-14-

5.2K 220 182
                                    

Medya: Savaş & Masal
________________
Hatırlatma:

Kolumu çekmeye çalışırken "Bırak ya ben kalmam bu kızla aynı evde." desemde Savaş bırakmıyordu. Sezen lafa atlayarak "Bırak gitsin Savaş. Ne işe yaracaktı ki zaten?" deyince daha da sinirlendim.

Tam Sezenle laf dalaşına ordan da saç dalaşına gircektim ki Savaş sert sesiyle "Kapayın çenenizi! Ikinizde burada kalıyorsunuz!" diyene kadar.
________________

Koltuğa pat diye oturan Savaşa bakarken "Dikkatli otur." diye uyardığım an Sezen de beni taklif ederek "Sevgilim dikkatli ol bir yerlerin acıyacak." dedi.

Gözlerimi olabildiğince devirirken "Çorba ister misin?" diye sordum Savaşa.

Savaş başıyla onaylarke Sezen "Ben yaparım sevgilime." dedi. Içimden 'sevgilin batsın' diye geçirirken kavga etmek yerine alaycı bir şekilde "Sen çorba yapabilecek misin?" diye sordum.

Sezen sinirle soluk alırken "Senden güzel yaparım tabii." diyerek mutfağa ilerledi.

Arkasından yine gözlerimi devirdikten sonra tekli koltuğa yayıldım. Savaşta çaprazımdaki üçlü koltukta oturuyordu.

Onu takmadan telefonumu çıkarıp oyalanmaya başladım. Gidecek yerim olsa cidden burada durmazdım. Kız hayata beni taklit ederek tutunuyordu heralde. Bir afralar tafralar havada uçuşuyordu.

Savaşın beş dakikadır üzerimden çekmediği bakışlarıyla ona dönüp "Bir şey mi isteyeceksin?" diye sordum.

Başını hayır anlamında salladığında önüme dönüp telefonla ilgilenmeye devam ettim.

Yaklaşık 10 dakika sonra elindeki tepsiyle Sezen geldi. Elleri biraz daha titrerse çorbayı dökeceğine emindim.

Tepsiyi zar zor Savaşın önündeki sehpaya bırakıp Savaşın yanına oturdu.

Ben göz ucuyla onları izlerken Sezen çorbadan bir kaşık alıp Savaşa uzattı.

Savaş çorbayı içmek yerine önce kaşığı kendi eline aldı ardından da çorbadan bir kaşık aldı.

Dikkatle tepkisini ölçmek istedim ama tabii ki Savaş Kayahan yine bir tepki vermeden kaşığı tepsiye bıraktı.

Bakışları Sezene dönerken "Ne çorbası bu?" diye sordu. Sezen gülerek "Şehriye çorbası. Çok güzel olmuş değil mi?" diye sordu.

Savaş bir süre bir şey demese bile ardından "Pek olmamış. Bunun çorba olduğuna emin misin?" deyince istemsizce gülmeye başladım.

Sezenin bir şey demesine izin vermeden dikkatlice ayaklanıp "Ben yeni bir çorba yaparım." dedim ve Savaşın önündeki tepsiyi alıp mutfağa ilerledim.

Yeniden yürüyebilmek cidden çok güzeldi. Bacaklarım artık iyice açılmıştı ve daha rahat yürümeye başlamıştım. Neredeyse eskisi gibi olmuştum. Sadece biraz koşma konusunda sıkıntı vardı o da birkaç güne geçerdi.

Oldukça büyük olan mutfakta dolaplari tek tek araştırıp gerekli malzemeleri çıkardım.

Çok yemek yapmayı bilmesemde heptende beceriksiz değildim. Yoksa annem beni keserdi.

Yaklaşık 20 dakikanın sonunda çorba hazır olmuştu. Götürmeden önce kaşıkla bir yudum alıp tadına baktım.

Ve tam istediğim gibi olmuştu. Kepçeyle bir kaseye koyup yanına bir kaşık ve bir bardak su koydum.

Tepsiyi elime alıp tekrar salona geçtim. Sezen Savaşın yanından kalkmış benim az önce oturduğum tekli koltuğa oturmuştu.

Bana baktığında ona gıcık bir gülümseme atıp Savaşa doğru ilerledim. Önünde duran sehpaya çorbayı bıraktıktan sonra bu sefer ben yanına oturdum.

Siyaha TutkunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin