Bölüm 25

14.9K 829 79
                                    


Rastgele şarkılar atıyormuşum gibi olmaya başladı iyice, biliyorum. Benden nefret etmeyin, pls.  

Teresa

"Ne yapacağını bile bilmiyor." dedim Ethan'ın yatağı başında ileri geri yürürken. Chris beni dinliyormuş gibi yapma nezaketinde bile bulunmuyordu. Battı balık yan gider adlı mükemmel hayat felsefesiyle Chris'e de Claire'in güçlerini anlatmıştık. Beklediğimizden daha az şaşırmıştı. Ve kesinlikle beklediğimizden daha iyi tepki vermişti. Ya da benim beklediğimden. En azından Claire'i bir yere kapatmak gibi dahiyane bir öneri sunmamıştı, Tom'un ilk tepkisinin aksine.

"Peki niye buraya böylesine bir öfkeyle daldın? Ethan'ı iyileştirebilecek iki kişiyi geride bırakırken hem de." Claire, Sandra ile geride kalmıştı. Tom ve ben benim arabamla dönmüştük. Tom eliyle Chris'e hak verdiğini belirtti.

"Neyden bahsettiğinizi hiçbiriniz bilmiyorsunuz çünkü!" diye çıkıştım.

"Ne yapacaksın kapıyı mı tutacaksın? " dedi Chris.

"Sen biliyorsun yani?" dedi Tom Chris'le aynı anda, çenesini eline dayarken.

"Şu an ikinizi de Tiara'ya yem etmek istiyorum. " dedim tekrardan yürümeye başlarken. Koridorun sonundan öksürük sesleri, ardından da Sandra ve Claire'in konuşma sesleri duyuldu. Bileğimi hareket ettirerek karşımda duran kapıyı kapattım. "İçeri geldiklerinde bana arka çıkacaksınız." dedim şu anlık becerebildiğim kadar otoriteyi sesimde toplayarak.

"Hayır, bırak da iyileştirsin." dedi Chris.

"Teresa, tamamen manıksız davranıyorsun. " dedi Tom onunla yine aynı anda konuşarak. Gerçekten, gerçekten ikisinin de Tiara'nın akşam yemeği olmasını o kadar istiyordum ki.

"Hala aynı şeyi mi tartışıyorsunuz?" dedi Claire içeri girdikleri sırada. Tanrım, kapıyı kapalı tutmayı unutmuştum. Gözlerinin altında hafif bir morluk vardı, tıpkı dudaklarının kenarındaki gibi. Kütüphanede onların bıraktığımızda böyle değildi. Bu- Bu da demek oluyordu ki- "Ethan'ın durumu kötüye gidiyor. " dedi Claire sanki zihnimi okumuşçasına.

"Artık kesin bir karar almanız gerekiyor." dedi Sandra yumuşak ama kararlı bir şekilde.

"Onu öldürmene izin vermem. " dedim Claire bakarak.

"Şu anki durumu da pek iç açıcı değil, Tess. " dedi Tom. Kardeşlerimden biri bana karşı cephe almıştı. Peki, TAMAM. Diğerini de ölümüne gönderme niyetim yoktu.

"Arkadaşımı öldürmeye izin vermeye niyetim yok. "

"Teresa abartıyorsun. Claire bunu yapabileceğine emin misin? " dedi Chris. Claire başıyla onayladı.

"Yeteri kadar emin değil. Yeteri kadar emin değil."

"Teresa. Sakin ol. " dedi Tom kesin bir sesle.

"Onu öldürecek. Onu öldürecek! Daha önce sadece basit bir kesiği tedavi etmek dışında hiçbir şey yapmadı!"

"Onu öldürmeyeceğim!" diye çıkıştı Claire sonunda sakinlik maskesini indirerek. "O benim-" duraksadı. "O benim... benim de arkadaşım. " dedi en sonunda kekeleyerek.

"Daha önce yaptın mı bunu yani? " diye sordu Sandra hayranlıkla Claire'e bakarken. "Ben ilk denemen olacak sanıyordum. O zaman ne bekliyorsun, zaman kaybedemeyiz. " dedi Ethan'ın son değerlerine bakarken.

Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now