62.

41.5K 2.2K 739
                                    

Şu görselin güzelliğine bakar mısınız? Romantizm kategorisinde 1. yizzz 🥳 Romantizm denince de benim ponçiklerim yani, hakettik be 😎

Gözüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi açtığımda, hazırladığım yer yatağında birbirine griftlenmiş bir şekilde uyuyan Elif ve Huri'ye baktım. İkisinden birinin benim yatağıma yatmasını teklif etsem de kabul etmediler. Ee benim de canıma minnet. Saate baktığımda, Kaan'ın işe gitme saatine bir saatten fazla olduğunu gördüm. İşe gitmeden bir görsem hiç fena olmazdı. Yataktan sessizce kalkıp ihtiyaçlarımı giderdikten sonra, üstüme beyaz tiril tiril bir elbise giydim. Ağustos sıcağı da başka türlü çekilmez zaten. (-15 derece soğukta bunları yazmak çok koydu be hdhdjfjsjs)

Güneşin biraz sonra kızları da rahatsız etmemesi amacıyla perdeyi kapatmak için pencereye yöneldiğimde selvi boylum, sarı saçlım, zümrüt yeşili gözlümün elinde alışveriş malzemeleriyle apartmana doğru geldiğini gördüm. Koşar adımlarla, hemen bir rimel ve allık sürdükten sonra son olarak da bir dudak nemlendiricisiyle müstakbel kocişe güzel görünme makyajımı bitirdim.

Kapıya kulağımı dayayıp ayak seslerinin yaklaştığını duyunca, saçımı başımı düzeltip hemen kapıyı açtım. Beni görünce yüzünde büyük bir tebessüm oluşan Kaan'ın elindeki poşetlere baktım. "Günaydın güzelimmm." Ya ama sen o harfi bastırınca benim bir içim tuhaf oldu. Sabah sabah, yapmasana şöyle şeyler. "Günaydın sarı kafam." Yanıma yaklaşıp yanağımı öptü. "Erkencisin bugün."

"Aslında daha uykum vardı ama seni işe gitmeden bir göreyim diye kalktım." Kaşları yukarı doğru kalkarken, dudaklarına da muzur bir gülüş eklenmişti bile. "Sen benim için uykunu mu feda ettin, yerim ki seni ben!" Bir yandan gülerken, bir yandan da babamın uyanmaması için dua ediyordum. Yüzünü ellerimin arasına alıp, yanaklarını öptüm. "Babam uyanır birazdan. Ben eve gireyim artık."

"Ya bak ne diyorum. Ben evdeki kazmalara kahvaltı hazırlayacağım. Kızları da çağır da hep birlikte yiyelim." Bu fikir hoşuma giderken, sabaha kadar dedikodu yapmaktan uyuyamayan kızların uyanabileceğinden şüphelerim vardı ama yine de kabul ettim. "Tamam, sen kapıyı aralık bırak. Ben kızları uyandırıp geliyorum."

O evine girerken, ben de sessiz adımlarla tekrar odama girdim. "Kızlar." İkisi de asla tepki vermedi. "Şşt kızlar." Yine hiçbir tepki yoktu. "Kızlar, uyanın hadi." Bunlar ölmüş olabilir mi? "Lan kızlar!" Ohooo, işimiz var bunlarla. "Eliiif, kalk kız!" Kıçını yana çevirip mırıldandı. "Hımm?" Bu defa Huri'ye yöneldim. "Huri, uyan hadi bacım." Kaşlarını kaldırdı ama gözlerini açmadı. "Hocam vallahi nöbet sırasında uyumadım. Gözüm dalmış." Yazıktır bu kıza.

"Aaa, Erhan'ın yanındaki kız kim?" Hadi şimdi de uyanma da görelim Elif Hanım... "Kız mı? Ne kızı? Yolarım! Ağzını yırtarım!" Sabah sabah, cani midir nedir? Tövbe ya Rabbi. Nihayet gözlerini açtığında, omuzlarından tutup sarstım. "Aç kulaklarını da beni iyi dinle!" Uyku mahmuru gözlerini ovuşturdu. "Ben Kaan'ın evine kahvaltı hazırlamaya gidiyorum. Sen de Huri'yi de uyandırıp gel." Başını aşağı yukarı sallayıp tekrar yattığında, kıçına tekme atmamak için kendimi zor tutuyordum. "Kız da güzelmiş ya Erhan."

Elif tekrar doğrulurken, ayağa kalkıp kapıya yöneldim. "Huri'yi de kap gel. Oyalanmayın." Babamın hâlâ uyanmadığına şükrederek hızlıca evden çıktım. Aralık kapıdan Kaan'ın evine girdiğimde, içeriden horultu sesleri geliyordu. Iyyy, cidden kazma bunlar. Mutfağa girdiğimde manzara efsaneydi ama. Biscolata erkeklerine taş çıkaran sevdiceğim, şarkı mırıldanarak kahvaltı hazırlıyordu. Hazırladığı masadan simitler ve sıcak olduğu her halinden belli olan poğaçaların kokusu geliyordu mis gibi. Arkası dönük olmasını fırsat bilerek kollarımı beline sarıp, başımı sırtına yasladım. Vücudu kasılırken, yavaşça mırıldandım. "Benim hamarat sevgilim neler hazılamış böyle?"
Karnındaki ellerimi yavaşça açıp bana döndükten sonra belimi kavradı. "Hamarat sevgilinin aklını başından aldığın için ne yaptığını hatırlamıyor şu an." Kollarımı boynuna dolayıp sırıttım. "Boşver, ekmek bulamazlarsa pasta yesinler."

AİLE APARTMANIWhere stories live. Discover now