Bölüm 36

11.5K 714 31
                                    


Ethan

Sabah odamın kapısının ısrarla çalınmasıyla uyandım. Teresa olduğunu düşünerek asık bir suratla kapıyı açsam da Claire iri gözlerle bana bakıyordu. "Dün gece seni defalarca aradım. " dedi hala pijamaları içinde karşımda dururken. Gözlerimi ovuşturarak saate baktım.

"Çok erken değil mi?" dedim Claire'in içeri geçmesi için kenara çekilirken.

"Uyuyamadım, ne olduğunu merak edip durdum. " dedi etrafa hızlıca göz gezdirerek. "Tom'un çenesi kırılmıştı. " diye belirtti yatağın olabildiğince en kenarına otururken. "Sonra seni aradım. Defalarca. " dedi ben odanın içinde telefonumu ararken. Nerede olduğunu hatırlamıyordum. Aslında geceye dair hatırladığım çok az şey vardı. Claire'e doğru ilerlerken gözlerini benden kaçırdı. "Bu kadar ısrarcı olmamam gerekiyordu. Özür dilerim. Sadece, ne halde olduğunu görmek istedim. " Elini benimkinin üzerine koydu. "Tahmin ettiğimden daha kötü. " dedi gözleri boynumdaki pençe izine giderken. "Mikrop kapmış galiba. " dedi ayağa kalkarken. Parmaklarını ürkekçe değdirmek üzereyken eli havada kaldı. " Teresa'nın işi gibi duruyor. Tabi bir anda üçünüz birden Tiara ile güreşmeye karar vermediyseniz. Dokunabilir miyim? " diye sordu asıl sorusunun iyileştirme izni için olduğunu fark ederek başımı iki yana salladım. Yüzü kızarırken elini hızla geri çekti. Cümlelerinin ve bakışlarının arasında sürekli gizli bir 'Ne oldu?' sorusu arayıp beklediysem de hiç gelmedi.

"Bugün Sandra'nın yanına uğrarım. "

"Ethan dün gitmen gerekirdi. "

"Bir şey olmaz. "

"Herkes bana bunu söyleyip duruyor. " dedi arkasını dönerek birkaç adım atarken. Derin bir nefes aldım.

"Claire, sen de biliyorsun neden iyileştirmeni istemediğimi."

"Dün Tom'u iyileştirdim, daha önce de seni iyileştirmiştim hiçbir şey olmuyor. " dedi ısrarla. Haklıydı da değişen tek şey aramızdaki bağın güçlenmeye başlamış olmasıydı. "Her seferinde aynı şeyi tartışıyoruz. Biliyorum ama elimde bir güç var ve siz kullanmamı istemiyorsunuz. Belki de Sandra'nın teklifini kabul etmeliydim. " dedi başını bana doğru çevirirken.

"Claire bunun olamayacağını sen de biliyorsun. "

"Bir kez daha 'Sen de biliyorsun.' dersen sana bir şeyler fırlatacağım. Ağzımdan çıkan şeyin farkı olmakszının hepsini reddediyorsun. Aslında senin onayına ihtiyacım yok bunu biliyor musun?" Eh, konu beni iyileştirmek olunca sanırım biraz vardı.

"O zaman neden benim onayıma sunuyorsun?"

"Ne yapayım? Şu an hastane katına inersem bana engel olmayacak mısın sanki?" dedi tekrardan yüzünü bana dönerek.

"Claire sabah sabah buraya tartışmak için mi geldin?"

"Geldim. Çünkü. İyi olup olmadığını görmek istedim. Gece uyurken aklıma sürekli uykunda öldüğün senaryolar geldi durdu. Aiden'ın sen uyurken içeri girdiği-" Claire'in olaylardan etkilenmediğini varsaymam yanlıştı galiba. "Ethan en azından bir arayabilirdin. Senin kız arkadaşın değil miyim? "

"Öylesin. "

"Neden öyle davranmıyorsun o zaman?" dedi gözleri dolarken. "Beni yok sayıyorsun."

"Seni yok saymıyorum. Claire-"

"Neden uzaklaşıyorsun sürekli benden?" Dudaklarımı ayırsam da söyleyecek hiçbir şey bulamadım. "Bana bağlı olmak seni bu kadar mı korkutuyor? Seni iyileştirmeme engel olacak kadar mı?" Tekrardan tüm kelimelerimi kaybetmiş bir şekilde karşısında duruyordum. Ama bana öyle bakarken tek istediğim şey dudaklarımın üzerinde onunkileri hissetmekti. Onu bileğinden yakalayıp kendime çektiğimde bir anlık şaşkınlıkla dirense de bana uyum sağladı. Göğsüme yaslanmış orada öylece dururken ağrılarımın dindiğini hissettim. Kalp atışları benimkiyle uyum sağlamıştı. Belki de haklıydı ondan uzaklaşmak için çaba sarf ediyordum. Farkında olmadan ona doğaüstü bir şekildle bağlı olmaktan gerçekten korkuyor muydum? Bir dakika- Canımın artık yanmamasının nedeni Claire'in beni iyileştirmiş olmasıydı. Onu -kendimden uzaklaştırmak- geriye itmek istedim. Ama onun kokusunu içime çektiğimde onu kendime daha da yakınlaştırma içime sokmak istedim. Neden bir karar veremiyordum? Benden uzaklaşan dizleri titreyerek de olsa Claire oldu. "Sana kızdığım her seferde aynı hareketi yapıyorsun, sadece sana kızgın olduğumda senden ufak sevgi emareleri görebiliyorum. "

Atlantis'in Beş Kurucusu (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin