37.

58.4K 4K 628
                                    

Bir günde iki bölüm müü? İlham perilerime kuvvet hdjdjdjk  Bu bölümü GlayYlmaz098 tatlışıma ithaf ediyorum. Hepinize iyi okumalaarr ♥♥♥

"Sen, bu işi gerçekten biliyorsun he." Yaptığım tatlının dibini sıyıran Kaan'a baktım göz ucuyla. Az önce yaşananları, tatlı yaparken güç bela sindirebilmiştim. "Afiyet olsun, beğendin mi gerçekten?" Elindeki kaseyi sehpanın üstüne bırakıp başını salladı. "Çok beğendim, ellerine sağlık. Neydi bu tatlının adı?"

Önümdeki defteri biraz kendime çekip cevap verdim. "Süt helvası." Yemeği yedikten sonra tatlıları salona getirmiş, sehpanın bir ucunda o, laptopuyla bir şeyler yaparken ben de, diğer ucunda Elif'in attığı ders notlarını deftere geçiriyordum. "Bu arada balık gerçekten çok lezzetliydi." Hafifçe kıkırdayıp devam ettim. "Hatta annem duymasın ama hayatımda yediğim en güzel balıktı."

Utangaç bir tavırla başını kaşıyıp sırıttı. "Afiyet olsun. Sen de tatlı konusunda çok başarılısın." Alaylı bir tavırla güldüm. "Tarçınlı kurabiye de buna dahil mi?" Başını hızla aşağı yukarı salladı. "Dahil tabii. Güzel olmasa bir tabak şeyi nasıl yiyeyim?Hele o revani, of of. " Karşılıklı gülüşürken, Elif'ten gelen mesajı açtım. Erhan ile çekindikleri bir selfie atmıştı.

Kimden: ELİF
"Çıkışta beni okuldan almaya gelmiş ya, çok tatlı bu çocuk."

Fotoğrafı çevirip Kaan'a gösterdim. "Erhan'ın hızına yetişilmiyor." Kaan, fotoğrafı inceleyip güldü. "Elif'in de, altta kalır yanı yok gibi sanki." Başımla onayladım onu. "Okula gitseydim, her şeyi en ince detayına kadar anlatıp beynimin etini yerdi kesin." Dudaklarını birbirine bastırıp başını iki yana salladı. "Ben, sen gelene kadar neler çektim Erhan'dan bir bilsen. Daha önce niye tanıştırmadın diye kızdı bana."

Telefonun ekranını kilitleyip ofladım. "Hayat, ben hariç herkese güzel. Bu ders notlarından da bir halt anlamıyorum zaten." O da laptopunu kapatıp ayağa kalktı. "Film izleyelim mi?" Bilmem anlamında dudağımı büzdüm. "Ne izleyeceğiz?" Kumandayı eline alıp koltuğa oturdu. "Bilmem, netflixten bir şeyler bakınırız." Ayağa kalkıp yanına oturdum. "Aksiyon filmi izleyelim."

Yandan bir bakış atıp sırıttı. "Hayatın, duvardan atlarken yeterince aksiyonlu değil mi zaten?" Sinirle omzuna vurdum. "Dalga geçme! Senin hileli oyunun yüzünden hep." Elini bağrına götürüp aşağı yukarı kaydırdı. "Oh olsun, iyi ki de hile yapmışım." Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. "Hile yaptığını kabul ediyorsun yani?"

"Evet, ediyorum. Seni öyle alelade bir yere bırakırsam içim rahat etmeyecekti. Ne yapabilirim?" Söyledikleri adeta ruhumu okşamıştı. Bana değer vermesi, kalbime iyi geliyordu. "Heh, bu film güzele benziyor." Seçtiği filmin afişine bakıp yüzümü buruşturdum. "Cidden, onca film içinden bunu mu beğendin?"
Omzunu silkip, bana karşılık olarak o da yüzünü buruşturdu. "Evet. Ne oldu beğenemedin mi, suratsız?"

"Sus be, sırıtkan şey!" Filmi başlatırken bana dil çıkarmayı da ihmal etmedi sağ olsun. Film, başroldeki kızın depresyonu ile başlamıştı. "Al işte, daha şimdiden sıkıcı." Burnumu işaret ve baş parmaklarının arasına sıkıştırıp homurdandı. "Bir sus da izle şunu." Kollarımı önümde birleştirip sessizce izlemeye başladım.

Depresyon sebebi aldatılmakmış. Bir süre sonra aklı başına gelince kendine bakmaya karar vermesiyle filme biraz renk gelmiş ve intikam çanları çalmaya başlamıştı. Çılgın, köpüklü bir duş aldıktan sonra yüzüne maske yapmaya başladı. "Bu ne? Yüzüne niye alçı sürüyor?" Kaan'ın sorusu üzerine, gülmeye başladım.

"Ne gülüyorsun ya? Kadınların intikam alma aşamalarından biri falan mı?" Sesimin apartmanda yankılanmasını istemediğim için, elimi ağzıma kapattım. "Kil maskesi o. Şapşal seni!" Kaşları düşünceli bir şekilde çatıldı. "Ne yani, toprak mı sürüyor yüzüne? Neden ki?"

AİLE APARTMANIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt