2. Kısım NEXA Bölüm 05

1.3K 179 21
                                    

Bize verilen komut doğrultusunda, yirmi iki kişi salonun ortasına doğru ilerliyoruz. Bomboş salonda tam bize ne yaptıracakları ile ilgili fikir üretmeye çalıştığım sırada, kendimi Savaş Merkezi'nin önünde, standart gardiyan sınıfı SD59 enerji silahını elimde tutarken buluyorum. Üzerimize doğru gelenler, galaksimizde bulunan Minevra adındaki gezegende yaşayan ve kendilerini Minva olarak tanıdığımız canlılardan başkası değil. Kanatlarıyla birer kuşu andırsalar da, bedenlerinin geri kalanı insana benzeyen bu canlıların soyu tükenmemiş miydi? Büyük savaşta yandaşlarıyla birlikte neredeyse galaksimizi ele geçirecek olan bu ırk, büyükbabamın da içinde bulunduğu bir grup tarafından düzenlenen intihar göreviyle yok edilmemiş miydi?

Farklı teknolojilere sahip ve sayamayacağım kadar çok tek pilotlu saldırı aracı, kızıla çalan gökyüzünde birbirlerine karşı üstünlük kurmaya çalışırken, büyük savaş kruvazörleri silahlarını şehre çevirmiş, en yüksek hasarı verebilmek için ellerinde ne varsa kullanıyorlar. Bazısı tuz buz olan, bazısı alev topuna dönüşmüş binalardan yükselen siyah dumanlar önümüzde adeta karanlıktan bir perde oluşturuyor. Caddelerden gelen çığlıklar, üzerimize doğru olanca hızlarıyla uçan Minvaların savaş çığlıklarıyla birleşiyor. Savunduğumuz binanın uzun menzilli silahları teker teker yok edilirken, daha önce nereden tanıdığımı bilmediğim askerlerle beraber savaştığımı görüyorum. Ordudaki en sevdiğim arkadaşım olan Ent bana dönüp "Onur yoksa yaşam yoktur," diyor. O anda benim kızımla onun oğlu evlenirken geçirdiğimiz gece, kör kütük sarhoş olup sabaha kadar nasıl eğlendiğimiz gözlerimin önünden geçiyor. Sonrasında çıkan savaş ve geldiğimiz geri dönülmez nokta... Bütün devletlerin teker teker yenilmesi ve sona kalan medeniyetimiz...

Savunmalıyız... Ülkemizi, insanlarımızı, geleceğimizi... Silahımı ateşlerken aklımdan geçen tek şey, kendimi adadığım amaç için hayatta kalmak. Minvalar ardı arkası kesilmeksizin üzerimize doğru uçarlarken, gözlerimi koruyan ve hedeflerle ilgili verileri gösteren savaş gözlüğümde, üzerime doğru fırlatılan güç mızraklarından beni koruyan kişisel kalkanımın neredeyse yüzde sıfıra geldiğini fark ediyorum. Bir darbe daha alırsam öleceğim gerçeği aklımdan geçerken, arkamdan gelen ses umudumu kaybetmememi sağlıyor.

Bu Peneks'in sesi... Ne işi var burada? Peneks'in ardından Minla, annem ve babam sırayla aynı şeyi söylüyorlar. "Sakın pes etme!" Her yer cehenneme dönse de, hiç umut yok gibi görünse de, eğer ben ölürsem sevdiklerimin de öleceği düşüncesi sınırlarımın ötesinde bir mücadele vermeme neden oluyor. Bedenimi her sağa ve sola yatırdığımda yanımdan bir güç mızrağı geçip gidiyor.

Sonunda savaş gözlüğümde görünen cephane uyarısı, verdiğim mücadelenin en fazla bir dakika daha devam edebileceğini duygusuzca haber veriyor. Çevreme baktığımda, benimle birlikte savaşan dört kişi kaldığını görüyorum. Silahımın güç kristalinin tükenmesiyle birlikte, yakın dövüş için kullandığımız iki kısa enerji sopasını kınından çıkarıyorum. Kalbim olanca hızıyla atarken, savurduğum enerji sopaları hedeflerini yere seriyor. Sonunda kaçınılmaz olan gerçekleşiyor ve bedenimde tarifsiz bir acı hissediyorum. Bilincim kapanıyor... Yere düşüyorum... Özür dilerim... Elimden gelen...

Gözlerimi açtığımda kendimi yeniden Lanila'nın bizi getirdiği büyük salonda buluyorum. Az önce neler oldu öyle? O kadar gerçekti ki... Salon üzerimize tutulan kuvvetli ışıkla aydınlanırken Savaş Komutanı Kall'ın sesini duyuyorum. "Sizi tabi tuttuğumuz test alternatif bir büyük savaş senaryosuydu. Hiç umudun kalmadığı bir ortamda neler yapabileceğinizi, neyi tercih edeceğinizi, direnenlerin ne kadar direneceğini görmek istedik. Yaşadığınız her şeyin size çok gerçek gelmesinin, hatta alternatif anılarınızın olmasının nedeni ise, bu salonda kullandığımız teknolojinin eşi benzeri olmayan bir bilinç kontrol içeriğine sahip olması. Eğer çok uzun bir süre maruz kalırsanız, içinde bulunduğunuz gerçeklikle alternatif gerçekliğin birbirine girmesine neden olan bu teknolojiyle seçmeler sırasında sadece bir kere daha karşılaşacaksınız. Ancak hepinizin zihin sağlığından emin olmamız gerektiği için, şimdi eğitmeninizle birlikte sağlık merkezine gitmeniz gerekiyor. Sonuçları size daha sonra açıklayacağız."

GaiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin