-12-

5.6K 210 203
                                    

Medya= Savaş Kayahan
___________
Karşımda gördüğüm Pamirle kaşlarımı çattım. "Sen ne yaptığını sanıyorsun. Hangi hakla?" diye kızdım. Ellerimle onu itip değneklerimden güç aldım.

    Pamir sırıtarak "Sen ne kadar kaba bi kız oldun böyle?" deyince sinirimi bozmaya çalıştığını anladım. Kendimi frenleyerek "Sende ne kadar salak bi çocuk oldun böyle?" diye lafı soktum. Zafer kazanmışçasına gülümserken Pamir duruşunu bozmamaya çalışırken küçük bir kahkaha attı.

  Ardından "Noldu Savaş sana yüz vermedi diye hırsını benden mi alıyorsun?" deyince bende umursamaz bir şekilde "Sence Savaş umrumda mı? Tamam çok sıktın hadi git." dedim.

Pamir bana yaklaşıp "Kızdırdık mı seni güzellik?" diyerek elini saçıma uzattı. Tam elini iteceğim sıra pat diye kapı açıldı. Bi an sıçrayıp gelen kişiye baktığımda bu kişinin Savaş olduğunu anladım.

     Pamir saçıma uzattığı elini geri çekip sırıtarak "Oo Savaş. Bende senden bahsediyordum." dediğinde bende "Of bi sus ya. Nasıl bi salaksın?"dedim. E ama haklıyım yani.

    Daha sonra Savaşa dönüp onun sert bakışlarınu umursamadan "Sen niye gelmiştin?" diye sordum. Daha demin sevgilisini koruyodu ya.

     Savaşta benim sorumu umursamadan sinirle "Bunun ne işi var burada?"diye sorunca bende "Ne biliyim ben. Ona sor onu da. Bi salın beni." diye sızlandım.

     Pamir ise bu sefer "Aa güzellik kırılıyorum bak. Insan benim gibi bir yakışıklıdan sıkılır mı? Tamam şu suratsızdan sıkılabilirsinde." diyerek Savaşı gösterdi. Gözlerimi devirerek "Boş yapma bence Pamir." dedim. Ay suanda ne kadar gıcık bi insan oldum ya. Kendi kendike gıcık oldum ama olsun. İçsesimi susturup olaya döndüm.

Savaş her an Pamire saldırcakmış gibi duruyordu. Pamir de fark etmiş olacak ki "Daha sonra görüşürüz güzellik." diyip yanağımdan makas alıp hızlıca burdan çıktı.

   Savaş neredeyse peşinden gidecekti ki kolundan tutunca durdu. Gözleri elimin olduğu yere bakınca elimi çektim. Hafifçe öksürerek "Sen niye geldin?" diye sordum.

   Savaş sinirli sesiyle "Çardaktaki tavırların neydi öyle?" diye sordu. Bende ona inat "Ne tavırı? Bir şey mi yaptım?" diye sordum. Evet şuan birazda çocuk gibi davranıyordum.

      Savaş uyarıcı bi sesle "Masal!" deyince bende sinirle "Ne var ya? Iki hafta yoktum ben yoktum. Bi tepki bile vermedin. Hep cok sevgili Sezeni korudun bana karşı. Onun haksız olduğunu bile bile. Neyim ben süs köpeği falan mı? O tavırlarım gayette normaldi." dedim.

    Ben sinirle solurken Savaş yavaşça üzerime gelmeye başladı. Ama geri kaçmadım. Tam tersine çenemi yukarı kaldırarak güçlü imajı verdim kendime. Savaş dibime kadar girip gözlerini gözlerime sabitledi. Şuan birbirimizin nefesini hissedecek kadar yakındık.

    Savaş gözlerimin içine bakmaya devam ederken "Ben kimseye gitme dememişken sana dedim. Sen ne yaptın? Gittin... Asıl sen benim ne tepki vermemi bekliyordun? Her şeyin bir sebebi vardır. Sezeni korumamında bir sebebi var. Ama bunları bilmediğin için bana kolayca kızabiliyorsun." dedi sakince.

     Savaşın ilk defa bu kadar uzun konuştuğuna mı şaşsam yoksa söylediklerine mi?

   Ama benimde kendimce haklı sebeplerim vardı. Onun yaptığı gibi gözlerinin içine bakarken "Çok yara almıştım. Kalbim yaralırken ayağa nasıl kalkabilirdim. Uzaklaşmam lazımdı.  Biri bana gitme derken gitmek benim içinde kolay değildi. O sebeplerin ne bilmiyorum ama umarım haklı sebeplerdir. O sebepleri geçtim. Cete bile bana yakınken sen niye bana bu kadar uzaksın Savaş, neden?" dedim.

Siyaha TutkunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin