92-EYLÜL

2.3K 133 16
                                    





——————



Genç kız tüm yorgunluğu ile karşısında ki ailesine bakıyordu. Gözlerinde ki korku onun daha dik durmasını sağlıyordu. Daha güçlü gelmişti. 4 yıl önceki Eylül gitmişti.

"Eylül !"
Sessizliği bozan kişi Beliz olmuştu. Gözyaşları ardı arkası kesilmez bir şekilde atarken karşısında dimdik duran kardeşine doğru koştu.
Ellerini genç kadının yanaklarına koydu.
"Gerçeksin."
Genç kadın kafasını salladı olumlu anlamda. Beliz ağzından çıkan feryad ile kollarını sardı kardeşine. O kadar çok sıkıyordu ki, ikisinin de nefes almasına engel oluyordu bu durum. Ama ikiside bunu hissedemeyecek kadar çok özlemişlerdi. Genç kadın engel olamıyordu göz yaşlarına. Belizin tiz çığlıkları yankılanıyordu bahçede.
"Geldiniz."
Hıçkırıklarının arasından kesik kesik çıkmıştı bu kelimesi.

Kollarını ayırdı ve genç kadının yüzünü ellerinin arasına aldı.
İnanamayan gözleri ile Eylüle bakıyordu. "Rüyada değilim. Sen gerçekten buradasın."

Genç kadın kafasını salladı onay vererek.
Beliz daha çok ağlamaya başladı bu süreçte. "Nevra."

Elini Eylülün saçında gezdirdi.
"Gerçekten geldiler."
Kafasını arkasına çevirdi Beliz hıçkırıklarının arasından.

Nevra, dizlerinin üzerine çökmüş, eli ile yüzünü kapatmış bir şekilde duruyordu çimenlerin üzerinde.
"Nevra, Eylül geldi."

Beliz kollarını ayırdı ve tamamen döndü Nevraya.
Genç kadın göz yaşlarının arasından yerde çaresizce oturan Nevraya baktı bir süre. Adımlarını ona doğru ilerletti.

Beliz de onunla birlikte yürüyordu. Genç kadın dizlerinin üzerine çöktü ve Nevranın elleri ile kapattığı suratına baktı bir süre. Beliz de oturdu ve elini Nevranın dizine koydu.
Nevranın hıçkırık sesleri dolduruyordu etrafı.
Genç kadın Nevranın ellerinden tuttu ve yavaşça yüzünden çekti.
Nevra kafasını kaldırmadan ağlamaya devam etti.
"Bu gerçek değil. Uyanacağım birazdan. Gerçek değil."
Fısıldayışı daha çok ağlamasına sebep olmuştu herkesin.

Genç kadın ellerini Nevranın suratına koydu ve kaldırarak kendisine bakmasını sağladı.
Nevra uzun bir süre baktı gözlerine Eylülün.
"Gerçek gibisiniz."

Kafasını, Aksel ile sarılan abisine çevirdi.
Daha sonra mavi gözleri ile ona bakan şirinesine çevirdi gözlerini.
Elini korkakça Eylülün yüzüne doğru uzattı. Değdirecekti ki geri çekti elini. Korkuyordu. Gerçek olmamasından korkuyordu. Ve her zaman ki Nevraydı bu. Gerçeklerden kaçan bir Nevraydı. Savaşmayı sevmiyordu.

Elini aniden geri çekti ve kafasını olumsuz anlamda salladı.
Elini yumruk yapıp çenesine doğru götürdü.
4 yıl. Tam 4 yıldır görmüyordu onları ve Beliz hariç herkes onların döneceğinden umutlarını kesmişti.

Elini korkarak tekrar Eylüle doğru uzattı.
İşaret parmağı genç kadının tenine değdiğinde güçlü bir çığlık ile adını haykırdı.

"Eylül !"

Kafasını omzuna koydu genç kadının ve daha çok ağlamaya başladı. "Affet beni yalvarırım. Seni orada bıraktığım için affet beni."
Genç kadın kollarını daha sıkı sardı ve özlediği aile kokusunu içine çekti bolca. Beliz ise kafasını Eylülün diğer omzuna yaslamıştı.
Dağ gibi Eylül yıkılmıştı 4 yıl önce. Herkesi ayakta tutmaya çalışan, yüklerini hafifleten Eylül gitmişti yıllar önce.

Ama şimdi tekrar dönmüştü. Tüm acılarını, isyanını, kinini, öfkesini o mezarlıkta bırakmıştı. Çok daha güçlü bir şekilde herkesi, her şeyi, en çokta kendisini onarmak için dönmüştü.
Genç kadın Nevradan ayrıldı ve gözlerine baktı uzun bir süre.
"Bir daha hiç ayrılmayacağız."
Nevra kafasını salladı gözyaşlarının arasından.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now