05.10.18
Wattys Ödülleri 2018 Kazananı - Modernistler Kategorisi
***
Bir varmış bir yokmuş diye başlamadı bu hikâye.
Onlar hep vardılar ve oyuna yeni kurallar koydular.
Tozpembe rüyalar görmediler, kâbuslarında canavarlarla savaştılar.
Çiçekler açma...
190 oy ve 200 yorum görünce yeni bölümü serbest bırakırım!
Keyifli Okumalar!
🍃
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akşamüzeri Eyşan mutfakta annesine yemek hazırlıkları için yardım ederken sokak kapısının yedek anahtar vasıtasıyla açıldığını işitti ve babasının döndüğünü anladı. Annesi ıslak ellerini havluyla silerek mutfak kapısına ilerlerken Eyşan salata hazırlığını aksatmadan işine devam etti. Babası içeri girdi, arkasından kapıyı kapatıp kilidi iki kere çevirdi, yıllardır sürdürdüğü alışkanlığını yine aksatmayarak kapının zincirini yuvasına geçirirken homurdanmayı ihmal etmedi ve ayakkabılarını çıkarıp terliklerini giydi. Eyşan kesme tahtasındaki doğranmış malzemeleri salata tabağına boşaltırken annesinin sorusu üzerine konuşmalara kulak kesildi.
"Onlar ne?"
"Uçak bileti," diyerek açıkladı, Aziz Dündar. "Yarın öğlen Ankara'ya dönüyoruz. Koray'la konuştum, gelip bizi alacak."
Annesinin bir cevap vermemesi üzerine bakışlarını mutfak kapısına çeviren Eyşan tam o esnada odasına gitmek için koridorda ilerleyen babasıyla göz göze geldi. Çok kısa bir andı, bakışları çakışınca ikisi de yaptıkları dünyanın en büyük hatasıymış gibi birbirlerinden gözlerini kaçırdılar. Birkaç saniye sonra Eyşan, misafir odasının kapısının kapandığını duydu ve bu esnada annesi de mutfağa geri döndü.
"Dönüyor musunuz?"
Annesi bu ani gelişmeden pek de memnun olmadığını hissettiren bir sesle, "Öyle görünüyor," diye mırıldandı.
"İyi oldu aslında," dedi Eyşan, ifadesiz bir sesle. Annesinin bakışlarını üzerinde hissetti fakat dönüp ona bakmadan işine devam etti. "Ben de bir an önce bu evden taşınmak istiyordum."
"Biz gidince yalnız kalabilecek misin?"
Doğrusu Eyşan, gündüz Mızrap'ın teklifini ve o teklife verdiği cevabı annesine söyleyip söylememek konusunda epey tereddüt içindeydi. Bunu ona bir sır gibi anlattığı takdirde annesinin babasına bir şey anlatmayacağından emindin ancak tedirgin edici olan bu değildi. Annesinin Mızrap'la ilgili nasıl bir ilk izlenimi olduğunu kestiremiyordu, babasından etkilenmiş olma ihtimalini göz ardı edemezdi. Şayet annesi, babasından etkilenmişse Eyşan'ın kısa bir süre için de olsa Mızrap'ın evinde kalması fikrinden pek de hoşlanmazdı. Fakat Eyşan'ı rahatsız eden bu fikirden hoşlanıp hoşlanmamaları değildi, söyleyebilecekleri şeyleri dinleyebilecek takati yoktu.
