Bölüm 12

22.2K 1K 75
                                    

Sabah onda Ethan odamda bitti. " Uyudun mu? " diye sordu, benim örtüleri başıma çekişime aldırmayarak. "Yani geri geldiğimizden beri." diye ekleme ihtiyacı duydu. Onu kovmak üzereyken üzerimdeki örtüyü çekti. Bunu yapıp durmasından nefret ediyordum.

" Hayır, " dedim örtüyü geri çekmeye çalışırken. "İki saat önce geldik zaten." Kendisi de pek uyumuşa benzemiyordu.

Kollarını açarak gerindi. "İki gündür uyumuyorum sanırım. " dedi kendisini koltuğa fırlatırken. Koltuk her zamanki gibi arkaya doğru kaydı. Odamı temizleyenler, o koltuğu da bıkmadan düzeltiyorlardı. Ben olsam büyük ihtimalle olduğu gibi bırakırdım bir süre sonra.

"Sormamıştım." Sadece tek kaşını kaldırmakla yetindi. Örtüyü tekrar üzerime çekip uyumaya çalıştım.

"Ne yapıyorsun?"

"Ne yapıyormuş gibi duruyorum sence?"

"Açım."

"Yemek ye." diye huysuzlandım. Yalnızca başımdan gitmesini ve uykuma geri dönmeyi istiyordum.

"Benimle gel." dedi başımı açarken. Elinden örtüyü geri çekmeye çalışmaktan kısa sürede vazgeçtim. Kendisi bırakana kadar çabalamak boşunaydı. Bir süre bakıştık. Yataktan kalkma niyetimin olmadığına ikna olunca en sonunda pes etti.

"Senden nefret ediyorum." dedim tekrardan örtüyü başımın üzerine çekerken. Daha sonrasında ses çıkarmadı.

Ethan'la yaşadığımız çekişmenin sonunda birkaç saat daha uyumuştum. Uyandığımda saat birdi. Ethan gitmişti. Gerçekten açlıkla ilgili bir sorunları vardı. Hepsinin. Banyoya gitmek için ayağa kalkmam ile bir anda yere yapışmam bir olmuştu. 

"Panikleyince gözlerini kapatma." dedi Ethan, o anda gözlerimi açtım, onunkileri birkaç santimetre ötede bulmak için. Yerde ne yapıyordu? Daha da önemlisi beni yere sermenin ne amacı vardı? Dirseklerimi karnına bastırmaya özen göstererek ayağa kalktım. "Refleks işte, affedersin." diye açıkladı. Kalbim hala yerinden çıkacak gibiydi. Yatağın kenarına oturdum.

" Yerde ne yapıyorsun? "

"Ne yapıyor gibi görünüyorum sence?" dedi benden alıntı yaptığını belirtmek için çeşitli yüz ifadeleri yaparken. Daha sonra yastığımı bana fırlattı. "Koltuğun fazla küçük, sığamadım." diye ekledi gözlerimi devirince.

"Sen de daha rahat bir seçenek olan yeri mi seçtin?" diye sordum. Cevap vermek yerine dil çıkardı. Gözlerinin altı hala mordu. Uzun süredir uyumadığına dair doğru söylüyordu. 

Kendi sorunuydu, hem beni rahat bırakabilir hem de kendi yatağında uyuyabilirdi. Ama o buraya gelip beni rahatsız etmeyi tercih etmişti.

Kalkıp banyoya gittim. Daha fazla uzatmak anlamsızdı.

" Artık bir şeyler yiyebilir miyiz?" diye bağırdı içeriden, ben suyu açarken.

Ethan

Üzerimi değiştirmek için odama gittiğimde Teresa elinde bir şişe suyla tezgahın üzerinde oturmuş tembelce ayaklarını sallıyordu. Ne zamandır burada olduğunu sormak istemiyordum. "Neredeydin?" diye sordu.

"Claire'in yanında."

"Ah," dedi suyundan bir yudum alırken. "artık bir karar vermelisin."

"Neden bunu söyleyip duruyorsun? Kendine mi istiyorsun?" diye sordum giyinme odasına girerken. Tezgahtan atlayıp yanıma doğru yürüdüğünü duydum. "Tom da aynı şeyi söylüyor." diye ekledim üzerimdeki tişörtü kenara fırlatıp başka bir tanesini alırken.

Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin