61- Ölüm Neydi ?

3.9K 172 19
                                    




--------


Sahi neydi ölüm ? Sadece sevdiğimiz bir insanın yok olmasından ibaret miydi ? Çürüyen hayaller de kalmıyor muydu geriye ? Nasıl nefes almaya devam edeceğini hesaplamaktı sevdiğimizin ölmesi. O mezara girip ölümü yaşarken , bu dünyada sancılar içinde kıvranmaktı ölüm. Sesini,gözlerini, kokusunu... Bunları unutmanın korkusunu her zerre de yaşamaktı ölüm. Parmak uçlarına kadar hissedilen yanıklardı ölüm. Beraber hayal ettiğiniz şeyleri o gittikten sonra kafanda canlandırmaktı ölüm. Sokakta yürürken 'belki çıkar karşıma' umudu ile yaşamak ölüm. Toprağından bir avuç alıp hayatının sonuna kadar onu yanından ayırmadığına kendini inandırmaktı ölüm. Evet ölüm var. Ama unutmayalım, ölenle birlikte delirenler de var...

Yere iğne atsanız duyulacak kıvamda olan bir sessizliğin içerisindeydim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yere iğne atsanız duyulacak kıvamda olan bir sessizliğin içerisindeydim. Dizlerimin üzerine çökmüş kolum ile başımı kapatmıştım. Canım çok acıyordu...

Kolumu çektim yavaşça kafamdan. Gözlerim ile etrafa bakındım. Aksel ve Furkan ayağa kalkmış arabaya koşuyorlardı. "Beliz !"

Emre'nin tok sesi herkesin kafasını oraya çevirmesine sebep oldu. Herkes ayağa kalkarken kolumda ki sızı ile ayağa kalktım. Elimi koluma atarken kanlar doldurdu elimi. "Beliz."
Sesim daha çok fısıltı gibi çıkmıştı. Kanlar içerisinde yatan kardeşim miydi ? Deniz ağzını kapatmış ağlarken Nevra baş ucuna oturmuştu. "Beliz duyabiliyor musun ? Beliz bana bak ne olursun !"

Emre Belizin kafasını tuttu. "Ambulansı arayın !"
Sesini ilk defa bu kadar çaresiz ve korkutucu duyuyordum. Özgür telefonunu çıkarttı hemen. Oldukça boş bakan gözlerim bir anda fal taşına döndü. İçimde ki korku ile arkamı dönünce tüm sessizlik bozulmuştu işte. Sanki etrafımda ki herkes çığlıklar içinde etrafta koşturuyordu ama ben soyutlanmış bir şekilde bakıyordum etrafa. Çığlıklar kulaklarımı acıtmaya başlamıştı. "Abi !"

Özgür haykırdığında anladım çok kötü şeylerin olduğunu. Ölüm cidden var mıydı ?

Kanlar içindeydi. Sırtını duvara yaslamıştı. Gözleri kapalıydı.. Nasıl kapanırdı kehribarları ? Özgür koşarak yanına giderken hareket edemiyordum. Tüm azalarım tutulmuştu sanki. "Abi !"
Özgür Urazın vücuduna baktı. Uraz ise sızlanıp gözlerini araladı hafif. İşte o an dilim de vücudumda çözüldü. Kafamı Beliz'e çevirdim. O da öylece yatıyordu yerde. "Uraz !"

Gözümden akan yaşı aldırmadan koşarak yanına gittim. Dizlerimin üzerine çöküp yüzünü ellerimin arasına aldım. "Uraz." Sesim fısıltı gibi çıksada duyması için dua ettim. Gözlerini araladı hafifçe tekrar. "Uraz gitme yalvarıyorum ne olursun."
Tebessüm etti usulca. Farklıydı, farklı bakıyordu bu sefer...

"Çok acıyor mu he ? Yatıralım mı seni ? Korkma tamam mı, hemencecik gelicek."

Vücudunda ki kurşunlara bakıyordum.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now