38, had very little

4K 564 289
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

THE NEIGHBOURHOOD - Void

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

THE NEIGHBOURHOOD - Void.

THE NEIGHBOURHOOD - Single.


Karanlık tenimize çağlar, gökyüzü hapishanesinin kilitlerini üzerimize vurur ve kalbimiz büyük bir sancıyla kavrulur. Bunlar hayatın getirisidir; acı vardır ve parmak uçlarınızı ateşe verir. Kibritine tutunan alevler büyümek için cehennemin kapılarını aralar. İşte şeytan oradadır, size arkasını dönmüştür. Elinde bir ayna vardır. Kendinizi görürsünüz, acılarınızı, , size yapılanları ve yaptıklarınızı. Bu sizin kaderinizdir ve kader kaçınılmaz olandır.

Üzerinde dinlediğim taş soğuktu. Her şey soğuktu. Bu kavurucu ağustos ayında lanet olası her şey soğuktu ve içim büyük bir tezatlıkla cayır cayır yanıyordu.

"Rosie," Lalisa elindeki ekmek ve suyu bana uzattığında teşekkür etmek yerine çatlak dudaklarımı gererek gülümsedim. Yüz hatlarım kasılmıştı, gülümsemek ya da mutlu olmak istemiyordum. Eve gitmek ve ağlamak istiyordum. Güçlü olmaya çalışmaktan yorulmuştum. Düşmek istiyordum.

Lalisa kendini oturduğum taşın hemen önüne, yere, bıraktı ve sırtını bacaklarıma dayadı. "Çok yoruldum." Fısıltısını işittiğimde gözlerimi ilerideki gölün kıyısına oturmuş, göle taş atan Jungkook'tan çektim ve ona çevirdim. Hepimiz çok yorulmuştuk, devam etmekten, yılmamak, sürekli ayakta kalmaktan çok yorulmuştuk. "Hayatımda her şeyin yoluna girdiğini sandığım anlarda düşmekten ve parçalanmaktan çok yoruldum."

Yutkunuşunu hissettiğimde elimdeki beze sarılmış ekmeği ve su şişesini kenara bıraktım. Parmaklarım onun gür kahverengi saçlarına tutundu. Saçlarını hafifçe okşadım ve örmeye başladım. Ördüğüm saçlarını bağlayabilmek adına eski elbisenin etek kısmından kumaş yırttım. Eski ve ince bir kumaş olduğundan oldukça kolay olmuştu. Yırttığım küçük parçayı Lalisa'nın uzun saçlarının ucuna bağladığımda "Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorsun?" diyen sesini işittim.

"Ne?" Şaşkınlıkla soluyan sesiyle duraksadığımda omzunun arkasından bana döndü. "Senin kadar güçlü olabilmeyi çok isterdim."

"Lalisa," diye mırıldandım omuzlarından tutup onu kendime çevirirken. "Ben güçlü olabilmek için yetiştirildim. Sürekli bununla ilgili dersler aldım. Tanrı'nın her günü kafamı yastığa koyduğumda acaba bugün yaşayabilecek miyim korkusuyla uyudum. Zehirlenmeye kalkışıldım. Ben güçlü olmak zorunda kalanlardanım fakat sen zaten güçlü olanlardansın."

a queen and her tearsWhere stories live. Discover now