13- Bir Melek

17K 600 23
                                    






——————



"Sadece söylenene itaat et küçük kadın."

Ses beynimde yankılanırken gözlerim hâlâ kapalıydı. Tenimde hissettiğim nefes Uraz'a aitken nefesimi dışarı verdim güçlükle. Gözümden akan yaşlar durunca sessiz bir iç çektim. Beni belimden tutup yönlendirirken korkum kaybolmuştu. Kızlar neredeydi ?
Neden burası ? Ne vardı burada ? İçimdeki huzursuzluk çoğalırken onun yanında bana bir şey olmayacağını düşündüren içimde ki kendime sinirle baktım.

Hızla yürürken bir anda durmuştuk. Her yer fazla sessizdi. Uraz'ın elini hissetmiyordum artık. Burası biraz soğuk muydu ? Durum çıkmaza giderken yavaşça ilerlemeye başladım.

Arkamdan birinin gözümdekini çıkarması ile kısık bir şekilde gözlerimi araladım.
Arkamı hızla döndüğüm de kimse yoktu. Uraz... sesi... Şimdi düşüp bayılacağım. Rüyada mıydım ? Yoksa bu bir kurgu mu ?

Bir anda her yer gündüz ışığı gibi iyice aydınlanırken gözlerimi daha çok koştum ve etrafıma bakındım. Arkamdan gelen sesler ile kafamı oraya çevirdim.

Doğru görüyor olamazdım değil mi ? Yaşadığım şeyin gerçekliği yoktu. Belki de şu an harika bir rüyadaydım.
Gözlerimden gelen yaşlara müsade ederken kollarımı açabildiğim kadar açmıştım.
Karşımda 20 ye yakın çocuk bana doğru koşuyordu. Kim miydi bu çocuklar ? Benim umudumdu. Sürekli olarak ziyaretine gittiğim, onlarla iltifatımı kesmediğim yetimhanede kalan çocuklardı bunlar. "Yalnız değilsin."
Karşımda durup gözlerime bakan küçük çocuğa baktım. Hepsinin adını bilmiyordum belki ama simaları netti kafamda. Eli ile sağ tarafımı gösterdi. Kaşlarımı hafifçe çattım ve sağ tarafa çevirdim kafamı.


Bu kadar iyilik benim gibi birine fazla değil miydi ? En sevdiklerim burdayken daha ne isterdim ki. Huzur evinde ziyaret ettiğim insanlardı bunlar. Mustafa amca, Mine teyze ve birçoğu karşımda duruyordu.
Kimisi yürümeye çalışarak kimisi tekerlekli sandalyede kimi ise koşmaya çalışarak bana gelirlerken sert bir şekilde durun işareti yaptım

Suratlarını asıp durdukların da çocuklara dönüp göz kırparken ne dediğimi anlamış olacaklarki kafa salladılar. Hızla hepimiz onlara doğru koşarken afallasalar da kollarını sonuna kadar açmışlardı...
Gözyaşlarıma engel olamıyordum. Bu yaşadıklarım gerçek olmayacak kadar güzeldi.
Ben uzun zamandır, sanırım ilk defa bu kadar mutlu hissediyordum.
Hepsi ile kahkaha atarken küçüklerden biri parmak ucunda yükselip kolumu çekerken dizlerimin üstüne çökerek suratına baktım gülen bir ifade ile.

"Şu an en çok kimi isterdin ?" Diye fısıldadığın da gözlerimi kısarak ona baktım.
"1...2...3...." dediğin de beni ayağa kaldırıp 90 derece döndürürken karşım da ablamı görmemle ağzımdan küçük bir inilti kopsa da gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile.

Ablam gülüyordu. Buna o kadar ihtiyacım vardı ki.. Olduğum yerde dizlerimin üstüne düşerken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bunu kim yapmıştı ? Beni bu kadar iyi tanıyamazdı kimse. "Ablam."
diye fısıldamamla sandalyesinin yanımda durması bir olmuştu. Doğrulup hızlıca ellerini öperken kafamı dizine yaslamıştım...
Uraz mıydı bunu yapan ? Beni bu kadar iyi tanıyan Uraz mıydı ? Gözlerimi etrafta gezdirdim bir süre. Yoktu ama burada.




———————

Herkes çevremdeydi. Yüzümde ki gülümseme hiç eksik olmazken ablam elimden tutup beni ayağa kaldırarak elime bir not verdi.

"Bir melek, kanatlarını hissederken mutludur. "

Suratımda ki gülümseme ile ablama bakınca o da güldü ve karşıdan koşarak gelen bir çocuğa sorar gözlerle bakmaya başladım. Elinde ki birsürü balonları elime bırakıp giderken bir an durdu ve tekrar bana yaklaştı.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now