-21-

4.9K 198 90
                                    

Medya: Masal, Savaş ve Sezen
____________
Çatışma sesleri yavaş yavaş  kesildiğinde içim bir nebze rahatlamıştı. Ama masanın altından çıkacak gücü bulamıyordum. Korkuyordum. Hayatımda ilk defa bu kadar çok korkuyordum.

Savaşın önümde durmasıyla yaşlı gözlerim gözleriyle buluştu.

Kollarımdan tutup beni ayağa kaldırdığında ağlamaya devam ediyordum. Ağlayarak geçmeyecekti. Ama başka yolda bulamıyordum.

Savaş kollarımdan tutarken "Masal iyi misin? Ağlama!" diye uyardığında titrek sesimle konuştum.

"K-korkuyorum S-savaş... Çok k-korkuyorum."

Dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçarken Savaş beklemediğim bir hamle yaparken beni kollarının arasına aldı. O an ihtiyacım olan şeyi bulmuştum.

Savaşın eşsiz kokusuyla sakinleşirken şuan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Savaşın eşsiz kokusuyla sakinleşirken şuan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyordum.

Savaşın elleri saçlarımda gezinirken yatıştırıcı bir sesle "Korkma, ben yanındayım." diye fısıldadığında derin bir nefes aldım.

Gözyaşlarım yavaş yavaş dinerken Savaş beni kendinden uzaklaştırıp yüzümü avuçlarının içine aldı. Dokunduğu yerler cayır cayır yanıyormuş gibi hissettim.

Gözleri, buğulu gözlerimin içine bakarken "Sana hiçbir şey olmasına izin vermem." dediğinde başımı salladım.

Bora elindeki silahı beline yerleştirirken yanımıza yaklaştığında Savaş yüzümü avuçlayan ellerini geri çekerek Boraya döndü.

Sert ve sinirli bir sesle "Bana hemen bu kişiyi bul! Dibimize kadar gelip beni tehdit ediyorlar ama biz hala kim olduklarını bulamadık!" bağırdı.

Savaşın oldukça yüksek sesiyle irkilirken yanıma gelen Damla kollarını boynuma doladı. Sarılmasına karşılık verdiğimde "Savaş haklı. Ne o ne de biz sana zarar gelmesine izin vermeyiz. Senin güvenliğin için her şeyi ayaralayacağız." dedi güven verici bir sesle.

Biz birbirimizden ayrıldığımızda bu sefer Kerem beni kolunun altına aldı. O sıra Alp, Savaşa dönerek "Şimdi ne yapıyoruz?" diye sorduğunda Savaş "Bana gidiyoruz. Ayça ve... Buğrayı da arayın gelsinler." dedi. Sonra Ganiye dönerek "Dikkatli ol. Bir şey olursa haber ver." dedi.

Ardından bileğimden tuttu. Ama bu tutuş diğerlerinin aksine daha yumuşak bir tutuştu. Arabanın yanına geldiğimizde bileğimi bırakarak şoför koltuğuna geçti.

Yan koltuğun kapısını açıp arabaya bindiğimde ister istemez "Beni umursamadığını düşünüyordum. Uzak durmamız konusu ne olacak?" diyerek aklımdaki soruyu sordum.

Savaş bir süre sustu ve arabayı çalıştırdı. Ben cevap vermeyecek diye ümitsizliğe kapıldığım sıra "Bırak uzağımda tutmayı bu saatten sonra iki metre ötemde bile olamazsın. En yakınımda duracaksın." dediğinde bakışlarım ona döndü. Ona yakın olacağım düşüncesiyle heyecanlanırken Savaş "Güvenliğin için." diye ekledi.

Siyaha TutkunWhere stories live. Discover now