10, wedding night

6.6K 562 417
                                    

Uyarı: bölümde cinsel sahneler vardır, rahatsız olacaklar o kısmı atlayabilir.

Güzel dansımızdan sonra Jisoo beni kolumdan çektiği gibi Seok Jin, Namjoon, Jimin, Taehyung ve Jungkook'un olduğu masaya çekiştirmişti.

Masaya yaklaştığımızda yanımdaki Seok Jin "Dansınız çok güzeldi." diyerek tebrik eden ilk kişi o oldu.

"Benden daha iyi dans eden biri varsa o da kesinlikle sensin, Rosie!" dedi ve masaya gelerek enerjiyi bir anda yükseltti Hoseok. Ben hafifçe gülümseyip tebriklerini kabul ettim.

Jisoo, "Eh," dedi. "Benimle kaldığı için bu kadar mükemmelleşti."

Herkes Jisoo'nun konuyu kendine çekmesine gülerken ben de gülmeden edememiştim. Taehyung, Jisoo'ya bulaşmaktan çekinmeden "Kendine pay çıkarmazsa göbeği çatlar." dedi.

Jisoo gözlerini kısıp Taehyung'a baktığında Taehyung derince yutkundu. "Senin suyun çok ısındı, alırım ayağımın altına."

Masada tekrar gülüşmeler başladığında karşımdaki Jungkook'a bakışlarımı bilerek değdirmiyordum. Dışarıda hava kararalı çok olmuştu ve saatin yaklaştığını adım adım hissediyordum. Zaten birbirimizden çok uzak insanlardık, nasıl evlenmiştik ki biz?

Jimin, yanındaki Jungkook'un omzuna sertçe vurdu. "Gelininizin yanına geçmek için davet mi bekliyorsunuz, Prens Jungkook?" deyip işi dalgaya vurduğunda Jungkook, Jimin'e sonra hesaplaşacaklarına dair bir bakış atsa da ikiletmeden yanıma geldi.

Gelin ve damadın bir masada iki ayrı uçta, hele ki düğünlerinde, durması garip karşılanırdı tabii. Özellikle zaten tehlikeli bir ortam olan burada. Leydilerin çoğu sinekkapan bitkileri gibi dedikodu kapmaya çalışırken.

Ortamda diğer insanları çekiştirmek için bir atmosfer yaratıldığında ben sessizce kabuğuma çekilmiş etrafı izliyordum. Bahsettikleri kimseyi tanımıyordum bu yüzden muhabbetten istemsizce kopmuştum.

Leydi Mina'nın bu tarafa doğru yaklaştığını gördüğümde derince yutkundum. Hemen karşımda yer alan Jisoo, arkasındaki bir noktaya bu kadar derin bakmamla meraklandı ve arkasını döndü.

Leydi Mina'yı gördüğünde bana doğru dönüp sinsice sırıttı. O, gerçekten haylazın tekiydi.

Kaşlarımı yukarı aşağı kaldırıp sessiz olması için onu uyarmaya çalıştığımda omuz silkti.

Leydi Mina yanımıza yaklaştığında masadakiler onu fark ettiler. "Zaman geldi." dediğinde derince yutkundum ve ne yapacağımı bilemeyerek bocalladım. Parmaklarımı karnımın üzerinde birleştirdiğimde Jungkook'un derince yutkunduğunu gördüm.

Leydilerim, Leydi Mina'nın masaya gelmesiyle birlikte etrafımı hemen çevrelemişti.

"Leydiler, siz prensesi hazırlayın lütfen." dediğinde yüzümün utançtan kıpkırmızı kesildiğine emindim. Kızıl saçlarımla aynı renk olmalıydılar.

Leydilerim, Jungkook'un annesini onayladığında Leydi Mina, "Jungkook sen beni takip et." dedi ve masadan uzaklaştı. Onun gitmesiyle masada derin bir sessizlik oluştuğunda utançla arkamı döndüm ve masadan uzaklaştım. Belki ayıp olmuştu fakat beni anlayacaklarını düşünüyordum. Zaten ısısının çorba kaynatabileceğine emin olduğum yanaklarım her şeyi ele vermiş olmalıydı.

Leydilerim ile birlikte Leydi Mina'nın önceden gösterdiği o odaya girdiğimizde kimsenin olmadığını gördüm. Birazdan bu karşımdaki geniş yatakta olacakları düşündükçe çıldıracak gibi oluyordum.

a queen and her tearsWhere stories live. Discover now