-33-

4.1K 191 156
                                    

Şuraya meteor bir Savaş Kayahan bırakayım...
_______________
Duyduklarım gerçek miydi? Yoksa bir yanılgı mı? Kesinlikle gerçek olamayacak kadar uzaktı bana.

Bir süre boş boş baktım Savaş'ın suratına. Sonra kendime engel olamayıp "Güzel şakaydı. Şimdi gerçekleri konuşalım." dediğimde "Ben şaka yapmam. Evleniyoruz dedim." dedi bastırarak.

Derin bir nefes aldım. Ne demek evleniyoruz? Nereden çıktı bu?

"Ne demek bu Savaş? Hiçbir şey anlamıyorum. Niye evleniyoruz?" diye sordum. Kırk yıl düşünsem bu soruyu soracağım aklıma gelmezdi.

Savaş benimle evlenmek mi istiyordu? Yoksa bu da bir zorunluluk muydu? Kalbim birinci seçeneği isterken aklım ikinci seçeneğin olduğunu biliyordu.

"Seni korumam için evlenmemiz şart." dedi kesin bir dille. Aklım yine haklı çıkmış, kalbim ise yine bir hasar almıştı. Her şeyin zorunluluğa bağlanması, ucunda hiçbir duyguyu barındırmaması her seferinde kalbime zarar veriyordu.

Gözlerimin dolmaması için çaba verirken bakışlarımı denize çevirdim. Birkaç saniye sonra dişlerimin arasından "Istemiyorum." dedim sinirle.

Hayatıma zorunlulukların yön vermesinden bıkmıştım. Kalbimin her savaşta mağlup olmasından yorulmuştum. Gücüm tükeniyor gibiydi.

Savaş buz gibi sesiyle "Sana seçim hakkı sunmuyorum." demesiyle bakışlarım ona döndü. "Evleneceğimizi söylüyorsun! Ama bana seçim hakkı mı sunmuyorsun?!" diye bağırdım kendime engel olamayıp.

Gözleri buz gibiydi. Kendinden taviz vermiyordu. Duygularını yine ustalıkla gizliyordu. Bu beni daha çok delirtiyordu.

"Cevap versene Savaş!" dedim bağırırken. Yumruk yaptığım ellerimle sinirle Savaş'ın göğsüne vuruyordum. Kendime engel olamıyordum.

Savaş bileklerimden tutup beni durdurdu. Yüzlerimiz yakındı. Derin derin nefes alıyordum. Gözlerim sinirden dolmuştu.

Gözlerime baktı uzun uzun. Hiçbir duygu yoktu gözlerinde. Dudaklarını araladı usulca. Ardından "Seni korumam gerekiyorsa... Senin fikrini bile almam Masal. Her şeyi gözden çıkarırım." dedi kısık sesle.

Başımı salladım usulca. Içimdeki kırgınlık yerini korusa da bir şey demedim. Konuşsam daha çok kırılacaktım. Biliyordum.

"Evleniyoruz o zaman?" dedi fısıldayarak. Nefesi yüzüme çarpmıştı. Bütün vücudumun titrediğini hissettim. Gözlerime kenetlediği gözleri dudaklarıma kaydı. Yutkundum.

"Peki... Evlenelim." dedim kısık sesle. Bileklerimi tutan elleri yavaşça gevşedi. Ardından bileklerimi bıraktı.

Boşta kalan ellerinden birini belimde hissettim. Nefesim titredi. Diğer elini yanağıma çıkardı. Tehlikeli bir yakınlaşmaydı. Fazlasıyla tehlikeli...

 Fazlasıyla tehlikeli

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Siyaha TutkunWhere stories live. Discover now