23.

62.3K 3.9K 414
                                    

Siz 23. Bölümü okuyadurun, ben çok güzel bir 34. bölüm yazdım fhdjsjdjd Hepinize iyi okumalaaar ♥

Kimden: SARI KAFA
Kaçalım mı?

Okuduğum mesajın şokuyla elimden düşürdüğüm telefonu geri almak için eğildiğimde, üst üste yeni mesajlar gelmeye başladı.

Kimden: SARI KAFA
Sakinleşmeye ihtiyacın var diye düşündüm.

Deniz kenarına gideriz belki ha?

Tabii sen de istersen.

Ne dersin?

Kabul edersen ailene söyleyeceğim yalanı bile buldum :D

Dudaklarımda istemsizce beliren tebessümle, cevap yazmaya başladım.

Kime: SARI KAFA
Aileme söyleyeceğin yalanı beğenirsem kabul ederim :D

Kabul edin güzel pazarlık.

Kimden: SARI KAFA
Önce teklifimi kabul etmelisin.

Tebessümüm gitgide büyüyüp kocaman bir sırıtışa dönüşürken, kabul etmezsem ölecekmişim hissine kapılmaya başladım.

Kime: SARI KAFA
Kabul ediyorum sarı çocuk.

Telefonu yatağımın üstüne fırlatıp odanın ışığını açtıktan sonra, aynaya baktım. Aşk yaşadığım pijamalarımdan kurtulup, üstüme bir jean ve sweatshirt giydikten sonra saçlarımı düzelttim. Telefonuma gelen bildirim sesiyle hemen elime aldım.

Kimden: SARI KAFA
2 dakika içerisinde ara beni ve showumu izle :))

İsteğine bir anlam veremesem de, sorgulamadan yapacaktım. Saate bakıp 2 dakikayı geçirdikten sonra, sarı kafanın numarasını tuşladım.
"Efendim Esat?" Esat mı?

Ben daha ağzımı açmadan, tekrar konuşmaya başladı. "Ne? Kaza mı yaptın?" Oha! Esat kaza mı yapmış? Ay tövbe tövbe, iki gram aklım vardı o da gitti. "Tam olarak neredesin, hemen geliyorum." Gülmemi engellemeye çalışarak karşılık verdim. "Odamdayım, sıkıyorsa gelsene sarı kafa." 

"Tamam, hemen geliyorum kardeşim." Kardeşim deme, lazım olur. Ne saçmalıyorum ben yine? Telefon suratıma kapandıktan kısa bir süre sonra, mesaj bildirim sesi geldi.

Kimden: SARI KAFA
Arka tarafta duvarın dibinde bekliyorum.

Dolaptan çıkardığım bel çantasına telefonum ve cüzdanımı attıktan sonra, hızlıca yangın merdivenine çıktım. Radar Sedat'a yakalanmama duası, amin. Oldukça seri ve sessiz hareketlerle arka bahçeye çıktığımda, bahçeden kahkaha sesleri geliyordu. En çok da Sedat avelinin sesi geliyordu hem de. Ben burada acılar içinde kıvranırken... Bir dakika! Ben acılar değil, aksiyonlar içinde kıvranıyorum.

Duvara ellerimi koyduktan sonra hafifçe yükseldim. "Pişt, sarı kafa! Orada mısın?" Kaan, eğildiği yerden yükselince korkuyla sıçradım. "Hadi ama sen Müberrasın, bu kadar korkak olamazsın!" Bir apartmana üç tane Müberra çok. Fazlasıyla çok!

"Çok konuşma da tut şu çantamı." Çantayı adeta kafasına fırlatırcasına teslim ettikten sonra, sağ ayağımı duvarın oyuntusuna attım. Diğer ayağımla  da iyice yükselip  duvarın üstüne oturdum. "Bu duvar, bu kadar yüksek miydi ya? Eskiden gözüm kapalı atlardım, yaşlanmışım ben!"

Sırıtarak yüzüme baktı. "Atla hadi, tutarım ben seni." Kaşlarımı kaldırıp güvensiz bir tavırla baktım yüzüne. "Güven bana Minel." Kollarını uzattı atlamam için. "Az önce, aileme yalan show yapan birine neden
güveneyim?" Alayla karışık gülümsedi. "Güvenmediğin biriyle akşam akşam niye kaçıyorsun, diye sorarlar ama değil mi?"

AİLE APARTMANIOù les histoires vivent. Découvrez maintenant