05.10.18
Wattys Ödülleri 2018 Kazananı - Modernistler Kategorisi
***
Bir varmış bir yokmuş diye başlamadı bu hikâye.
Onlar hep vardılar ve oyuna yeni kurallar koydular.
Tozpembe rüyalar görmediler, kâbuslarında canavarlarla savaştılar.
Çiçekler açma...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eyşan'ı servise bırakıp aracını alana kadar bekledikten sonra vakit kaybetmeden Uçurum'a geçen Mızrap, kimseyle konuşmadan ve oldukça sert adımlarla ofisine çıkarken barda oturan Ali'nin çoktan peşine takıldığının farkındaydı.
Son yarım saat içinde, aslında Eyşan'ın yanından ayrıldığı andan itibaren ruh hali süratle değişmiş ve gözlerine karanlık bir perde inmişti. O anda sonra sadece Cenk'in bulduğu bilgiler sayesinde öğreneceklerine ve daha sonra neler yapabileceğine odaklanmıştı. Aklına üşüşen her ihtimal dibi yosunlu kayalıklarla bezenmiş ölümcül bir uçurumdan farksızdı. Hiçbir ihtimal iyi bir sonuca çıkmıyor, iyi bir şeylerin habercisi olmayan o ihtimaller Mızrap'ın içindeki çürümüş adamı kışkırtıyordu.
Sabırsızdı. Sabırsız ve her an patlamaya hazır, fitili ateşlenmek için bekleyen bir barut gibiydi. Eğer patlarsa, kendiyle birçok kişiyi heba etmesi işten bile değildi.
Süratle odasına girdiğinde kapıyı arkasından kapatmayarak aslında Ali'ye içeri girebileceğine dair bir işaret vermiş oldu. Koltuğuna oturup bilgisayarını açarken arkadaşının arkalarından kapıyı kapattığını işitti. Ali, Mızrap'ı ahşap bir kapının zapt edemeyeceğini bilirdi ama muhtemelen şansını denemek istemişti.
"Ne olmuş? Bir sorun mu var?" diye soran Ali, Mızrap'ın yanına geçmiş, kalçasını masaya yaslamış ve kollarını göğsünde kavuşturmuştu.
"İşten çıktığında birkaç serseri saldırmış." Mızrap telefonunu masaya bırakıp tekrar bilgisayarına döndü, Cenk'in bağlantı kurmasını bekliyordu. "En azından Eyşan'ın anlattığı hikâye bu."
Ali'nin kaşları sorgulayan bir ifadeyle çatıldı. "Hikâye?" diye mırıldandı. "İnanmadın yani?"
"Şu, Eyşan'ın iş yerinde gördüğümüz herif var ya," diyen Mızrap'ın dişlerini sıktığı için çenesi kasılmış, elmacık kemikleri gözler önüne serilmişti. "Eyşan'ın evine geldi dün gece. Patırtı koptu biraz, Eyşan fenalaştı."
"O herifte bir sıkıntı var." diye homurdandı Ali.
"Günaydın Mızrap abi."
Cenk'in bilgisayardan yükselen sesini duyduklarında Mızrap, Ali'ye cevap vermeden odağını değiştirdi. Dizüstü bilgisayarın geniş ekranına döndüğünde, ekranın bir kısmını kaplayan Cenk'in sevimli suratı onlara göz kırptı. Ali, Mızrap'ın Cenk'le bağlantı kurduğunu fark ettiğinde olan biteni kolayca çözdü, Mızrap'ın o adamla ilgili bilgi istediğini anladı.
