47- Hisler

5.7K 234 9
                                    

------

Ellerim ile gözümde ki yaşları silip saçlarına dokundum. Elleri kan içindeydi ama hiçbir şey yapamıyordum. Sersemleşti biraz daha. Kolundan tutup kaldırmaya çalıştım. O da biraz kalkmaya çalışınca şoför koltuğunun yan koltuğuna oturdu. Kemerini bağladım. Sürücü koltuğuna oturacaktım ki telefon sesi doldurdu kulaklarımı. Yerde ki telefonumu elime aldım ve sesini kıstım hemen. Kimin aradığına bakamamıştım bile. Arabayı çalıştırıp elimden geldiğince hızlı sürmeye başladım.
Hastanenin önüne gelince Urazın kapısına geçecektim ki hastaneye bir iki adım attım. "Yardım edin !"
İki üç görevli koşarken Urazın kapısını açtım. Kolunu omzuma atarken biri diğer omzundan tuttu. İçeri geçirdik ve bir sedyeye yatırdılar. Ben tabikide ağlıyordum yine. Hayatımda ağlayamadığım anların acısını çıkarıyordum sanırım. Urazın peşinden koşarken bir yerde durdular ve farkında olmadığım perdeyi çektiler aramıza. Kolumu perdeye atıp perdenin iç tarafına geçtim. Ne kadarda canı yanıyordu kim bilir.
Ayılacak gibi oldu Uraz. Koşarak yanına gittim hemşirenin birini iterken elimi yanağına koydum. "Sakin ol tamam mı ? Evimize gidicez."
Gözünden akan yaşı görünce kafamı gömdüm orasına ve akan yaşını ôptüm. Benden başkasının yanında asla ağlamazdı biliyorum. Ve akan yaşını insanların görmesinden nefret ederdi.
"Ben hep yanındayım adamım."
Yanağından öptüm usulca. Kolumda bir el hissedince irkildim. "Size sesleniyorum ama duymuyorsunuz." Kendime gelmek için kafamı salladım biraz. "Arabanızı çekmeniz gerekiyor kapının önünden."
Kafamı Uraz'a çevirdim. Baygındı. Kafamı olumlu anlamda sallayıp hemşireye dôndüm. "Çok acıtmayın canını olur mu ? Yeterince canı yanıyor, lütfen. Biraz daha dikkatli davranın kocama."
Kadının suratını tebessüm aldı. Ben ise koşarak arabaya gittim. Arabaya binip otopark tabelalarını takip ettim. Telefonum tekrar çalarken arabayı park edip çantamı ve telefonu elime aldım. Arabanın anahtarını çantama atıp telefona baktım. Cevapsız aramaları sayamazken tekrar çaldı telefonum. Emre arıyordu. "Eylül ! Nerdesiniz ? Ne oldu Uraz'a ? İyi mi şu an ? Eylül cevap ver !"
Aradığım an Uraz elini kestiği için çığlık atmıştım. "Ha-" gözyaşlarımı sildim. "Hastaneye gelir misiniz ?"
Uzun bir süre sessiz kaldı. "Ulan ne oldu ? Sen iyi misin ? Uraz nerede ! Ne oldu ona ?"
Gôzyaşlarım hıçkırığa döndü tekrar. "Lütfen gelin."
Kaldırıma oturdum o an. Kafamı dizlerime yasladım. Hiçkırarak ağlamaya başladım yine. Canı çok acıyordu,hissediyorum. Yanında olmak zorundaydım. Ayağa kalkıp koşarak hastaneye girdim. Hâlâ baygındı. Hemşireye yaklaştım. "İyi mi ?"
Kolumu sıktı. "Sadece fazla kan kaybetmiş. Endişe edilecek bir şey yok. Serum taktık. Kendine gelecektir. Zaten birazdan odaya alacağız. Geçmiş olsun."
Hemşire gidecekken kolundan tuttum. "Sakinleştirici verebilir misiniz ona ?"
Şüpheyle bana baktı. "Lütfen."
Olumlu anlamda salladı kafasını. "Odaya alalım önce."
Sedyenin yanında durdum. Sedyeyi odaya götürürken ben gerekli işlemleri yapmıştım. İşlemleri yapıp odaya girdim. Yatağın kenarında oturmuş onu izliyordum. Saçları ile oynuyordum rahatlasın diye. Ayağa kalkıp camın önüne geçtim. Kapı hızla açılırken kafamı oraya çevirdim. "Kardeşim !"
Aksel içeri girerken herkes peşinden girmişti. Herkes önce Uraza sonra bana bakarken gôzlerimi kaçırdım. "Eylül noldu Uraz'a ?"
O anda Nevra girdi içeri. Ve gözyaşlarım yine direnmeyi bıraktı. Arkamı döndüm herkese. Camı açıp kafamı uzattım. Nasıl bakacaktım suratına ? Kolumda ki eller ile yana çevrildim. Boncuk gözleri ile bana bakıyordu Beliz ile birlikte. Kollarımı Nevraya sardım. "Ôzür dilerim." Hıçkırarak ağlamama kimse anlam veremiyordu. Nevra dizlerinin üstüne çöküp benide yere oturttu. Kafamı omzuna yasladı. "Ağla şirinem. Ağla rahatla." O konuştukça daha fazla ağlamaya başladım. Ne kadar uğraşmıştık Nevranın abisini bulmak için. Günlerce uykusuz kalmıştık. Ve şu an, abisi benim kocamdı. Akselin sesini duydum. "Eylül anlatsana ne olduğunu ?!"
Nasıl anlatayım ki, nasıl ?
Nevranın sesini duydum sonra. "Kız iyi değil görmüyor musun gerizekalı ? Üstüne niye gidiyorsun ?"

Küçük KadınWhere stories live. Discover now