Bölüm 18

20K 948 54
                                    

Ethan

Ben kendimi Claire'in önüne attığım anda Tom da Miles'ın önünde belirmişti. "Ne yapıyorsunuz?" dedi Miles Tom'u bir kenara iterken. "Burası benim evim." dedi pis pis sırıtarak. İçeri üç kişi daha girdi. "Claire benimle gelmen gerekiyor."

Tom. Onu buradan çıkarman gerekiyor.

Yapamam, Miles bu olayı daha da büyütür.

"Saçmalıyorsun. " dedim sakinliğimi korumaya çalışarak. Claire koluma dokundu.

Onunla gitmem daha iyi. dedi Claire.

Hayır.

Ethan ne yapabiliriz ki? Ya da o ne yapabilir ki?

Emin misin? Cevap vermedi ama arkamdan geçip Miles'a doğru yürüdüğünü gördüm. Kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Onunki de benimki gibi hızlı mıydı acaba? Claire tekrar bana dönüp baktı. Fikrini değiştirmesi için Tom'a baktım. Claire'i hala buradan götürebilirdi. Sığınağa gidebilirdik. Bu iş çözülene kadar Claire'i saklayabilirdik. Miles, Claire'in bir suçu olmadığını biliyor olmalıydı. Biliyordu. Yüz ifadesi bile bunu gösteriyordu. Ne yaptığını sanıyordu?

"Polygraph odasına kadar hanımefendiye eşlik edin. " dedi benimle olan göz temasını bozmadan. Yalan detektörü de nereden çıkmıştı şimdi. "Elektrotları bağlamak için beni bekleyin. " İleri doğru atılsam da Teresa'nın koluma geçirdiği pençesi fazla ileri gitmemi engelledi. Miles kapıyı çarptığında ben de Tom'a sandalyeyi fırlatıyordum. Tom odanın diğer ucunda yeniden belirdi.

"Şimdi de sen saçmalıyorsun." dedi Tom hemen önümde belirdikten sonra.

"Onu götürebilirdin!" dedim kendimi zorla ikisinden de uzaklaştırırken. Miles'ın eline başka bir koz daha vermek istemiyordum. "Ne zamandan beri polygraph için ayrı bir odası var? Ne zamandan beri polygraphı var?"

"Hatırlamıyor musun? Rüzgar enerjisine geçiş için oyu karşılığında-" diye başladı Teresa.

"Senin polygraphın. " dedim Tom'a dönerek.

"Ethan. Benim polygraphım falan değil."

"Sen yapmadın yani, sen ve o inek arkadaşların." Şimdi hatırlamış olmam Tom'a olan öfkemi daha da beter hale getirmişti.

"Ethan, sadece bize bir koz sağlamak için yapmayı kabul etmişlerdi." dedi Teresa beni oturmam için arkama doğru iterken. "Miles'ın oyuna ihtiyacımız vardı. " Doğru. Rüzgar enerjisi. O zaman basit bir trade gibi gelmişti. Derideki en ufak iletkenlik değişimini bile ölçebilen süper-bilgisayarlı bir polygraphın bize karşı kullanılabileceğini düşünmemiştik hiç. Tekrar ayağa kalktım. "Nereye gidiyorsun?" dedi Teresa arkamdan koşar adım gelirken.

"Claire'i götürdükleri yere. Orada bulunma hakkımız var."

"Olduğunu sanmıyorum. " dedi Teresa yine de beni takip ederken. Tom'un da bizimle geldiğini bilmem için ne arkamı dönüp bakmama ne de zihnini okumama gerek vardı.

"Yeter artık!" dedi beni tutmaya çalışan kıza. "İki saattir oradalar." Tekrardan içeri girmek için hamle yapsam da kıza çekilmedi. Polis olup olmadığına emin değildim. Emin olsaydım Miles'ın damarına basacak bir şeyler düşünebilirdim. Teresa beni geri çekti.

"Size saygı durup bekledim, Ethan'ı bile dizginlemeye çalıştım. Ama iki saattir suçsuz bir kızı Miles'ın himayesinde bıraktık. Şimdi ya sen gidip buna bir son verirsin ya da ben giderim ve Miles'a buraya gelip seni pencerenin içinden çıkarmasını söylerim. " dedi Teresa arkasındaki iki bölümü ayıran büyük pencereye bakarak. Kız çekilmedi.

Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin