54.

41.6K 2.6K 344
                                    

Kitabımız 200B olduuu 🥳 Hepinize kucak dolusu sevgiler ve teşekkürler 🥰  İyi okumalarrr 💝

Kaan, gözlerimin içine özür diler gibi baktıktan sonra sinir bozucu kıza dönüp sinirle söylendi. "Kızım, bıraksana boynumu ya!" Boynuna sarılan kızıl yelloz laftan anlamazken, babam sırıtarak araya girdi. "Sen, kızımı isteyecektin değil mi?" Kaan,  kızı kenara itip başını salladı. "Evet." Babam, eliyle kapak işareti yapıp tısladı. "Nah veririm sana kızımı."

"Sizin kızınızı falan isteyen yok zaten. O, ikizimin kendi kendine gelin güvey oluşu." Fulya, geldiğin yere git Fulya! "Fulya kes sesini! Bu kız nereden çıktı ya, ne alaka şu an?" Kaan'ın dişlerinin arasından söylediği şeyle, kızıl şeytan sırıttı. "Sen de beni çok özledi, değil mi askiimm?" Kaan, oflayarak Almanca bir şey söylemeye başladı. Kızın yüzü düşerken, ne söylediğini merak ediyordum.

"Jennifer, gel hadi yukarı çıkalım." Ne? Bu kız, o manken eski sevgili mi bir de? Fulya eve çıkmak için ilerlerken, tekerlekli sandalyemi tekerleklerinden hışımla iterek önlerine geçtim. "Hop hop hop! Orada bir dur bakalım, Fulya hanım!" Fulya, kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı. "Bu yellozu buraya getirdin, bir de Kaan'ın evinde kalacak öyle mi?" Fulya, alayla başını aşağı yukarı salladı.

"Bu kız, benim apartmanıma öyle elini kolunu sallayarak giremez tamam mı? Aldığın yere geri götür şunu!" Histerik bir kahkaha attı. "Kardeşimin evine kimi getireceğimi, sana mı soracaktım cicim?" Kendimden emin bir şekilde başımı salladım. "Aynen öyle, bana soracaksın. Burası benim çöplüğüm kızım, ayağını denk alacaksın!" Ben Fulya'ya meram anlatırken, Sedat'ın sesini duydum. "Fulya! Fulyacığım, hoşgeldin." Ne hoş gelmesi be?

"Fulya bu kız neğ diyoğ?" Senin o kırmızı kafanı patlatırım bak, sus! "Boş ver onun ne dediğini." Benim... dediğimi... boşversin... demek... Başımı kaldırıp kıza baktım. "Canım, sen var geldiğin yere gitmek. Yoksa, ben var senin saçını başını yolmak!" Sedat yanımızda bittiğinde, ona aldırış etmeden tekrar kıza yöneldim. "Sen var beni anlamak?"

Başını alık gibi iki yana salladı. "Ben anlamıyoğ sen." Nefesimi dışarı soludum ve Fulya'ya baktım. "İngilizce biliyor mu bu salak?" Kız, Fulya'dan önce atıldı. "İngilizce biliyoğ ben. Imm, salak kim?" Ohooo, benim bununla işim var. Kıza eğilmesi için işaret ettiğimde, eğilip yüzüme bakmaya başladı. Kulağına yaklaşıp fısıldamaya başladım. "Fuck you where you come from!"

Kocaman olan gözleriyle yüzüme bakarken, başımı kaldırıp Kaan'a baktım ve yanıma gelmesi için işaret ettim. "Gel lan buraya!" Koşar adımlarla yanıma geldiğinde, elini tutup kızın gözüne sokmak ister gibi salladım. "Kaan is my lover." Kenarda sessizce bizi izleyen babam ve buraya nereden düştüğünü sorgulayan Ekin'e aldırış etmeden, kıza baktım. "Do you understand me yellozcuğum?"

"Fatih, askim ne diyoğ bu kız?" Of, Allah'ım sabır. "Ne aşkımı kızım ya? Taa, fil tarihinde sevgiliydik biz seninle. Nereden çıktın başıma, anlamıyorum ki?" İmalı bakışlarını Fulya'ya çevirdi. "Fulya, al götür şu kızı. Yoksa başına bela olurum senin!" Sedat araya girdi. "Fulyacığım, istersen arkadaşınla beraber bizim evde kalabilirsiniz." Sedat, seni Allah alsın. Gerizekalı mahlukat.

"Hanımlar, ben de gidiyordum zaten. İsterseniz gideceğiniz yere bırakabilirim." Fulya'ya, yanık yanık bakan Ekin'e çevirdim bakışlarımı. "Al şunu, havaalanına götür sana zahmet Ekin." Nefesimi dışarı soludum. "Hatta büyük olana götür içinde kaybolsun, yelloz karı."

"Yeter bu kadar şamata. Minel, şimdi eve çıkıyoruz." Babam, yanıma gelip ellerini omuzlarıma koydu ve Fulya'ya baktı. "Bu kızın, bu apartmana girmesine Minel'den önce ben ve annem de izin vermez zaten Fulya. Lütfen, kendisine kalacak uygun başka yer buluver kızım." Bakışlarını Kaan'a çevirdi. "Sana gelince Kaan efendi, bir süre kızımla görüşmesen iyi olacak!"

AİLE APARTMANIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz