-46-

4.7K 339 429
                                    

Merhaba!

Bölüm Şarkısı: Fleurie - Love and War

Instagram: matildanindefteri /matildaesteban

Spotify: Matilda Esteban

Askfm: matildaesteban

İthafları yorumlardan seçiyorum!

Bölüm sonunda Instagram sayfasında bir soru-cevap yapacağım, beklerim.

Bölümün efsane afişi tüm imdat çağrılarıma yetişen canımın içi Zeynep'imin emeğidir! Emeğine sağlık Zeynom! Bu adama zaten hastaydım ama sen beni bu afişle mahvettin! mitolojikbiri

Keyifli Okumalar!

İçinde kor bir cehennemin tohumuyla doğanların, yani Mızrap Kızıltan gibi olanların, o cehennemi kendi elleriyle harlayanların geri dönüşü yoktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçinde kor bir cehennemin tohumuyla doğanların, yani Mızrap Kızıltan gibi olanların, o cehennemi kendi elleriyle harlayanların geri dönüşü yoktu.

Mızrap hemen karşısındaki yarısı küle dönmüş harabeden tüten dumana bakarken, ciğerine yanık kokusunu derince solurken sanki geleceğine bakıyordu. Gelecekte ondan geriye kalacak olanların küllerini daha o günden solumaya başlamıştı.

Onun da sonu, ilerlediği yolun nihayeti bu değil miydi? Bir avuç kül...

Depo kullanılamaz hale gelmişti. Olay yerine ulaşır ulaşmaz savcı ve polislerle avukatıyla eşliğinde görüşmüştü Mızrap. Yapılan ilk incelemelerin ulaştığı tek sonuç şüpheye mahal bırakmaksızın kundaklamayı işaret ediyordu. Öyle basit ya da amatörce yapılmış bir iş söz konusu değil gibiydi, içeride yapılan araştırmada çok güçlü ve özel yapım bir bombanın kalıntılarına rastlanmıştı fakat incelemeler son bulmadan net bir şey söylenmesi de mümkün değildi. Her şey rağmen Mızrap gerçeği biliyordu, hem de en başından beri.

Aklında ise tek bir soru vardı: Mümtaz Duranoğlu'nu kim kolluyor?

"Mızrap?"

Mızrap gözlerini deponun yanık yıkıntısından uzaklaştırıp sağ tarafına çevirdi ve ona doğru yaklaşmakta olanlara çatık kaşlarının altından baktı.

"Teşekkür ederim Akın." dedi Çağrı ve avukatı Akın yanına ulaştığında, ifadesiz bir sesle. "Gece gece seni de buralara kadar yordum."

Onun hemen karşısında duran Akın'ın kahverengi gözleri samimiyetle ışıldadı. "Olur mu hiç öyle şey, geleceğim tabii." dedi ve ekledi. "Umarım Osman Bey kısa sürede sağlığına kavuşur."

"Ne olacak şimdi?"

"Polis güvenlik kamerası kayıtlarını kurtarmaya çalışacak, ifadelerinizi alıp ismini vereceğiniz olası şüphelinin peşine düşecek ki sanırım zaten Mümtaz Duranoğlu hakkında hali hazırda bir arama ve tutuklama emri var bildiğim kadarıyla." Mızrap sadece başını sallayarak onayladı, Akın devam etti. "Savcı bu işin peşini bırakacak bir adam değil, her şeyi en ince ayrıntısına kadar didik didik edecektir mutlaka." Yarım adım kadar yaklaştı Mızrap'a ve fısıldarcasına konuştu genç adam. "Depoda ne vardı?"

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin