-39-

5.5K 373 139
                                    

Merhaba!

Bölüm Şarkısı: Digital Daggers - In Flames

Keyifli Okumalar!

Hiç şüphesiz ki insan her neyden uzak durmaya çalışırsa dönüp dolaşıp yine ona varıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiç şüphesiz ki insan her neyden uzak durmaya çalışırsa dönüp dolaşıp yine ona varıyordu. İnsanoğlunu hep en çok korktukları, en çok kaçtıkları yakalıyor ve yakasına yapışıyordu. Çizilen tüm hudutlar yine çizen tarafından ihlal ediliyor, kararlar ve kurallar yine koyan tarafından çiğneniyordu.

Oysa irade insana aitti, akıl insana bahşedilmiş en büyük nimetti de onlara hâkim olmak niçin bu denli zordu? Kuralları, kararları ve hudutları çiğneyen insanın kendisi miydi yoksa kalbi mi? Kalp sazı eline aldığında aklın senfonisi bu yüzden mi sessizliğine çekilirdi? İnsan mıydı iradenin ve aklın en büyük düşmanı yoksa kalp mi? Kimdi insanı hiç olmak istemediği yerlere ve anlara iten, sürükleyen, mecbur bırakan? İnsanın kendisi mi? Yahut rast gelinen ilk saniyede bir çift gözün aşkına düşen yürek mi?

Nihayetinde bir gerçek vardı ortada; insan kendi varlığının en büyük düşmanıydı. Aklının ve kalbinin kıran kırana harbi içinde kendi kendini tüken yine insandı, kararsızlık ise o harbin başlangıcı. Bir insan kalbi ve aklının hükümdarlık mücadelesinde arada kalıyorsa eğer sebebi kararsızlığıydı. Kalp ve akıldan birini seçmeden yola çıkan bir insan kendi kendini tüketmeye mahkûmdu.

Uçurum'un barında oturmuş boş şarap kadehiyle dalgınca oynayan Eyşan tam olarak kendi kararsızlığından varlığına hasım olduğu andaydı.

Niye yeniden buradayım?

Aklında devamlı dönüp duran bu inatçı soruya karşılık kalbi sürekli aynı cevabı veriyordu.

Çünkü özledin.

Eyşan kalbinden ve aklından geçen her şeyi kabullenmiş, boyun eğmiş bir kadın olarak artık bir karar vermesi gerektiğinin farkındaydı. Bir karar vermeli, bir taraf tutup iki cepheden birisine katılmalı ve bu mücadeleye bir son vererek nefes almaya başlamalıydı. Ya yeni hudutlar çizmeli ya da eski hudutlarını tamir ederek hayatına devam etmeliydi.

O gün, Mızrap'ın gözlerine son kez bakabildiği o yağmurlu günde bir karar verdiğini sanmıştı oysaki. Ancak sadece içindeki korkunun peşinden gittiğinin farkına varmıştı günler akıp gittikçe. Mızrap'ı hayatından çıkarma kararını ne aklıyla ne de kalbiyle vermemişti, yalnızca korkularının kurduğu tuzağa kurban gitmişti.

Mızrap Kızıltan... Eyşan'ın gözlerindeki ormanda bir yangın olan adam. Şimdi kadının karşısına çıksa ve yine o mavi bir cehennemin kol gezdiği gözleriyle Eyşan'a baksa... Ne yapardı Eyşan? Aklına mı uyardı? Yoksa kalbinin peşinden mi koşardı?

Hayatı boyunca attığı tüm adımlardan emin olan Eyşan ilk kez kendinden bu kadar şüphe duyuyordu. İlk kez ileriyi göremiyor, olabileceklere dair önceden gardını alamıyordu. Mızrap Kızıltan, Eyşan'ın hudutlarının katiliydi. Gecelere efendi olan adam, kendine kraliçe bildiği kadının iradesinin failiydi.

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin