20- Adamım

12.4K 450 23
                                    

Multimedia: Uraz

-----------

"Kerata derken ?" Diye suratımı buruşturarak adama bakmıştım. "Oğlunuz. Guruydu sanırım adı." Deyip bana tebessüm ederken ağzım aralanmıştı.

"Guru." Deyip tekrarlarken "Eminim çok yakışıklı bir çocukdur." Diyerek süslü bayan araya girmişti.

Uraza baktığım da bu kadar sakin olmasına şaşırmadan edememiştim.

Akşamı bitirirken adamların yarın bizi akşam yemeğine evlerine çağırmaları başımıza iyice bela aldığımızı gösteriyordu.

-------

"Ya ne demek kereta ya. Guru ne demek ? Uraz. Ne olduğunu anlatır mısın. Hemen" diye sesimi yükseltirken Uraz gaza biraz daha yüklenmişti.

Elimi takılı olan emniyet kemerime götürürken "ya- yavaşlasana biraz" diye kekelemiştim.

Biraz ilerledikten sonra eve yaklaşırken Uraz sesini gayet normal tutmaya çalışsada içinde ki soğukluk beni korkutuyordu.

"Bilmiyordum. Çocuk olayından haberim yoktu. Evet evli olacağımızı Sonat bey söyledi ama bu çok hazırlıksızdı." Diye açıklama yaparken bu hale ondan korkmama engel değildi.

"Ta- tamam canım zaten sana kızmadım. Eve gitmek istiyorum" deyip sözü bitirmiştim.

Evin önüne geldiğimizde derin bir nefes alıp arabadan inecekken sol kolumdan tutulmam ile kafamı Uraza çevirmiştim.

"Benden korkuyor musun ?" Dediğin de gözlerinin içine bakmıştım. Ondan korkmamı istemiyor gibiydi. "Dengesiz insanlardan her zaman korkarım. Sen ise bunların en başındasın. Dengesiz pandanın tekisin" deyip arabadan inmiştim.

-------

Eve geldiğim de hızla banyoya girerken hızlı bir duşun ardından pijamalarımı giymiştim. Aşağı inip mutfağa ilerlerken canım pizza çekmişti. Uraz salonda oturup telefonla konuşuyordu yine.  Beni görünce telefonu kapatırken "Canım pizza istedi sanırım" demiştim.

Beni duymamazlıktan gelirken aklıma gelen fikirle pijamalarımı umursamadan kapıyı açtım. Takım elbiseli adama bakarken "Bize pizza sipariş edebilir misiniz ?" Dediğim de "Uraz beyin izni olmadan hiçbir şey yapamam." Demesiyle ağzım aralanırken eve dönüp kapıyı kapatmıştım.

"Ya canım pizza çektiii diyorum" diye sayıklanırken telefonum çalmıştı.

Arayanın abim olduğunu görünce hemen açmıştım. Annemin durumu iyiye giderken ablam konuşmamakta ısrarcıymış. Abim her şeyin mükemmel gittiğini söylerken suratım asılmıştı. Mutluydu onlar.

Bensiz mutluydular. Belki dedem bu yüzden geri göndermişti beni. Odaya geçip koltuğa otururken sehpanın üzerinde ki pizza kutusu dikkatimden kaçmamıştı.

Sıkıntı şuydu ki ne iştahım kalmıştı ne de gülebilecek bir suratım kalmıştı. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu. İstanbuldayken kafamı yaşlılarla veya küçük yetimhanede ki çocuklarla dağıtabiliyordum.

Uraz elindeki kola ile yanıma gelirken gözlerimi sehpaya sapitlemiştim. Kolayı sehpaya bırakırken "bir pizza için mi bu surat" deyip yanıma oturmuştu.

Acı ile gülerken gözlerimi kaçırmıştım. Soru bile sormadan yanıma otururken canım ister istemez ilgi istiyordu. Bana bir şeyler sorsaydı keşke.

Gözlerimi oynadığım parmaklarıma dikerken "Sevilmek ?" Deyip yutkunmuştum. "Nasıl bir duygu ?" Deyip kafamı ona çevirdim.

Gözlerim dolmaya başlarken özel günümün yaklaşmış olmasında ki hassaslıktı bu. Urazın gözlerin de anlam veremediğim bir duygu görürken bunu çözememiştim.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now