74- Hoşgeldin Yusuf

3.8K 148 8
                                    


Multimedya: Eylül Delen ❤️

Duydum ki Eylülümüzü özleyenler olmuş. Buyrun size Eylül Delen 😍


———————


Herkes arabalara doğru ilerledi. İfade vermek için karakola gidiyorduk. Uraz tabikide çocuğu bırakmamıştı. Şikayetçi falan olmayacaktık zaten. Yaşlı gözleri ile polis arabasına binen çocuğa baktım.
Urazla  birlikte arabaya bindik ve polis arabasını takip ettik. Karakolun önüne gelince araba durdu ve yavaş bir şekilde indim arabadan. Sancılarım vardı çünkü. Ama Uraz'a belli edip onu endişelendirmek istemiyordum.

Yanıma geldi ve elini sırtıma koydu ilerlememi isteyerek. Polis arabasından indiği an gözleri etrafı aramaya başladı çocuğun. Gözleri gözlerimle buluştu. Derin bir nefes aldı ve karakola girdi.



——————



"Gel bakalım aslan parçası."

Uraz kolunu çoçuğun omzuna attı ve karakolun merdivenlerini inmeye başladılar. "Te-teşekkür ederim her şey için. Çok iyi insanlarsınız siz."

Elim ile saçlarını karıştırdım. Nasıl da masum bakıyordu. "Ben artık gideyim." Dedi ama Uraz direk girdi konuya. "Haydaa ! Böyle mi anlaştık seninle ?"
Gözleri nasıl da parlıyordu.. Yusuf'un yanına gittim ve elim ile saçını düzelttim. Adının Yusuf olduğunu ifade verirken öğrenmiştim.

"Biliyorum abi ama saolun. Ben sizin başınıza da bela açmayayım."

Bir bilse ki bizim başımızdan bela eksik Olmaz.
Gülümsedim zorda olsa. "Sana ne dedim ben ? Bizimle geliyorsun. Önce güzelce bir yemek yiyoruz, daha sonra oturup sessiz sakince konuşuyoruz."

Gözleri etrafta gezindi bir süre. Gülümsedim ve arabanın arka kapısını açtım. Daha sonra hep birlikte arabaya bindik. Aslında bir restoranda yiyecektik ama saat çok geç olduğu İçin her yer kapalı gibiydi. Açık yerlere de 12 yaşında ki bir çocuğu sokmazdım. "Ne kadar da büyük gösteriyorsun Yusuf. Seni bi 15-16 sanmıştım ben." Dedim hafif gülerek. Vücudumu da hafif ona çevirdim. "Ah keşke be abla." Dedi iç çekerek. "O nasıl hırs bakayım öyle." Dedim ve saçlarını karıştırdım tekrar. "Dur ben evdekileri arayayım da sana güzel bir yemek yapsınlar." Önüme döndüm ve çantamdan telefonumu çıkardım. "Ne istersin koçum ?" Dedi Uraz dikiz aynasından Yusuf'a bakarak. "Bir mıhlama yapsalar Ne güzel yeriz." Dedi daha sonra.

Alt dudağımı yaladım açlıkla. "Alo ! Eylül nerdesiniz siz ? Sabahtan beri arıyorum açan yok."

Denizin telaşlı sesine güldüm. "Geliyoruz geliyoruz, yoldayız."

"Allahım çıldıracağım ! Kızım biz burada delirdik bu Ne rahatlık!"

Gözlerimi devirdim. "Dizine yatır bir de döv Deniz."

"Onu da yapacağız onu da."
Nevra arkadan öfkeli sesi ile bağırdı. "Amaaaan ! Niye aradığımı unutturdunuz. Babaannemden rica etseniz de bize güzel bir mıhlama yapsa olur mu ? Çok açız ama çok yapsın."

Deniz laflarını saydı saydı ve Telefonu kapattı. "Yalnız benim babannemin mıhlaması meşhurdur. Ona göre !" Dedi Yusuf'a bakarak. Babannemi bu kadar sahiplenmesi nasıl kalbimi okşuyordu bir bilseniz. Tek bir kelimesi bile gözlerimin ışıklanmasana yetmişti..
Yusuf gözleri ile camdan dışarı bakıyordu sürekli. Önüme dönüp derin bir nefes verdim. Uraz gözlerini çevirdi bana. Omuzlarımı silktim. Araba evin bahçesine girince kemerimi çıkarttım ve durmasıyla arabadan indim. Arka kapıyı açtım ve Yusuf'ta arabadan indi. Bahçeye ve Eve bir süre baktı. "Ne kadar büyük bu ev !" Dedi. Tek kolumu sardım ve yürümeye devam ettim. Uraz kötü kötü bakıyordu suratıma. 12 yaşında ki çocuktan kıskanan adam ile ben ne yapacaktım.


Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin