1. Kısım GAIA Bölüm 13

2.1K 261 4
                                    


Bay Lowen, birkaç kez öksürerek boğazını temizliyor ve devam ediyor "Bu şehrin ayakta kalabilmesi için birilerinin gerçeği bilmesi gerekiyordu. Ben de şehrin yönetim kademesi için seçilmiş otuz kişinin arasındaydım. Gaia projesi devam ederken, Krenonlu bazı bilim adamları dünyaya geldiler ve durumla ilgili olarak, bize uzun yaşam konusundaki çalışmalarından bahsettiler. Geçmişte yaptıkları yoğun araştırmalar sonucunda, yüzyıllarca yaşamayı mümkün kılmışlardı. Ancak yaptıkları keşfin iki dezavantajı vardı. Birincisi, güneşle herhangi bir temas olduğunda, uzun yaşaması için bazı kromozomları değiştirilmiş deneğin yaşam süresi, uzamanın aksine kısalıyordu ve bunun geri dönüşü yoktu. İkincisi ise deneğin tamamen kısırlaşmasıydı.

Bu nedenle projeyi rafa kaldırdıklarından, ancak bizim için biçilmiş kaftan olduğundan bahsettiler. Böylece şehrin yönetiminde bulunacak olan kişiler, uzaylı istilası bitene kadar yaşayabilecekti ama bir daha asla karaya çıkamayacaktı. Hepimiz bu olumsuz durumu çok düşünmeden kabullendik. Çünkü insanlığın devamı tehlikedeydi ve kimsenin kendini düşünme gibi bir lüksü yoktu."

Adam sakince Jake'e dönüyor ve ekliyor "Umarım anlattıklarım sorunu cevaplamıştır." Jake tutuk bir şekilde "Evet" diye mırıldanıyor. Irinda, yeni öğrendiğimiz bu bilgiler nedeniyle kafalarımızda oluşan sorular zincirine bir yenisini daha ekliyor "Peki neden şimdi yönetimde değil de buradasınız?"

Bay Lowen öğrenmeye olan açlığımızı anlayışla karşılar bir tavırla "Çünkü yıllar geçtikçe, yönetim insanlığın yeniden karaya çıkmasını istemedi. Rahatları yerindeydi ve yaşam süreleri neredeyse sınırsızdı. Savaş başladığında dünyayla iletişim halindeydik ve çok ağır bir yenilgi yaşandığını biliyorduk. Ardından yönetimin başındaki kişiler, riskli olduğu gerekçesiyle hem müttefikimiz olan Krenon ırkıyla, hem de dünya ile olan iletişimimizi tamamen kopardılar. Tam olarak karanlıkta kalmıştık ve elimden hiçbir şey gelmiyordu. Bunun baştan aşağı yanlış olduğu ile ilgili benim gibi düşünen beş kişi daha vardı. Her fırsatta asıl amacımızı ve yaptıkları hatayı onlara anlatmaya çalışıyorduk. Sonra bilin bakalım ne oldu?"

Bay Lowen bir süre bekliyor ve bizden bir cevap çıkmayınca devam ediyor "Benim gibi düşünen beş kişi şu an yaşamıyor. Koruyucular hepimizi tutukladı ve şehrin ıssız bir yerine götürüp sorgusuz sualsiz kurşuna dizdiler. Benim dışımda kalan diğerleri, bu ilk müdahale sırasında hayatlarını kaybetmelerine rağmen, ben mucize eseri yaşıyordum ama fazla zamanım olmadığını da biliyordum. Tamamen şans eseri, o sırada oradan geçen Christina beni kanlar içinde bulduğunda, neredeyse bilincimi kaybetmek üzereydim. Ona ne olursa olsun beni hastaneye götürmemesini, bu durumu kimsenin bilmemesini söyledikten sonra tamamen bayılmışım. Gözlerimi yeniden açtığımda, her tarafımda sargılar ve başucumda Christina vardı. Bana neler olduğunu sorduğunda ona bildiğim her şeyi anlattım ve dehşet içinde beni dinledi. Sonrasında ise bu konuyla ilgili bir şeyler yapmamız gerektiğini, böyle bir haksızlığa ve eşitsizliğe asla göz yumamayacağımızı söyleyip beni Mavi Özgürlük'ü kurmaya ikna etti. O sırada, şehrin atıl bölgeleriyle ilgili bir yeniden kullanım çalışması yürüttüğü için orada olduğunu anlatıp, bunu bir çeşit kader olarak yorumladı. Bir şeyler yapılmalıydı ve bu konuda kesinlikle çok haklıydı. Yaklaşık dört senedir çok büyük bir kaçış planı yapıyoruz ve bu planın ana karakterlerinden biri de sensin Lara! Tabii eğer kabul edersen..."

Bay Lowen sandalyesine yeniden otururken, anlattıklarına o kadar odaklanmışım ki sanki derin bir uykudan uyanıyorum. Adamın sözlerini özümsemem için zamana ihtiyacım olduğunun farkındayım, ancak beni asıl rahatsız eden kendi kendilerine yaptıkları planın içine beni yerleştirmeleri. Benim ne gibi bir özelliğim olduğunu tam bay Lowen'a soracakken kapı çalıyor ve güvenlik protokolü tamamlandıktan sonra Herbert içeri giriyor. Genç delikanlı bay Lowen'a doğru ilerliyor ve kulağına fısıldıyor. Duyduklarının ardından adamın yüzü buruşuyor ve öğrendiği her neyse, olumlu bir şey olmadığını o an odada bulunan herkese belli ediyor. Olduğu yerde hızlıca bir sağa, bir sola dönüp ardından masaya attığı sert yumruktan sonra göz göze geliyoruz. Sanki benden, yaşadığı çaresizliğe bir çözüm bulmamı bekliyor ama bilmediğim bir sorunu nasıl çözebilirim?

GaiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin