2. Kısım NEXA Bölüm 04

1.6K 198 29
                                    

Zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle, telaşlı bir şekilde kadının söylediklerini yapıyoruz. Her ranza birbirinin aynı olduğu için ve daha merhabalaşma dışında kimseyi tanımadığımdan, yatacak yer seçimi sırasında zorluk çıkarmıyorum. Bazıları köşelerdeki ranzaları paylaşamazken, gördüğüm kadarıyla aynı benim gibi bu konuyu umursamayan sarışın bir erkekle ortadaki ranzalardan birine yerleşiyorum. "Merhaba, benim adım Tenn. Dünkü ilk tanışmamızda ismini söylemiştin ama şu anda tam olarak hatırlayamıyorum." Tam olarak mı? Bu işin tamı yarımı olmaz. Hatırlayamıyorsam hatırlayamıyorumdur işte. Gerçekten saçmaladım... Çocuk bunu da umursamadığı anlaşılan bir yüz ifadesiyle cevap veriyor "Karna." Bu kadar mı? Başka bir şey söylemeyecek misin? Gerçekten çok verimli bir tanışma oldu...

Otuzuncu katta asansörden iniyoruz ve üssün ortası hareketli platformalar dışında yuvarlak bir boşluk olarak aşağıya doğru devam ettiği için, bütün katın eliptik bir çalışma alanı olarak tasarlandığını görüyoruz. Fizik-kondisyon makinelerini, yakın dövüş çalışma minderlerini ve robotlarını, yarı kapalı ve ses yalıtımlı olduğu anlaşılan atış talimi bölgesini bulunduğum yarı çapta görebiliyorum.

Biz içeriye girdiğimiz sırada çalışma yapan orta yaşlı ve genç birkaç kişi, Lanila'nın başını sallamasıyla birlikte dışarı çıkıyor. Kızıl saçlı eğitmenimizle birlikte yarım saat kadar bazı ısınma hareketleri yaptıktan sonra, rastlantısal engebeler simüle eden koşu makinelerine geçiyoruz. Yaklaşık bir yarım saati de burada harcamamızın ardından Lanila bize üç dakikalık dinlenme molası veriyor. Sadece bu kadar mı? Ben de akademideki eğitimler sırasında bizi zorladıklarını düşünüyordum.

Molamız bittiğinde ve tahmin edilebileceği gibi daha kimse tam olarak soluklanamamışken, kendimizi yakın dövüş robotlarının hamlelerini savuşturmaya çalışırken buluyoruz. Sanırım bu robotlar akademidekilerden daha üst bir teknolojiye sahipler ya da ben çok yoruldum diye düşünürken, yaklaşık bir saatin de tekme ve yumruklarla geçtiğini fark ediyorum. Yeter... Gerçekten çok yoruldum... Bu kadarı acımasızlık... Tam bu düşünceler beni ele geçirecekken, Lanila hepimizin alandaki tek kapalı odaya geçmesini söylüyor.

Büyük odadaki banklardan ilk önüme geleni seçip hemen oturuyorum. Diğerleri de beni takip etmekte gecikmiyor. Genç kadın hepimizi karşısına aldıktan sonra, yüzünde kararlı bir ifade takınarak söze giriyor. "Seçmeler ve seçilenlerin göreve gidişi için çok kısıtlı bir zamana sahibiz. Bu nedenle sizi, karşınıza çıkabilecek zorluklara olabildiğince iyi hazırlamayabilmek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Eminim kafanızda burası ile ilgili bir sürü soru işareti vardır. Merak etmeyin, o soruların her birine olmasa bile, birçoğuna cevap bulacaksınız. Ancak her şeyin bir zamanı var. Şu anda beni, seçmeler sırasında da kurulu, her şartta hayatta kalacağınıza ikna etmeniz gerekiyor. Size tavsiyem, bundan sonrasında her ne yaparsanız onu en iyi şekilde yapın. Her ne öğrenirseniz en hızlı şekilde öğrenin. Çünkü hiçbiri için ikinci bir şansınız olmayacak."

Akşama kadar süren ve neredeyse bütün enerjimizi tüketen eğitimlerin ardından günün son yemeğini en hızlı şekilde yiyip, kendimi güç kristali tamamen tükenmiş bir hizmet robotu gibi yatağa atmak istiyorum. Yirmi dördüncü kattaki yemekhaneye geldiğimizde herkesin yorgunluğu yüzlerinden okunuyor ve bu nedenle genel bir sessizlik hakim. Yirmi iki kişiden altısı kız ve aralarından bir tanesi gerçekten çok güzel. Neler diyorum ben? Daha ilk günümde Minla'yı unuttum mu? Belki de unutmam gerek...

Uzun masaya oturmadan önce, mutfağın önünde sıraya girip bizim için hazırlanmış yemekleri alıyoruz. Yanıma oturmasını çok istediğim siyah uzun saçlı güzel kız, tabii ki böyle bir şey yapmıyor. Off, ne zaman şansım açılacak benim?

GaiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin