24- Benim Kahramanım

10.8K 434 67
                                    

Multimedia: Berk Akay. (Eylül'ün abisi)

Şarkıyı söylediğim yerde açmayı ihmal etmeyiin. Hissedebilmeniz için :)
-------

Gözlerim şuurunu kaybetmiş bir şekilde kapanırken etraftaki sesler fazlasıyla bulanıklaşmıştı. Görüş alanım gittikçe azalırken kafamı duvara yaslamıştım.

"Ben Nazlı değilim" diye mırıldanmak oluyordu yaptığım şey. Acıyı belirgin hissettiğim dakikalardaydım. Acı buydu gerçekten. Azı veya çoğu olmaz acının. Kendini belli ediyorsa zaten nefes alamayacak gibi olursun.

Acıya alışmak nasıldı peki ? Kalbini hissedememek gibi mi ? Şu an kalpsiz biri gibiydim. Tenime işleyen acıları hissedemiyordum.
Ama bu daha kötüydü. Hissiz olmak daha acıydı. Evet, ben güçlüydüm. Her şeyi kaldırabilirdim.

Fakat bu ? Bu, fazla ağır değil miydi ? Ne olmuştu şimdi ? Ölen ben mi olmuştum ? Adımı ağızlarına almak istemeyen aileme başka sıfat ile mi sarılacaktım. Bu nasıl olurdu ki ?

Eğer bu kapıyı açarsam abim açıklama yapmaya kalkacaktı. Ama bunları dinlemeye halim yoktu. Uyumak istiyordum. Sonsuza dek uyumak istiyordum. Belki Nazlıyı görürdüm ve bana akıl verirdi.

Fazla uyuşturucudan sonra bedenini kaplayan hissizlik gibiydim. Sanki bedenime iğneler batırılıyor gibi. Algılarım kapanmıştı. Gözlerim kapanırken camımın paramparça olması ile sadece gözlerimi büyültebilmiştim.

Bu refleks olduğu içindi. İçimde korku yoktu. Ve şu an vücudumu oynatamadığımı fark ettim. İçimde ki kırıkları toplarken sendeleyip kırıkların üstüne düşmüş ve her yerim paramparça olmuş gibiydim.

Kırık camdan içeri Uraz girerken gözlerim iyice kapanıyordu.

Daha fazla duramıyordum. İrademe sahip çıkamıyordum. Şu an gördüklerim hayal mi gerçek mi ayırt bile edemiyordum.

Uraz koşarak yanıma gelirken "cadı" diye fısıldamıştı. Ellerini yanaklarım da tutup beni kendine çevirirken kucağına almıştı hemen. Gülümserken elimi yanağına götürmüştüm. "Adamım" deyip kollarımı boynuna dolamıştım.
Bu acı bir gülüştü.

Belki beni sevmiyordu ama o sanırım benim kahramanımdı. O varken bana bir şey olmazdı biliyorum. O vardı ya, rahatlıkla uyuyabilirdim. Ne kimsenin içeri girmesine izin verirdi. Ne de birinin bana dokunmasına.

Kokusunu içime çekerken gözlerim kapanıyordu. Uraz derin bir nefes alıp kapıya yaslanırken bende kucağına yerleşmiştim iyice.

Ellerini saçlarıma değdirirken "Geçti güzelim." Demişti. "Geçti. Ben buradayım. "

"Be- ben Nazlı değilim" derken sesim boğuk çıkmıştı, ruhsuzdu. Evet şu an tam anlamıyla RUHSUZDUM.

"Değilsin. Sen Eylül'sün. Benim Eylül'üm. Benim cadımsın. Küçük kadınımsın" deyip kollarını sıkılaştırmıştı.

Güçsüz bedenim buna daha fazla dayanamazken "Beni... Lütfen... onlara..... verme" deyip bedenimi uykuya teslim etmiştim.

------------

YAZARDAN....

Saat gece 3'ü gösteriyordu. Herkes odasına çekilmişti. Genç adam küçük kadının uykusu dağılmasın diye saatlerdir bu kapının önünde oturuyordu. Kızın uykusu hafifti ve hemen uyanabilirdi.

Genç adam kızın uyanmasını istemediği için saatlerce burada oturmaya razı gelmişti. Vücudunun her yeri tutulurken bunları aldırmamıştı.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now