60- Senin İçin !

4.1K 190 19
                                    

Multimedia: Uraz Delen...

Arkadaşlar bölüm eksik yayınlandığı için tekrar yayınladım bilginiz olsun ❤️
--------

EYLÜL DELEN..

Çatık kaşlarımı Urazda gezdirdim bir süre. "Neyse, görüşürüz." Arkamı dönüp yürümeye başladım. Kolumdan tutulurken sinirle kafamı Uraz'a çevirdim.
"Eylül !"

Gözlerimi kıstım. "Ne var ?!"
Kaşlarını daha çok çattı. Alnında ki damar belirginleşmişti. "Ne konuşuyorsun ulan o adamla ?"

Gözlerimi devirdim. "Tek derdin bu mu ?"
Saçlarını çekip öfkeyle bana baktı. "Eve geç Eylül."
Ellerimi göğsümün üzerinde bağladım. "Bana emir verip durma Uraz Delen !"
Elini yanımdaki demire vurdu. "Sabaha kadar burada mı duracağız ?"

Yutkundum sinirle. "Ne kadar değiştiğinin farkında mısın sen ? Önceden böyle değildin. Beni kırmamak için her şeyi yapan sen şimdi sanki bazı şeyleri bilerek yapıyorsun."
Dolan gözlerime anlam veremezken içimdekileri söyledim. "O kadar çok kırıyorsun ki beni."
Gözlerime baktı bir süre. "Ağlama Eylül."

Kaşlarımı kaldırdım. "Ben mi abartıyorum yoksa sen mi farkında değilsin bilmiyorum Uraz. Eskiden biz böyle değildik. Sen ben mutlu olayım diye her şeyi yapardın. Kırılmayayım diye hassas davranırdın. Ama artık çok rahat yıkıp dökebiliyorsun. Kalbinde ki çocuğa ulaşamıyorum ben. En zor anımda bile sana güç olmaya çalıştım. Becerdim mi onu da bilemiyorum. Senin için endişelenmeme bile müsade etmiyorsun. Duvarını koydun ikimizin arasına. Ve bunu söylediğim için kızar mısın bilmiyorum. Ama beni eskisi gibi sevmediğini hissetmeye başlıyorum ve bu canımı çok yakıyor."

Gözümde ki yaşı silip acı ile gülümsedim. "Belkide uçurumda ki papatyalar solmaya başlıyordur."
Adımlarımı bahçeye doğru yönelttim. Kalbim titriyordu. Bahçe kapısından girdikten sonra kolumdan tutulmam ile geri çektim kolumu.
"Git Uraz. Yapman gerekenleri yap ve geri gel. Seni burada bekleyeceğim."
Gözlerine çıkardım gözlerimi. Bir şerit gibi geçiyordu gözlerinden duyguları. Acı geçiyordu gözlerinden. Korku geçiyordu. Sinirlenmişti ama hissizlik vardı sanki sinirinin arkasında. Kafasını salladı uzun bir süre. Kollarımı boynuna sardım ve bunu bekler gibi kollarını belime koydu. "Eylül.."

Adımı fısıldayışı bir asır geçse yangınını söndüremeyeceğim türdendi. Dudaklarını alnıma bastırdı. "Sen benim çocukluğumsun. Derinlerde kalmış, aydınlığa çıkmaya korkan çocukluğumsun."

Dudaklarını tekrar alnıma bastırdı ve arkasını dönüp gitti.

Bende öylece bakakaldım arkasından.

-------


"Cips bu kadar mı kalmış ya ?"
Elimde ki kapta duran cipsleri gösterdim isyan edercesine. Özgüre sırıtarak bakarken gözlerini devirdi. "Neden aranızda ki tek erkek benim yahu ?"
İsyan ederek kapıya doğru ilerledi. Arkasından kıkırdayıp salona ilerledim. Beliz ve Nevra yoklardı. Nevra kötü olduğu için Beliz onunla bahçede oturuyordu. Belki biraz konuşup iyi gelirler birbirlerine. Evden çıkamamışlardı çünkü Emre buna asla izin vermemişti. Uraz da Nevraya izin vermemişti zaten. Güvenebilecekleri sadece Özgür vardı.

Adımlarımı salon penceresine doğru ilerlettim. Nevra gülüyordu, gülüyordu ama ağlıyordu gibi. Beliz kollarını sardı Nevraya.
Arkamı dönüp salonda ki koltuğa oturdum. Her şey nasıl sarpa sarmıştı ki böyle ?

Küçük KadınWhere stories live. Discover now