yaklaşmaya çalıştı. Kaçmazsın der gibi bakıyordu. Gözlerimi kapattım yok olmak istermişcesine.

Siyaha TutkunWhere stories live. Discover now