83- Hormonlar

3.1K 118 12
                                    





Fotoğraf:Uraz Delen💣

——————————


"Anne !"
Yusuf'un koşarak odaya girmesi ile ayağa kalktım ve gözlerimi kapıya çevirdim. Ona çok alışmıştım. Annesi ile durmak istese ne diyebilirdim ki ? Uraz'a çevirdim kafamı. Donuk bir şekilde odanın kapısına bakıyordu. O da annesiz büyümüştü. Ve annesini, kardeşini aramıştı yıllarca. Ona kimse böyle el uzatmamıştı. Kimse yaralarını sarmaya çalışmamıştı. Nevraya baktım daha sonra. Annesinin yaptıklarını öğrendiği halde kabullenememişti bile. Gözünden bir damla aktı usulca. Uraza tekrar çevirdim kafamı. Ne düşünüyordu acaba şu an ? Keşke onların acısını kendi acıma koysam da onlardan eksilse bu acı. Yusuf'un 2. Çığlığı ile gözlerim odanın kapısını buldu. Koşarak Urazın peşinden odaya girdim. Elimi ağzıma attım çığlığımı susturmak için. Gözyaşlarımı akmaması için çok zorladım.
Nasıl anlatılır ki bu hal..
Her yeri sargılar içerisindeydi. Gözleri kapalı yatakta uzanıyordu. Yusuf annesinin kolundan tutmuş çekiştiriyordu. "Anne ! Kalk ayağa! Abi annem niye uyuyor ?"
Yaşlı gözleri ile kafasını Uraz'a çevirdi. Uraz donuk bir şekilde bakakaldı. Yusuf'un sesi sorar gibi değil de korkar gibiydi. Yusuf daha çok ağlamaya başladı ve annesini sarsmaya başladı. "Kalk diyorum ! Kim yaptı sana bunu kalk ne olursun.."
Yusuf'un yanına adımladım ve kollarımı ona sardım. "Yusuf.. yapma ablacım yalvarırım."
Ölüsünü göstermek için mi getirmişti o çocuğu buraya ?
Gözlerimi Uraz'a çevirdim. Yusuf kollarımda çırpınıyordu adeta. Kollarından tuttum ve kendime çevirdim. "Bana bak Yusuf.."
Gözlerimi gözlerine sabitledim. "Anneni hırpalayarak hiçbir yere varamazsın. Onun uyuyup dinlenmesi gerekiyor. Sağlığına kavuşması için uyuması gerekiyor."

Kollarını hırsla çekti elimden. "Çocuk muyum ben ? Annem hareket etmiyor görmüyor musunuz ! Annemin ölüsünü göstermek için mi getirdiniz buraya beni !"

Ağlayarak koşmaya başladı ve odadan çıktı. "Yusuf !"
Nevra koşarak peşinden çıktı. Uraz donuk bir surat ile yatakta yatan kadına bakıyordu. "Bu kadın neden baygın Uraz !"
Ayağa kalktım ve hışımla Uraz'ın karşısına geçtim. "Küçücük çocuğun ne hale geldiğini görmedin mi ! Kadın iyileşmeden ne diye getirdin onu buraya !"

Gözleri gözlerime sabitlendi. Hiç bilmediğim bir tonuydu kehribarın. Koyulaşmış bir hali vardı. "Peki ya annenin ölüm riski olsa, onu yine de son kez görmek istemez miydin Eylül ?"
Gözlerim hayretle açıldı.
Görmek isterdim sanırım. Son kez doya doya sarılarak ağlamak isterdim ona. Beni hissedeceğini bilerek sarılmak isterdim. Odadan çıktım ve kapıda oturan Yusuf'a baktım. Beni gördüğü an ayağa kalktı. "Yalancısınız siz!"
Arkasını döndü ve ağlayarak çıkışa yürümeye başladı. Adımlarımı peşinden ilerlettim. "Yusuf. Oturup konuşalım mı biraz ?"
Cevap vermeden yürümeye devam etti. Hastaneden çıkınca suratıma sert bir rüzgar çarptı. Kolundan tuttum ve kendime çevirdim.
Gözleri kıpkırmızı olmuştu..

"Ne bu yaptığın ?"
Hayret edercesine sormuştum bunu. "Siz bana yalan söylediniz. Annemin ölüsünü gösterdiniz bana."

Ellerinden tuttum. "Annen ölü değil Yusuf. Sadece vermesi gereken büyük bir mücadele var. Ve bu konuda ona destek olabilecek tek kişi sensin."

Gözleri, gözlerimle buluştu. "Annenin iyileşmesi için tüm sevgini ona vermen gerekecek küçük adam"
Gülümseyerek yanağını okşadım.
"Demek annene sevgini vereceksin küçük bey.."
Gelen yabancı ses ile kafamı çevirdim. O adam..
Yusuf korku ile yerinde sıçradı ve arkama doğru geçti.
Olduğum yerde doğruldum ve gözlerimi adama çevirdim. "Defol git !"

Umursamaz bir gülüş attı. "Sana yalan söylüyorlar. Annen öldü, ve o kahramanın anneni kurtaramayacak."
Suratı anında ciddileşti. "Anneni bizzat ben öldürdüm."
Gözlerim yerinden çıkacak derecede açıldı. Ama kafamı Yusuf'a çeviremiyordum. "Senin ecelin ben olucam. Annemi öldürdüğün gibi öldüreceğim seni. Bana yalvaracaksın."
Daha ne kadar açılabilirdi gözlerim. Bu sözler Yusuf'a aitti. Daha çok arkama çektim Yusuf'u.
Adam bana doğru iki adım attı. Binaya doğru geri yürümeye başladım. "Sakın yaklaşma ! Defol git !"

Küçük KadınWhere stories live. Discover now