52, sins of the past

5K 484 784
                                    

The Neighbourhood - Stuck with Me

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

The Neighbourhood - Stuck with Me.

BTS - Black Swan

Tam karşımda çatırdayan ateş, soğuk mağarayı gücü yettiğince ısıtmaya devam ederken kafasını karnıma koymuş olan Jungkook'u izliyordum. Uyumaya karar verdiğimizde Jungkook kenardaki battaniyenin altına girmişti fakat ikimiz de uyuyamamıştık. Sonra ben ne olduğunu anlamadan oturduğu yerden kalkmış, kafasını karnıma koymuş ve battaniyemi üzerime örtmüştü. Hemen sonrasında da uykuya dalmıştı zaten.

Öylece suratına bakarken geldiğimiz nokta karşısında şaşkındım. Neredeyse bir buçuk yıl içinde yaşamadığım hiçbir şey kalmamıştı. Hayatımda başıma gelebilecek en kötü şeyleri yaşamıştım. Ve bunların hepsi, benim güvendiğim insanlardan biri tarafından başıma gelmişti.

Dayanmak çok zordu fakat şimdiye kadar düştüğüm her çukurdan çıkmayı başarmıştım. Artık her şeyi biliyordum. Yanımda kimlerin olduğunu, kimin gerçek düşmanım olduğunu... Düşünmeme gerek yoktu artık. Kalbimin bir acı altında sızlanmasına gerek yoktu.

Gerçek kraliçenin kim olduğunu herkesin görme zamanı gelmişti.

Uykusuzluktan kızaran gözlerimle Jungkook'un solmuş tenine baktım. Ona kızgındım. Eğer bir tuzağa kurban gittiyse bunu bana başından söylemesi gerekiyordu fakat şimdi anlıyordum ki, başından beri bu tuzağa düştüğü için kendini suçluyordu.

Alarick ne olursa olsun onu yok etmek için, ona zarar vermek için elinden geleni ardına koymuştu. Ne olursa olsun zaten biz bir şekilde bu acıları yaşayacaktık, anlamıştım artık bunu.

Artık herkes Jungkook'un kim olduğunu biliyordu. Gerçek kralın o olduğunu herkes öğrenmişti ve gelecekte ne olacaktı hiçbir fikrim yoktu. Sadece biliyordum ki asla o eski, birbiriyle uğraşmaktan geri kalmayan çocuklar olmayacaktık.

Ben, öylece düşüncelere dalmış bir şekilde yavaş yavaş doğmaya başlayan güneşi izlerken duyduğum at sesleriyle duraksadım. Yanlış duyup duymadığımı düşünürken birinin bağrışını duyduğumda kucağımda yatan Jungkook'u sarsmaya başladım. "Jungkook!"

Anında irkilip uyandığında etrafa telaşlı bir bakış attı ve bana döndü. "Rosie?"

"Birileri geliyor!" diye telaşla konuştuğumda oturur pozisyona geçtiği zeminden hızla kalktı. "Burada kal," deyip kenardaki kılıcına doğru ilerlediğinde "Saçmalama." dedim. Oturduğum yerden hızla kalktığımda "Hayır, orada kal. Ben gelmeden de dışarıya çıkma." dedi.

"Diğer kılıcı ver." Jungkook, derin bir nefes verdi ve yanındaki diğer kılıcı kabzasıyla birlikte bana attı. Havada kaptığım kılıcı kabzasından tutup çekerken Jungkook mağaradan çıkmıştı.

a queen and her tearsWhere stories live. Discover now