49.

51.1K 3K 608
                                    

Bu bölümü yeni kapağımızın mimarı ondokuzkrkyedi 'ye ithaf ediyorum. Çok teşekkür ederim, çok beğendiiimm 😍 Hepinize iyi okumalaaar ♥

"Hani sen şimdi bizim apartmana geldin ya. Hani pencerede beni görünce hem de. Doğruyu söyle, ailemin ve benim manyak olduğumu görünce arkama bakmadan kaçayım dedin mi hiç içinden?" Başını bana çevirdiğinde, yüzlerimiz arasındaki kısa mesafeyi görmezden gelmeye çalışarak yutkundum. "Sence içimden böyle bir şey geçirmiş olsam, senin o kadar git demene rağmen o evi tutar mıydım Minel? Seninle o iddiaya girer miydim, ha güzelim?"

Dudağımı büzüp, sorularıma bir yenisini daha ekledim. "Peki, ben nezarete düşünce ben nasıl bir psikopatla beraberim de mi demedin?" İşaret parmağımı tehditvari bir şekilde salladım. "Bak doğruyu söyle!" Başını yana eğip, kısık bir sesle güldü. İçimi erittiğinden haberi olmadan... "Aksine, Ahmet'i dövmen hoşuma gitti." Havadaki parmağımı yakalayıp öptü. "Gerçi, senin her hareketin hoşuma gidiyor. Genel olarak, sana bayılıyorum Minel."

Kollarımı boynuna sarıp, deyim yerindeyse kedi gibi sırnaştım. "Yaa, yerim seni aşk adam." Kolunu belime sardığında, oturduğum yerde kıpırdandım. "Haa, bu arada iddia demişken, iddiamızın süresi doldu ve sen kaçmadın." Yüzüme muzur bir sırıtış ekleyip merakla sordum. "Benden ne isteyeceğine karar verdin mi?" Dudaklarındaki tebessümle, başını aşağı yukarı sallayıp sorumu onayladı.
Heyecan ve merakla kıpırdandım. "Ne istiyorsun peki?"

Boynundaki kollarımı geri çekip, yüzüne bakmaya başladım. Oturduğumuz bankın üstünde dikleşip yönünü bana döndü. Elini çeneme yerleştirip, baş parmağıyla okşadığında, içime derin bir nefes çektim. Acun gibi heyecanımı tavan yaptırmıştı, sarı kafa. "Beni hep böyle, bu heyecanla sev istiyorum Minel. Çocuklarımızla bir olup, senin başının etini yediğimde de hep bu heyecanla yüzüme bak istiyorum. Yaşlanıp kırış kırış olduğumuzda da kollarını böyle boynuma sar, ben nefes alamadığım için şikayet edeyim ama sen hiç bırakma istiyorum."

Ellerimi tutup dudaklarına götürdü ve nazikçe öptü. "Çok mu şey istiyorum?" Kalbimin atışı hızlanırken, titreyen nefesimle gözlerine baktım. Gözümden akan tek damla yaşı silip, başımı iki yana salladım. Kollarımı tekrar boynuna sararken, yanağımı yanağına yasladım. "Böyle saracağım değil mi?" Ikınma benzeri bir sesle cevap verdi. "Evet, tam olarak böyle." Geri çekilip, alayla sırıttım. "Böyle sararsam, sen iki güne rahmetli olursun be sarı kafa."

Kollarını belime sımsıkı sarıp, başını boynuma gömdü. "O zaman, ben seni böyle sararım." Kafamı hafifçe eğip başını öptükten sonra, konuşmaya başladım. "Çekil şuradan çok bunaldım diye trip attığımda, geri çekilirsen kafanı patlatırım bak! Ben huysuz bir nine olurum zaten, orası belli." Gülüşü kulaklarımı doldururken, başını boynumdan kaldırmasını sağlayıp yüzünü avuçlarımın arasına aldım. "Beni hiç bırakmayacaksın değil mi, sarı kafam?"

"Seni bırakırsam beni yatırıp-" Elimi, korkuyla ağzına kapattım. "Hiç yakışıyor mu ama senin ağzına böyle laflar?" Gözlerini masum masum kırpıştırıp, ağzındaki elimi yavaşça indirdi. "Dövsünler diyecektim ki ben." Rezil oldum, Allah kahretmesin! Biriniz beni yatırıp dövebilir mi şu an? Elimi alnıma götürüp, gözümün önünde olmayan saçımı geri çektim. Bunu nasıl becerdiğimi bilmiyorum ama yaptım işte.

"Of ya, vakit gelmiş. Benim gitmem gerekiyor." Kolumu kaldırıp saate baktım. Bok vardı, bu kadar hızlı geçecek zaten. Şurada, Fulya'yı postalamanın huzuruyla sevgilimle iki vakit geçiremedim. Kaan ayağa kalktığında, çaresizce ben de kalktım. Kocasını işe uğurlayan kadınlar gibi hissediyordum kendimi. Evli olmamamız, evde olmamamız ve vaktin akşam olması dışında sorun yok tabii.

AİLE APARTMANIWhere stories live. Discover now