-21- I

5.8K 435 100
                                    

Merhaba!

Bölüm Şarkısı: Birdy - Shelter

Keyifli Okumalar!

Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum.
Söndürmek istedikçe sana yanıyorum.
Yenildim işte! Yine seni seviyorum...

/ÖzdemirAsaf  

Eyşan, derin bir nefesle gözlerini kapatıp yastığına daha sıkı sarıldı. Gözde'nin Ali'yle konuşmak için aşağıya indiği andan beri gözlerini ne zaman yumsa olduğu gibi, bir kez daha zihni Mızrap'la doldu. Bunun çıkar yolu yoktu. Her yanı, tüm köşeleri Mızrap'ın mavi gözleriyle dolmuştu. Ciğerlerini ferahlatır umuduyla soluduğu tüm nefesler içindeki koyu karanlık kuyuya düşüyordu bir taş gibi. Aldığı her nefes, kuyunun suyunu biraz daha yükseltiyor ve Eyşan'ın canına kastediyordu. Mızrap azar azar Eyşan'ın kuyusuna damlayarak kadının nefesine tehlike oluyordu.

"Bu kadar hissetmek akıl kârı değil Allah'ım." diye fısıldadı soluk soluğa. "Bu adamı bu kadar derinden hissetmem benim canıma zarar. Sen bana acı."

Telefonunun sesini işittiğinde, onu kapatmadığına lanet ederek doğruldu. Yatağın yanındaki komodinin üzerinden aldığı telefonun ekranında yazan ismi gördüğünde, kalbinin ortasına paslı bir hançer saplanmış gibi acıyla kasıldı yüzü. Şimdi açsa şu telefonu, sesini duyacaktı. Bu acı çok fazlaydı. Ne zaman, hangi iklimde bu adamın sesine bunca hasret kalacak kadar alışmıştı ona? Ne yapacağına karar veremeyen bakışları odanın içinde tedirgince dolanırken, gölgesinden kırılan bir çiçek gibi iki büklüm kaldığını hissediyordu. Nihayetinde bir kaçışının olmadığını, Mızrap'ın eninde sonunda ona ulaşacağını bilerek açtı telefonu.

"Efendim?

"Eyşan..." Adamın sesini duyduğunda nefesini tuttu genç kadın. Sesi, kalbinin üzerinde bir taş gibi sekti. Bu adam Eyşan'ın ismini bir farklı dile döküyordu. Kalbinden söker gibi değil. İman eder gibi. Yarasından fısıldar gibi. "Uyandırdım mı?"

İçine çektiği nefes, Eyşan'ın kalbini titretti. Hiçbir şeye, tek bir yarasına fayda etmedi. "Hayır, uyumuyordum."

"Ali rahatsızlandığın için işe gitmediğini söyledi." Durakladı bir an Mızrap. Nefesini tutarak bekledi onun tahmin edilebilir sözlerini Eyşan. "Merak ettim seni. İyi misin?"

Etme, diyebilmek isterdi Eyşan. Sen beni merak etme Mızrap, fayda vermez. Diyemedi. "İyiyim," diye fısıldayabildi sadece. "Merak edilecek kadar ciddi bir şeyim yok."

"Eyşan..." diye soludu Mızrap, bir kez daha. Sanki söylemek istediği milyonlarca şey varmış da hepsini diline prangalıyormuş gibi tutuktu nefesi. Söyleyemedikleri bile Eyşan'ı korkutuyordu. Eğer bir gün söylerse, ne hâle gelirdi kim bilir. "Yalnız kalmazsın muhtemelen," diye devam etti bir süre sonra genç adam. Sesi daha güçlüydü bu sefer. "Ama eğer bir şeye ihtiyacın olursa Ali'yi arayın mutlaka, olur mu?"

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin