BTS - Run.
☽
Lisa sayesinde üzerime giydiğim kırmızı elbiseyle oldukça rahatsız hissediyordum fakat Lalisa'yı bir daha rahatsız etmek istemediğimden dudaklarımı birbirine bastırmış şatonun salonunda Jungkook ve lordu bekliyordum.
Lalisa, pencereden hafifçe uzaklaştı ve "Geldiler." dedi. Dikkatle oturduğum sandalyeden kalktığımda bir elimle karnımı destekledim, diğer elimi de belime koydum. Hızlı olmaya gayret ederek şatonun bahçe kapısına geldiğimizde kapıdan ben önde Lalisa arkada çıktık.
O sırada gördüğüm asker kalabalığı ile şaşırdım. Lordu askerlerin arasında seçemiyordum fakat Taehyung'un atının yanında olan siyah saçları uzamış olan genci tanıyordum. O genç bana aitti.
Jungkook, atının eyerlerini uşağa verdikten sonra kafasını kaldırdı ve şatonun kapısında onları bekleyen beni gördü. Dudaklarında muazzam bir gülümseme oluştuğunda ben de gülümsedim. Taehyung da atını uşağa teslim ettiğinde arkalarındaki siyah saçlı adamın yanına gitti ve omzunu birkaç kez pat patladı.
Jungkook, şatonun mermer merdivenlerini hızlıca tırmandı ve yanıma geldi. Beni belimden hafifçe tutup kendine çektiğinde dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. "Prensesim, bugün de çok güzel görünüyorsunuz."
YOU ARE READING
a queen and her tears
Fanfictioneğer sorun bir kadın olmakla ilgiliyse, o hâlde bugün ben bir kralım. [ » rosékook ] 2019 | lilah