-9-

5.8K 223 196
                                    

Masalın Ağzından:

Zilin çalmasıyla Pamir'in geldiğini anladım. Tabii kapıyı ben açamadığım için annem açtı. Sandalyemi iterek onların yanına gittim.

Bugün iyice ağladıktan sonra birazda olsa rahatlayıp kendimi toparlamıştım. Daha sonra Anıl beni aşağı indirmişti. Annem kapıda duran Pamir'e garip garip bakarken ben "Anne arkadaşım. Biz doktora gidiyoruz tamam mı?" diyerek açıklama yaptım.

Pamir yüzündeki sırıtışla bana bakarken annem kaş göz işaretiyle bir şey söyleyeceğini anlattı. Ben de Pamir'e dönerek "Sen arabada bekle geliyorum şimdi." deyince o da arabanın yanına gitti.

Pamir gittikten sonra annem bana dönüp çatık kaşlarıyla "Masal bu kim?" diye sordu. Aslında aklıma gelen bütün hakaretleri sıralamak istedim ama sonra vazgeçip "Arkadaşım anne adı Pamir." dedim olabildiğince rahat bir şekilde. 

Annem surat asarken "Hiç sevmedim nedense. Hem sen ne ara bu kadar arkadaş yaptın?" diye sorduğunda "Yaptım işte anne. Ayrıca..." diyerek yarım bıraktım cümlemi. Aklımdaki bu soruyu sormazsam meraktan çatlardım. "Ayrıca Savaş'ı nasıl hemen sevdiniz de Pamir'i sevmediniz?" diye ekledim.

 Annem bana ayıplarcasına bakarken "Kızım Savaş evladımla hiç bu çocuk karşılaştırılır mı?" diye sordu. Tamam Savaşla Pamir tabii ki karşılaştırılmaz ama henüz Savaş'ı da o kadar tanımıyorlar ki. Ama belli ki şimdiden aşırı seviyorlar, nedenini anlamadığım bir şekilde. 

Annem daha fazla soru sormasın diye "Anne çantamı verir misin, gidiyorum ben." dedim. Annem çantamı verince sandalyemi itip dışarı çıktım.

Pamir arabaya yaslanmış dikiliyordu. Yanına geldiğimi görünce yerinden doğruldu. Daha sonra tam şoför koltuğuna giderken "Hey!" diye seslendim. Bana dönünce kaşlarımı çatıp "Sorması ayıp ben nasıl bineceğim?" diye sorduğumda sırıtarak "Ha tamam." diyerek yanıma geri geldi. 

Sonra da ön koltuğun kapısını açıp beni öne bindirdi. Ardından sandalyemi bagaja koydu. Kendisi de şoför koltuğuna geçince bana yandan bir sırıtış atıp arabayı çalıştırdı. Ben de kafamı cama çevirip su bir haftanın hemen geçmesini diledim. Daha sonra hastaneye doğru yol almaya başladık.

____________
Yazarın ağzından:

      Savaşın telefonun çalmasıyla cebinden çıkarıp telefonu açtı. Sert ve soğuk sesiyle "Evet?" dedi. Masalı takip eden adamı "Abi birlikte evden çıktılar. Hastaneye gidiyorlar." dedi. Savaşta "Tamam. Sakın dikkat çekmeyin." dedikten sonra telefonu kapattı.

       O sıra odanın kapısı çaldı. Savaş yine sert sesiyle "Gel!" dedikten sonra adamı Hasan geldi. Hasan elindeki dosyayı tutarken "Abi her şeyi araştırdık. Kız trafik kazası yüzünden sakat kalmış." dedi. Bunun üzerine Savaş "Bu kadar mı? Tek miymiş kaza yaparken? Nasıl olmuş?" diye sordu. Hasanda "Yanında sevgilisi varmış abi. Cem Akar. Alışveriş yaparlarken kız karşı ki mağazaya gecmek istemiş. O sırada araba çarpmış." dedi.

        Savaş başıyla onaylarken elindeki dosyaları istedi. Hasan dosyaları verince, Savaş "Neden hemen tedavi olmamış üç ay beklemiş?" diye sordu. Zaten asıl merak ettiği de buydu. Hasan ürkekçe başını eğip "Bu konuda bi bilgi yok abi." dediğinde Savaş sinirle "Ne demek yok!" diye bağırdı. Hasan irkilsede "Abi araştırdım ama bununla ilgili bir bilgi mevcut değil." dedi. Savaş daha da çok sinirlenirken "Çık!" diye bağırdı. Hasan hızla odadan çıkarken Savaş masanın üzerindeki bardağı tutup fırlattı. Bardak duvara çarpınca tuzla buz olurken Savaş çok sinirliydi.

         Sinirle odadan çıkıp bodrum katına indi. Üzerinde ceketi ve tişörtü çıkarıp bir kenara attıktan sonra boks torbasını yumruklamaya başladı. Bu kat full birleşikti. Ve içerisi spor aletleriyle doluydu ve bir banyo ile giysi dolabı mevcuttu. Savaş sinirini çıkarmak hızla torbaya vuruyordu. Çok sert vurduğu için elinin üzeri yaralanmaya baslamıştı. Ama Savaş Kayahan bunu önemsemiyordu. Daha beterlerini de çekmişti. Bu acı onun için basit kalıyordu.

Siyaha TutkunOnde as histórias ganham vida. Descobre agora