Bölüm 49 - Part 4

1.4K 105 11
                                    

Bölüm adları hayatınızda gördüğünüz en saçma şey olma yolunda ilerliyor farkındayım. Bu konuyu çözeceğim. İyi okumalar. 


Ethan arkamdan kapıyı yumruklarken -gerçekten niye yumrukluyordu anlamamıştım- kapının açılmasını telekineziyle engelledim. Midemde zaten bir şey yoktu ama bu onun ızdırap verici bir şekilde yırtılmak istiyormuş gibi davranmasına engel olmuyordu. Diğer taraftan bağrışmalar yükselirken Ethan kapıya vurmaya devam etti. "İyiyim!" diye bağırdım yeşil sıvı ağzımdan dışarı hücum ederken.

"Claire ya dışarı çık ya da beni içeri al." dedi kapıya vurmaya devam ederken. "Sesin iyi gelmiyor!" Gidecek gibi durmuyordu ve gerçekten de ihtiyacım vardı ona sanırım. Kapıyı iten gücü çektim.

"İçeri. " dedim kusmaktan boğuklaşmış sesimle. Boğazım yanıyordu. Ethan ellerini ıslatıp enseme koyduğunda rahatlama ile inledim. Gözlerimi kapattım. Soğukluğu iyi gelmişti. "Onu yakacaktım. Ya da öldürecektim. " dedim boğazım yanarken ve ağzımdaki berbat tat da midemi daha da çok bulandırırken. "Midem bulanmasa gerçekten duracağımı sanmıyorum. " Başımı kaldırıp ona baktım midemden yükselen asiti bastırmaya çalışırken. "Bir şey söylemeyecek misin? Cadı? Canavar?"

"Claire-" Banyonun soğuk zemininde yanıma oturdu. "Onların herhangi biri olmadığını sen de biliyorsun. Bir başkasından duymaya ihtiyacın yok. Kendi değerini başkalarından duyduğun sözlerle biçme. " Sırtı buzdolabına yaslanmış bir şekilde, klozetin üzerine iki büklüm eğilen bana bakıyordu.

"Yine de herkes bana hakaret ederken o kadar da kötü birisi olmadığımı duymak isterim arada. " dedim tekrar başımı klozete çevirirken. Ethan da öğürdü. Beni burada izlemesinden nefret etmiştim. Tek istediğim tüm bunların son bulması ve normal iki insan gibi olmamızdı. Klişe hareketler yapmasını, bana çiçek almasını, yemeğe çıkmayı, birlikte dans etmeyi istiyordum ben yerin bilmem kaç metre altında karanlık bir mutfak/banyoda kusarken beni izlemesini değil.

"Bir canavar değilsin." dedi eli kolumu okşarken. "Yalnızca sen güçlerinden korkarsan, diğer herkesi haklı çıkarırsın. "

"Benden neden korkmuyorsun?" diye sordum böyle konuşmaları burada yapmaktan hoşlanmasam da.

"Senden niye korkacakmışım?"

"Ethan- Güçlerim seni korkutmuyor mu? Teresa'yı bile korkuttuğunu görebiliyorum. Tom zaten başından beri-"

"Benim güçlerim seni korkutuyor mu?" diye sordu tekrar o keskin sesiyle. "Sana istediğim anda istediğim şeyi yaptırabilirim. "

"Biliyorum."

"Kontrolün sende olmaması seni korkutmuyor mu?"

"Sana güveniyorum. İleri gidecek sınırlarımı zorlayacak bir şey yapmazsın. Kontrolü sana teslim etmek-" Dudağımı ısırdım. Ne diyordum ben?

"Zihnini parçalayabilirim. "

"Dedim ya bunu yapmazsın. " Bunu birisi bana yapmıştı, değil mi? Ethan yapmazdı.

"E, benim sana güvenmem neden imkansızmış gibi davranıyorsun?"

"Ben-"

"Sen?" dedi ben konuşmamda boğulurken. Bir iki anlamsız ses çıkardım. Başını salladı.

"Kelimelerinle Claire. "

Bu ses tonu içimdeki bir şeyi uyarıyordu. Nefes aldım, odaklanmaya çalışırken. "Duygularım güçlerimi kontrol ediyor ben değil. Dün sabah mumların alevinin rengini bile sabit tutamadım."

Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin