Bölüm 1

56.8K 2.4K 210
                                    

Çocuk, Ethan, ezberlediği her halinden belli olan bir konuşma yaptı bana. Atlantis'i, kurucuları, meclis sistemini anlattığı uzun bir konuşmaydı monologunu bölemeyecek kadar da kafayı yemiş hissediyordum. Ama uzun zamandır da ona boş boş bakıyor olduğum gibi bir gerçek vardı. Hele ki son on dakikadır konuşmadığı sürede. Kendimi yeniden konuşmaya hazır hissettiğimde sadece tek bir soru sorabildim. " Yani sadece beş kurucu mu var? " bu soruyu bu kadar normalmiş gibi sormama ben de şaşırmıştım işin doğrusu ama bir kere ağzımdan çıkmıştı, öyle değil mi? 

" Açıkçası bunu sormanı beklemiyordum. Biraz önce kafayı yemek üzereydin. " dedi, benim durumumu benden daha güzel bir şekilde anlatmıştı. O tuhaf olarak nitelendirdiğim hissi benim yerime o çözmüş gibiydi. Dışarıdan kim bilir ne kadar deli görünüyordum. Beni neredeyse tüm uzuvlarım uyuşmuş bir şekilde odaya döndürmüştü. Bana zarar vermek gibi bir niyeti olmadığına dair yeminler etmişti ben gelecek cezayı çaresizce beklerken. Ona her şeye razı olduğumu sadece canımı az yakması için yalvarmıştım. Gözleri şok içinde bana bakakalmıştı. Tekrar ve tekrar beni cezalandırmayacağını, burada güvende olduğumu anlatmak için bana dil dökmüştü. Göz yaşlarımın kurumasını beklerken odanın köşesinde benden olabildiğince uzak beklemişti.

Şimdi de beni oturtmuş ne istiyorsam sormamı söylemişti. Benim ağzımdan çıkan şey de olabilecek en mantıklı soru olmuştu tabi. Ama düşünemiyordum. Doğru düzgün düşünmekten acizdim şu anda. Saçıma elimi attığımda beklediğim karışık katılaşmış matted saçlar yerine elimde pürüzsüz yumuşak saçlar gelmişti. Ne zamandır kendimde değildim?

" Sorunun cevabına gelecek olursak hayır on iki kurucu var ama bizim ailelerimiz baş kurucu olarak nitelendiriliyor seninki ise başın daha da başı gibi. Ah, bu cümle dünyanın en saçma cümlesi oldu. Ne dediğimi ben bile anlamadım. " diye devam etti gülerek." Bu konuyu açıklamak gerçekten çok zor. Şu an nasıl açıklarsam açıklayayım bunu anlamayacaksın. Ya çok saçma bir açıklama olacak-biraz önceki gibi- ya da o kadar karışık olacak ki tekrar kaçmak isteyeceksin." dedi, Tanrım kaçmak istediğimi nasıl anlamıştı? Tamam, istersem gidebileceğimi söylemişti ama bu kaçma isteğimi anlamasıyla bir değildi. Ethan bir süre durdu, düşünüyordu." Şu an gerçekten bunu açıklamanın hiçbir kolay ve mantıklı yolu yok. Ama bu sorunu daha sonra daha iyi bir şekilde cevaplayacağım söz veriyorum. " Verecek cevap bulamamıştım sorduğum tek soruyu da cevapsız bırakmıştı.

Üzerimdeki gri eşofmanlar beni yeterince ısıtmamaya başlamıştı bir anda. Belki de Ethan'ın bana bakışlarıydı bunun sebebi, belki de oda gerçekten serindi. " Bütün bunları kendimizden önceki varislerden öğrendik. Yeteneklerimiz de dahil ama senin soyunda senden önce kimse yok bu yüzden yeteneklerinin kendini göstermesini bekleyeceğiz. Bu zamana kadar ben seni koruyacağım. Çünkü oraya nasıl geldiğini bilmiyoruz belki de onlar yapmıştır bu göz ardı edilemeyecek bir seçenek." dedi. Evet, zaten bu hiçbir şekilde hızlı olmamıştı. Ya da saçma. Ben yetenek kısmına bile yeni yeni alışmaya başlıyorken.

Hala kaçma yollarını arayan beynime bu çivi gibi saplanmıştı. Derin bir nefes aldım. " Beni neyden koruyacaksın? " diye sordum buranın güvenli olduğunu zannediyordum. Bana bu konuda yemin etmemiş miydi?

Beni- Beni burada esir tutuyor olamazlardı değil mi? Yatak çok rahattı, kapı kilitli değildi, pencerelerden güneş ışığı giriyordu. Burası bir hücreye benzemiyordu. Gözlerim bileklerime gitti, ip izi ya da herhangi bir bağ izi yoktu bileklerimde. Öyle olsa, beni bağlamış olurlardı, değil mi?

" Gölgelerden. " Hiçbir şey anlamamıştım ama daha fazla üstelemedim. Zaten kendisi anlatmak istediği zaman nasıl karşılayacağımı düşünmeden anlatıyordu. O da anlatmaya pek hevesli değildi. Çocuğu inceledim, onda tanıdık gelen bir şey vardı. Onu incelediğimi fark etmişti ve bundan kesinlikle rahatsız olmuştu. Ama bir süre o da beni inceledi, ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı. Oturduğu yerden kalktı kapıya yöneldi kapının kolu yoktu. Zaten kaçmak istesem de kaçamayacağım bir yerdeydim. Hayır kapının kolunun olması gereken yer belli oluyordu sadece sökülmüştü. Benim de kapıya baktığımı fark etmiş olmalıydı.

Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now