31, collapse

4.8K 581 328
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BTS - Fake Love

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BTS - Fake Love.

Kollarımı üzerimdeki şala daha fazla sararak karnımı daha sıcak tutmaya çalıştım. Şiş gözlerimden etrafı görmek oldukça zordu. Kirpiklerimi kapattığım her saniye sanki bir daha açılmayacak gibi hissediyordum. Shin'deki yedek saraylardan birindeydik, güneş batalı çok olmamıştı. Taş çatlasa bir saat kadar olmuştu. Sarayın sağ bloğunun taşları simsiyah olmuştu. Neyse ki diğer bloklara sıçramamıştı demek istiyordum fakat leydilerimi düşündükçe yeniden hıçkırarak ağlayasım geliyordu. Öğlene doğru yanmış saraydan ayrılarak yakınlardaki diğer saraya gelmiştik. Jungkook, Jin, Yoongi ve Namjoon oluşan hasarı ölçmek ve can ya da mal kayıplarını hesaplamak adına geride kalmıştı.

Jungkook geride kalmayı benim için istemese de babasının emri üzerine geride kalmıştı. Kalması da iyi olmuştu çünkü ağlamamdan hoşlanmıyordu, o varken ağlamaktan ben de hoşlanmıyordum ve yokluğunda çok ağlamıştım. İyi gelmişti, içimdeki yaraları dışa kusmak çok iyi gelmişti.

Şöminenin başında, dizlerimi kendime çekmiş öylece oturuyordum. Şömineden gelen sıcaklık bana yetmiyordu. Vücudumdan tüm kanım çekilmiş gibiydi. Ses tellerimi de çok zorladığımdan boğazım öldüresiye acıyordu.

İlerideki üçlü koltukta Jisoo'nun dizlerine uzanmış Jennie'nin iç çekişlerini duyuyordum. Lalisa ise bir tekli koltukta oturuyordu, bakışlarını sırtımda hissediyordum. Benim için endişelendiğini biliyordum fakat ben çok yorulmuştum. Dayanamayacak gibiydim. Biri gelse tenime bıçağı saplasa endişeleneceğim şey kendi canım değilde karnımdaki bebeğin olurdu. Onun için ayakta kalmaya çalışıyordum. Jungkook ile geride kalmamamın tek sebebi de karnımdaki bebekti. Ona zarar vermek istemiyordum. Onu kaybetmek istemiyordum.

"Rosie," diye seslendi Jisoo. Bakışlarımı cayır cayır yanan ateşten alıp omzumun üzerinden ona çevirdim. İnce parmakları Jennie'nin saçları arasında geziniyordu. "Bir şeyler yemelisin." Birkaç saniye duraksadım. Yemek yemeyeli çok olmuştu. Yokluğunu da hissetmemiştim gerçi.

Kafamla onu onayladığımda oturduğum yerden doğrulacaktım ki Lalisa benden önce davranarak tabiri caizse oturduğu koltuktan zıpladı. "Ben getiririm."

a queen and her tearsWhere stories live. Discover now