3. Kısım GAIA Bölüm 13

1.2K 153 1
                                    

Saat sabah altıda, annemin başucumda belirip neşeli ve sevecen bir yüz ifadesi takınarak beni uyandırmasıyla gözlerimi açıyorum. Hızla hazırlanırken ayaküstü ağzıma bir şeyler atıyorum ve saat altı otuzu gösterdiğinde annem ve kız kardeşimle birlikte büyük hangara doğru yola çıkıyoruz.

Gaia'dan tahliyenin başlayacağı noktaya vardığımızda, hemen herkesin burada olduğunu görüyorum. Mert ve Jake aileleri ile birlikte sohbet ederlerken, Irinda bay Pablov'la birlikte onların yanına doğru ilerliyor. Kızın olumlu ifadesinden bay Pablov'la aralarının düzeldiğini anlayabiliyorum. Herbert ve Osiris'te bizimle beraber olan birçok Mavi Özgürlük üyesi, aileleri ile birlikte büyük hangarı dolduruyorlar. Annem, Lena ve ben, yaklaşık bir buçuk saat sonra başlayacak olan operasyonun kalbine doğru ilerliyoruz. Planın üzerinden yeniden geçmek için ailemden ayrılıyorum ve bay Lowen'la Lanila'nın konuştuğu köşeye doğru ilerliyorum.

Benim geldiğimi gördükleri sırada, sanki benden bir şey saklıyormuşlar gibi konuşmayı bıraktıklarını fark ediyorum. "Benden bir şey saklayamayacağınızın farkındasınız değil mi? Özellikle siz bay Lowen. Öğrenene kadar durmayacağımı daha kaç kere görmeniz gerekecek?"

Tatlı sert tavrım nedeniyle adamın yüzünde hoş bir gülümseme beliriyor ve ardından söze giriyor. "Lara. Benim buradan ayrılamayacağımı biliyorsun değil mi? Bu yüzden Lanila'ya Osiris'i benim kullanmam gerektiğini, böylece senin ve sevdiklerimizin Laterani'ye ilk ulaşanlar arasında olabileceğini söylüyordum."

Bay Lowen bana bunları anlatmak yerine hakaret etse daha iyiydi herhalde. Beni Gaia'dan ilk ayrılacak gurup arasında olacak kadar korkak mı sanıyor? "Gerçek bir kaptan olmasam da, ya da kendimi öyle görmesem de, bu bir süredir kaptanlık yaptığım gerçeğini değiştirmiyor ve bir kaptan gemisini en son terk eder. Bu yüzden söylediklerinizi duymadım varsayıyorum. Ayrıca Nexa'da durumunuzla ilgili bir tedavi olabilir. Onların teknolojisi bizden çok daha gelişmiş. Bunu biliyorsunuz. Değil mi Lanila? Haklı değil miyim?"

Kızıl saçlı savaş lideri konuyu ona yönlendirmemin ardından, kendinden emin bir ses tonuyla cevap veriyor. "Sen geldiğin sırada ben de bunu anlatmaya çalışıyordum. Ancak başarılı olabildiğimi sanmıyorum." Bay Lowen Lanila'nın sözleri biter bitmez yeniden söze giriyor. "Biliyorsunuz, geride bin kişi civarında insan kalacak. Ayrıca tutukladığımız şerefsizlere birilerinin göz kulak olması gerekecek. Olasılığı çok düşük bir tedavinin peşinden koşmaktansa, burada kalıp Nexa'ya gitmeyenlere göz kulak olmak bana çok daha doğru geliyor. Umarım kararıma saygı duyup bu konuyu kaparsınız."

Adam bir yandan mantıklı konuşuyor olsa da, diğer taraftan onu geride bırakacak olma fikri nedeniyle boğazımda oluşan düğüm nefes almamı zorlaştırıyor. Kendi hayatı Lara... Saygı duymalısın... Duyacaksın da... "Peki. Ancak herkes tahliye edilene kadar sizinle beraber görevimin başında olacağım. Değer verdiğimiz insanlarla birlikte Gaia'nın tamamen tahliye olduğunu görene kadar bir yere ayrılacağımı sanıyorsanız, gerçekten çok yanılıyorsunuz." Bay Lowen, tahminimce fikrimi değiştirmesini umduğu bir şeyler söyleyecekken, lafı adeta adamın ağzına tıkıyorum. "Madem kendi kararınıza saygı duyulmasını bekliyorsunuz, o zaman siz de benimkine duyacaksınız." Tecrübeli adam, sözlerimin üzerine söylenecek başka bir şey olmadığını fark ediyor ve böylece pes etmek zorunda kalıyor.

Saatin yedi buçuk olması, Laterani'nin bizimle iletişim kurması anlamına geliyor ve bu nedenle saniyeleri sayar hale geliyoruz. Gözlerimiz Lanila'dan ayrılmazken, siyah gözlüğü nedeniyle yüzünü tam olarak göremesek de, yaptığı el işaretinden bağlantıyı kurduğunu anlıyoruz. Mümkün olan en az riski almak nedeniyle kısa süren ilk konuşmanın ardından kadın bize dönüyor ve planımızla ilgili verileri Laterani'ye gönderdiğini söylüyor. Onlardan bir cevap gelene kadar bize düşen ise, en sevmediğim kısım olan beklemek.

Yeniden iletişim kurulduğunda operasyona başlayabileceğimizin bilgisini alıyoruz ve böylece bekleyişin yerine hareket geçiyor. Yolcuları için hazır olan Osiris'e doğru yola çıkmak amacıyla Gaia'nın katlarına ilk anonsun yapılmasını söylüyorum. Yönetim bölümünde bulunan Ent ve Karna bu isteğimi yerine getirirken, diğer Nexalılar, bay Lowen ve Osiris'in idaresinden sorumlu mürettebat olarak, devasa denizaltıya gitmek üzere, buraya gelirken kullandığımız mini denizaltı ile hangardan ayrılıyoruz.

Krenon'un insanlığa hediyesine ulaşıp yerlerimizi aldıktan sonra, Gaia'nın sahip olduğu irili ufaklı bütün denizaltılar tahliye için gidip gelmeye başlıyorlar. Osiris'in kapasitesini sonuna kadar zorlayarak, gelenleri boş olan her yere yerleştiriyoruz. Denizaltıyı önceden tanıyan Herbert, Jake ve diğer Mavi Özgürlük üyeleri, bu konuda Gaia halkına yardımcı oluyorlar. Osiris iğne atsak yere düşmeyecek kadar dolduğunda, emrimle birlikte yüzeye doğru yola çıkıyoruz.

Su yüzeyine ulaştığımızda bizi bekleyen birçok Nexa keşif gemisi olduğunu fark ediyoruz ve hiç zaman kaybetmeden Osiris'te bulunan insanları onlara aktarıp, en hızlı şekilde yeniden Gaia'ya dönüyoruz. Ancak ne kadar çabuk olmaya çalışırsak çalışalım, bu işlem oldukça uzun sürecek gibi duruyor. Süreç ne kadar uzun olursa olsun, en azından ilk partide gönderdiğimiz ailelerimiz ve Christina gibi sevdiklerimiz için endişe etmek zorunda kalmayacağız.

Neredeyse gün boyu durup dinlenmeden devam eden tahliye çalışmalarına karşın, halen Gaia'nın tamamını Laterani'ye taşıyabilmiş değiliz. Nexa'nın görünmezlik teknolojisine sahip keşif gemilerinin dünyaya kaç defa gelip gittiklerinin sayısını gerçekten hatırlamıyorum. Buradaki süreci hızlandırmak adına, Ent ve Karna'nın da anonsla ilgili görevlerini geride kalacaklardan birine devredip Osiris'e gelmelerine rağmen, her partide tahliye edilen binin üzerinde insanı organize etmek hiç de kolay olmuyor. Gaia ile kurduğumuz en son iletişim, hala dört bin beş yüze yakın insanın tahliye edilmediğini gösteriyor.

Neden bu kadar acele ettiğimi gerçekten bilmiyorum. Öyle ya da böyle herkesi Laterani'ye taşıyacağız. O zaman neden... Belki yorgunluk, belki de Doria tarafından fark edilme korkusu nedeniyle karmaşık düşünceler aklımda birbirini kovalarken, Laterani'nin bizimle kurduğu bağlantı adeta soğuk bir duş etkisi yaparak beni kendime getiriyor. "Osiris, tahliye noktasına doğru yaklaşan iki adet saldırı tipi uzay gemisi tespit ettik. Sessiz konuma geçmenizi öneriyoruz." Lanet olsun... Acaba korktuğumuz başımıza mı geldi? Acaba... Bizi fark ettiler mi?

GaiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin