-4-

7K 284 124
                                    

Düzenlendi✔️
__________
Yazarın anlatımından:

Ayça kantinde oturduğu sandalyede rahatsızca kıpırdanırken bir kez daha saate baktı. Dakikalar dakikaları kovalarken Masal hala ortada yoktu. Ayça sıkıntıyla yerinden kalktı. Çok bile beklemişti.

Endişeyle kantinden çıkıp sınıfa gitti. Ardından lavaboya. Okulun içindeki bütün olası yerlere baktıktan sonra nefes nefese bahçeye çıktı. Gözleri, arkadaşını arıyordu. Yeni tanışmalarına rağmen kardeşi gibi hissettiği arkadaşını...

Ümitsizlikle kendini bir banka attı ve bir kez daha aradı telefonla. Çaldı, çaldı ve kapandı. Bir eli kalbinin üzerine gitti. Elinin altındaki kalp korkuyla çarpıyor, göğüs kafesini zorluyordu. Korktuğunu haykırıyordu sanki.

Bu kez ellerini saçlarına daldırdı ve sakince düşünmeye başladı. Okulun içinde değildi. Haber vermeden eve de gitmezdi. Tek tek tarttı bütün olasılıkları. Ve bir anda ayağa kalktı. Bakmadığı tek yer kalmıştı. Orada olmasını diledi.

Koşarcasına okulun arkasına gitti. Merdivenin başlangıcındaki boşluk onu ümitsizliğe itse de durmayarak ilerledi ve merdivenlere yaklaştı.

Gördüğü görüntü kalbini sıkıştırdı.

Masal hareketsizce yatıyordu yerde. Sandalyesi hasar görmüştü, Masal da. Ayça hızlıca merdivenlerden indikten sonra diz çöktü Masal'ın yanına. Titrek elleriyle yüzünü avuçlarken "Ma-masal?" diyebildi sadece. Gözleri, arkadaşının başından akan ince kan sızıntısında takılırken onu kaldırmaya çalıştı.

Onu kaldıracak gücü kendinde bulamazken birkaç damla gözyaşı akıttı gözlerinden. Yavaşça kafasını yere koydu ve alnına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. "Bekle, hemen geleceğim."

Fısıltı halinde kurduğu cümleyle koşarak okulun ön tarafına gitti. Aklında yardım isteyebileceği biri vardı. Bora, Bora Akın.

Nefes nefese, gözyaşları içinde çardağa koştuğunde bütün gözler ona döndü. Elini çardağın ahşap çitine dayayarak güç almaya çalıştı. Çete ayaklanırken Bora, Ayça'nın karşısına geçti. "Ayça ne oldu?"

Ayça buğulu gözlerini kaldırıp Bora'ya bakarken "Masal..." dedi sadece. Ardından güçsüzce ekledi. "Masal, okulun arkasında. Merdivenlerden düşmüş, baygın."

Hepsinin gözlerinden şaşkınlık dalgası geçerken Savaş beklemedi ve okulun arkasına koştu. Diğerleri onun hareketlenmesiyle peşinden gittiklerinde merdivenlere vardılar.

Savaş, Masal'ın yanına eğilip önce nabzını yokladı. Parmak uçlarında hissettiği kalp atışlarıyla belli belirsiz rahat bir nefes bırakırken sarsmamaya dikkat ederek kucağına aldı Masal'ı. Bir yandan da aklında sorularla boğuşuyordu. Kendi kendine buradan düştüğüme ihmal vermiyordu. Bu işin içinde bir iş vardı.

Beklemeden koşar adımlarla okulun bahçesinde park halinde duran arabasına ilerledi. Bütün bakışlar üstlerindeydi. Fısıldaşmalar başlamıştı bile. Savaş umursamadı, her zaman yaptığı gibi. Şu an tek önemli şey, kucağındaki kızın sağlığıydı.

Masal'ı dikkatlice koltuğa koyduktan sonra şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı ve beklemeden hastaneye sürmeye başladı. Diğerleri de çetenin arabasıyla onun arkasından ilerlemeye başlamışlardı.

Hızlı ve kısa bir yolculuğun hemen ardından hastaneye geldiklerinde Masal sedyeyle müdahale odasına alındı. Onun gidişiyle Savaş koridordaki duvara yaslanırken diğerleri de koridora giriş yaptı. Ayça koşar adımlarla Savaş'ın karşısına geldiğinde "Masal nerede?" diye sordu endişeyle.

Siyaha TutkunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin