8- Gerçekler

21.9K 782 25
                                    

Eylül Akay 🔮











-------

EYLÜL AKAY..



Gözlerimi saçlarımın oynanması ile araladım. Hayatım da kendimde önem verdiğim tek şey belki de saçlarımdı. Dokunulması, taranması hoşuma gitmiyordu. Her şey'i geçtim, ben uykusu çok hafif bir insanım. Saçlarımla oynanması bile beni uyandırmaya yetmişti.

Ciğerlerime kadar dolan güzel ama bir o kadar farklı bir koku vardı. gözlerimi açmak istemediğimi fark ettim. Bu koku... Bir çok şey barındırıyordu içinde bu koku.

Dudaklarımda hissettiğim nefes ile gözlerimi araladım. Şaşkınlık ve tedirginlik tüm bedenimi sarmıştı. Gözlerim milim mesafe ile kehribarlara bakıyordu. Uzun ve kıvrık kirpiklerini tenimde hissediyordum.
Olduğum yerde doğrulacakken Uraz ile aramda ki azalan mesafeye baktım.
Aferin Eylül. Harikasın. Gözlerim kehribarlara bakıyordu. Ne yapacağımı bilmeyerek kafamı yastığa sert bir şekilde geri koydum. Olduğu yerde doğruldu ama gözlerime bakmaya devam ediyordu. Suratında kinaye vardı. Pis bir kinayeydi. Alayla dudağı yukarı kıvrıldı. "Sen gerçekten sapıksın." Dedim ve yatakta doğruldum. "Benim burada ne işim var ?" Kaşlarımı çatarak ona bakıyordum.
"Konuşmak isteyen sen değil miydin ?"
Oturduğu yerde arkasına yaslanmış bana bakıyordu.
"Evinde niye konuşuyoruz ?" Dedim gayet sert sesim ile.
"Günler ve yerler kaçmıyor diye biliyorum."
Yatakta oturur pozisyona geldim. "Eylül dün bayıldın. Seni orada mı bıraksaydım ? Ne olsun istiyorsun ?"

'Haklı Eylül.'
İç sesim yine devreye girmişti. Haklı falan değil, beni buraya getirmesi için bahane olamaz bu.
'Onu bunu boşverde rezilliğini düşün sen. Çocuğu öpecektin az daha.'
Söylediği şey aklıma gelirken yanaklarım kızarmaya başladı.



Durumu toparlamam gerekti ve bu yüzden hemen kalkıp odayı gözlerimle süzmeye başladım. "Odan güzelmiş. Eminim senin zevkin değildir. Ya da burası senin odan değil bence. Fazla güzel vee ımm" elimi aynanın önünde duran masa da gezdirip "fazla temiizz" diye söylendim. Hiçbir şey demedi ve odadan çıktı. Derin bir oh çekerek yatağa atladım. Üstümdekiler küflenicekti sanırım.

Bugün eve uğramam gerekti. Bir durumları kontrol etmem gerekti. Belki merak etmişlerdir derken suratımda ufak bir donuklaşma oldu. Dün yaşadıklarım aklıma gelince benim bir ailem olmadığı aklıma geldi.

Kafamdakiler'i dağıtmak için evi turlamaya çıktım. Bakalım evi bu kadar temiz mi derken koridorda ki loş ışık gözüme girdi. Çıktığım odanın hemen yanında ki odaya girdiğimde gayet büyük bir odaydı. Burası pek ilgimi çekmedi ve direk çıktım. Bu odanın karşısın'a girince buranın büyük grilerle kaplı bir oda olduğunu gördüm. Gayet güzeldi ve kokusu bana tanıdık gelmişti. Koridorun sonunda tam karşısında olan odaya dayanamayıp girince gözlerim yerinden çıkacak sanmıştım.

'Al işte. Fazla merakının bedelini öde.'

Keser misin sesini !

Kapının hemen yanında boydan bir ayna vardı. Yerde beyaz düz bir halı vardı. Kapının sol tarafın da adeta sırayla dizilmiş makyaj malzemeleri ve parfümler. Onlara sahip çıkan sehpa ve gayet yumuşak görünen koltuk. Sağ tarafta cama yakın yerde ise baya fazla büyük bir yatak vardı. Üstü beyaz bir örtüyle kaplanmıştı. Yatağın her iki  yanında küçük  2 çekmeceli komidinler vardı. Ve ikisinin de üstünde birer kitap ve üzerlerinde birer gözlük. Gayet şık ve gösterişli gece lambaları ile cama yakın tarafında ki komidinin üzerin de bir sürü ilaç vardı ve yarım bardak su...

Birisi yaşıyordu bu evde. Bir kadın..
Annesinin olabileceğini düşündüm.



2 kapı daha görünce bir oda daha ne kadar büyüyebilir diye düşünürken "Fazla meraklısın küçük." Dedi ve beni hafif iterek kapıyı kapattı. Açmak için hamle yaptığım da "yemek aşağı da" deyip kaşıyla merdivenleri gösterdi. "Aman ya, zaten merakımdan değil banyoyu arıyordum"
Aslında kaldığım oda da banyo olduğunu biliyordum ama maksat cevap vermek. Ağzım boş durmasın, yeterdi.

Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin