-48-

4K 326 234
                                    

Merhaba!

Bölüm Şarkısı: Zack Hemsey - Fade Away (Instrumental)

Instagram: matildanindefteri/matildaesteban

Spotify: Matilda Esteban / Uçurum

Askfm: matildaesteban

İthafları yorumlardan seçiyorum! Upuzun ve epey heyecanlı bir bölüm oldu bence! Yorumlarınızı heyecanla bekliyorum!

Keyifli Okumalar!

Keyifli Okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yolculuk bir kafiye arayabilir/Atının kuyruğundaki düğümde

Ölüm bir kafiye arayabilir/Ak gömleğinde

Yol bir kafiye arar ve bulur/Dönemeçlerin benzerliğinde

Umulmadık bir gün olabilir bugün/Kan var bütün kelimelerin altında

/CemalSüreya/

Ve bitti. Bir kadının körpecikken, tomurcuklanıp filiz vermeye fırsat bulamamışken, yirmi yaşında henüz gencecikken bileğine vurulmuş prangalar, yine bir kadının verdiği omuzla ve yine bir kadının tek kelamıyla, tek darbeyle kırıldı. Prangalarından emanet kalan pas lekeleri, onlardan kurtulmak istediği her an teninde bıraktıkları yara izleri kalacaktı yalnızca geride. Ama Sabiha artık kilitlendiği o karanlık odadan çıkabilecek, güneşle aydınlanan dünyaya yeniden adım atabilecekti. En güzel yıllarını çalanlara inat, sonsuz kere gençti artık.

Sabiha henüz yirmi beşinde gencecik bir anneydi ancak geride bıraktığı o cehennem ızdırabı beş yılda çok yaşlanmış, çok olgunlaşmıştı. Bir insanın büyümesi ve olgunlaşması ne yaşla ne de deneyimle ilintili değildi. Olgunluğu besleyen acının ta kendisiydi. Ve Sabiha bu kadar olgunlaşabilmek, bedenine tezat ruhuyla on yıllar sırtlanabilmek için çok fazla acıya göğüs germişti. En umutsuz anında umut etmekten vazgeçmediği, en çok korktuğu anda savaşmaktan korkmadığı için şimdi özgürlüğün eşiğindeydi.

Başını sol yanına çevirip baktığında Eyşan'ın zaferle gülen gözlerini görmek minnetini perçinledi. Böylesine bir minnet borcuna karşılık canından başka ne verebilirdi ki? Eyşan ona ve en önemlisi oğluna özgürce yaşayabilmeleri için bir şans armağan etmişti, bunun fani dünyada bir karşılığı olabilir miydi?

"Bitti!"

Eyşan'ın coşkusunu dizginlemeye çalışan sesine karşılık gözünden akan yaşı sildi Sabiha. "Sayenizde." derken gözleri Eyşan'ın arkasında kalan Betül'e çevrildi ve ona da aynı minnetle gülümsedi.

Her şeyi bulan, biriktiren ve her şeye göğüs geren kişi olmasına rağmen Eyşan, o mahkeme salonunda bir gölgeydi aslında o gün. Betül ise o gölgenin sesi, kelimeleri olmuştu. Sabiha'nın hikâyesini Eyşan yazmış, Betül anlatmıştı. Ve hâkime hanım öylesine onurlu, adaletli bir kadındı ki, hiç tereddüt etmeden boşanma kararı vererek Sabiha'yı kurtarmıştı.

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin