46, can't handle this

5.9K 556 880
                                    

Jaymes Young - Infinity.

Oturduğum tekli koltukta geriye yaslandım ve Lalisa'nın uzattığı bitki çayını avuçlarımın arasına aldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oturduğum tekli koltukta geriye yaslandım ve Lalisa'nın uzattığı bitki çayını avuçlarımın arasına aldım. Mevsimsel geçişten olsa gerek hasta olmuştum. Sık sık öksürüyordum. Bu yüzden Jungkook da Lalisa'yı bana bakması için tembihlemişti. Lalisa sanki buna dünden razıymış gibi atılmıştı. Bana saat başı farklı bir tür çay getiriyordu ve artık kusmak üzereydim. Çay içmekten midem bulanıyordu.

Yüzümü buruşturarak "Bu seferki neyli?" diye sordum. Lalisa tepkime güldü ve "Papatya çayı. Zencefilliden sonra iyi gelir diye düşündüm." dedi.

"Sağ ol ama artık sıvı almaktan kusacağım." diye mırıldandım ve çayı koltuğun kenarındaki sehpaya bıraktım.

"Kendine dikkat et." dedi. "Bu aylarda hastalanmak iyi değil."

"Teşekkür ederim anneciğim, Jisoo Hanım'ın yerini almışsınız?"

Lalisa küçük bir kahkaha attı. "Onun yerini almam mümkün değil." dedi. Jisoo gerçekten tam bir anne gibiydi. Her zaman göz yaşlarımızı silmeye hazır bir mendil taşıyordu.

"Jennie de gitti zaten.." diye mırıldandı Lisa ve kendini yanımdaki koltuğa attı. "Ama iyi bir şey için gitti."

"Öyle ama yine de özledim sanırım. Çevremde bir kedinin olmasına alışmıştım."

Ona göz kırptım. "Kedin olabilirim?"

Bana baktı ve hızlıca uzanarak yanaklarımı sıktı. "Sen ancak bir sincap olabilirsin! Şu yanaklara baksana!" Yanaklarımdaki parmaklarından kaçmaya çalıştım. "Ya! Lalisa! Lalisa Manoban!"

Parmaklarından kaçtığımda gülerek geriye çekildi o da. "Yine de ben Jisoo'nun geri dönüşü için daha heyecanlıyım."

Derin bir nefes verip kafamla onu onayladım. Jisoo, kız kardeşi So-Yeun'u getirmek için ailesinin yanına gitmişti. Olayın gerçek yüzünü sadece ben, Leydi Mina ve Jungkook biliyor olsak da kızlara küçük detaylardan bahsetmiştim. Elbette buna öldürülmüş bir rahip dahil değildi. Ya da Jungkook'un babasının kim olduğu. Sadece So-Yeun'un Jungkook ile alakalı bir mevzuya parmak bastığını ve hesap sormamız gerektiğini biliyorlardı.

Aradan geçen birkaç saniyenin ardından Lisa, bakışlarını bana çevirdi ve "Jungkook ile alakalı bir mesele fakat bundan daha fazlası değil mi?" diye sordu. Hissediyordu, biliyordum. O olayla alakası olduğunu o da biliyordu.

"Evet." dedim. En azından bunu ona borçluydum. Eğer Taehyung'un da benim sevdiğim tatlıyı yemesini sağlasaydım belki de şu an birlikte olacaktık...

a queen and her tearsWhere stories live. Discover now