-4- I

12.9K 859 135
                                    

Merhaba!

Keyifli Okumalar!

"Arabanı aldın mı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Arabanı aldın mı?"

Gözde'nin sorduğu soru Eyşan'ın aklını dağıttı ve gözlerini pencereye usul usul çarpan kar tanelerinin yarattığı kış tablosundan söküp aldı. Genç kadın başını çevirip omzunun üzerinden yerdeki sehpanın önünde oturan arkadaşına baktı. Küçük oğlu içerdeki odalardan birisinde uyuyan Sabiha da yanlarındaydı, Eyşan'ın evinde ve üzerlerinde pijamalarıyla kızlar gecesi yapıyorlardı. Gözde'nin itiraz kabul etmez emriyle... Olayların üzerinden yalnızca bir gün geçmişti, her şey ilk an ki kadar taze ve Eyşan hala o geceki kadar durgun, düşünceliydi.

"Akşamüstü Koray aldı," diye yanıtladı arkadaşının sorusunu tek düze bir sesle. "Ofise getirdi."

"Onlar göndermediler mi arabayı?"

"Hayır."

"Sen sabah nasıl gittin işe?" Bu sefer ki sorusunu tek kaşını usulca kavislendirip şüpheci bakışlarını gerilmiş yayından fırlamayı bekleyen bir çift ok gibi Eyşan'ın üzerine nişan alarak sormuştu Gözde.

Yeşil bakışlı kadın gözlerini kaçırdı ve "Taner götürdü." dedi usulca.

"Fırsatçı!" Gözde'nin bakışları kısılmış, okları süratle Eyşan'ın alnının ortasındaki yerlerini almıştı. "Hiçbir fırsatı kaçırmıyor kurnaz tilki."

Sıkıntıyla yanaklarını şişirirken, "Fırsatçı değil," dedi Eyşan, itiraz ederek. "Kibar. Kibar ve düşünceli..."

Ayrıldığı kocasını en yakın arkadaşına karşı savunuyor olması komik bir tablo oluşturuyordu elbette. Fakat söylediklerinde haklıydı. Taner'in hataları ve kusurları olduğunun farkındaydı Eyşan, ancak onun güzel yönlerini görmesini önleyemezdi bu. O daima kibar bir insan olmuştu ve evlilikleri boyunca tek bir hata yapmıştı. Bu da boşanmalarıyla sonuçlanmıştı.

"Tabii, kibar ve düşünceli..." Gözde az sonra arkadaşını yerin dibine sokacağını gösteren, derin imalar yüklü bir sırıtışla baktı onun, siyah saçlarının gölgesinde bembeyaz kalan çehresine. "Kibar ve düşünceli olduğu için aldattı seni değil mi, sevgili arkadaşım? O kadar düşünceliydi ki sen onu sevmekle, onunla ilgilenmekle yorulma istedi sanırım."

İçine çektiği derin nefesle birlikte yeniden yanaklarını şişirirken gözlerini devirmekten alamadı kendini Eyşan. Bazen, Gözde'nin bu açık sözlülüğü deli ediyordu onu. Çünkü aslında kendince haklı olduğunu biliyordu onun, Eyşan. Gözde, asla haklı olduğuna emin olmadan konuşmazdı. Yine haklıydı işte. Mantık evliliği yapmış, aldatılmış ve boşanmıştı. Sonuç olarak hala eski kocasını kolluyordu ve bunu sebepsizce yaparak Gözde'nin eline koz veriyordu. O da fırsatı kaçırmıyor, en başından beri onaylamadığı ve en başından tahmin ettiği üzere hüsranla biten bu evliliği her fırsatta kafasına kakıyordu arkadaşının. Zavallı Taner... Gözde ömrünün sonuna kadar ondan nefret edecekti ve artık elinde haklı sebepleri vardı.

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin