66- İnsani Yanım

4.2K 169 15
                                    

Multimedia: Uraz Delen
———


ÖZGÜR KARA.....


Buz gibi bir hava.
Parmak uçlarım çok üşüyor. Dudaklarım, saç diplerim ve göz kapaklarım çok üşüyor. Onun öpmeye doyamadığı yerler, 3 senedir çok üşüyor. Gözümden bir damla aktı ve uzanıp gitmesine müsade ettim.
"Bunları sana aldım."
Elimde ki beyaz gülleri toprağın üzerine serdim. En sevdiği şeydi. Tek mutlu olduğu şeydi. Elimi sıcacık toprağa daldırdım.
3 seneden sonra ilk defa geliyordum buraya. İlk defa bu cesareti buluyordum kendimde.
"Özür dilerim."
Çatallaşan sesime lanet ettim içimden. Ağlamamdan hiç hoşlanmazdı.

Gözlerimi mezarlığın karşısında ki denize çevirdim. Hava tamda 'Yıldız Tilbe' dinlemelik değil miydi ?
Gözlerimi kapatıp esen rüzgarı dinledim. Bir şeyler anlatmak istiyordu sanki. "Kalbim çok sızlıyor güzelim."
Dişlerimi birbirine bastırdım. Çok acıyordu kalbim. "Sanki ruhun gelip buraya çökmüş gibi." Dedim elimi kalbime bastırıp. Gözyaşlarımı tutamadım daha sonra. "Şimdi burada olsan öperdin yine gözlerimden. 'Ağlamak yok baş belası' derdin. Ben daha çok ağlardım. Sonra sende dayanamazdın ve başını omzuma koyup ağlardın."

Onu ilk gördüğüm gün geldi aklıma.

——

Bir tane çocuğu dövüyordu. Arabama yaslanıp izlemeye başlamıştım. Yakın bir arkadaşı vardı ve gelip ikisini ayırmıştı. "Bir daha benim kız kardeşime el kaldır, bak bakalım nefes alabiliyor musun sen !"
Diye bağırdı çocuğun arkasından.
"Bu iş burada bitmedi kızım ! Kardeşini de seni de !" Diye bağırmıştı dayak yiyen çocuk.

"Bağırma lan uzaktan. Gel de burada öt !"

Elini çocuğa doğru salladı ama yanında ki erkek olan arkadaşı tutuyordu onu. "Kızım bir rahat dur Ya !"

Kız sinirle arkadaşını itti. "Öldüreceğim oğlum sizi ! Öldüreceğim !"

Sağ tarafa dönüp bana doğru gelmeye başladı. Beni fark etmemişti ama olsun. Kafasında bir bere vardı. "Ne sırıtıyorsun be !"
Burnunu kırıştırıp gözlerini kıstı. Daha çok sırıttım. "Sakin şampiyon."

Elini yumruk yaptı. "Bak benimle ağzını yayarak konuşma, fena olur."

"Elif yürü."

Arkadaşı kolundan tuttu.
Elif mi? Diye geçirdim içimden.
Gözleri kahverengiydi. Bembeyaz teni vardı ve hafif Çiller'i vardı.

"Şşş. Atarlı !"

Dayak yiyen çocuk geri gelmişti.
Kafasında ki bereyi tutup çıkartmak istedim.
Saçlarını çok merak etmiştim. "Ulan !" Deyip arkasını dönmüştü ki belinden tuttu. "Ne yapıyorsun be ! Bırak iki dövüp geleceğim."

"Bıraksana kızı."
Yanında ki arkadaşına gözlerimi devirdim.
"Yanına silah mı aldı bıçak mı aldı bilmiyoruz. Deli dana gibi atlama her yere."
Kaşlarını çattı. "Ney gibi ?"

Yüzünü bana çevirdi ve kahverenginin en koyu hali olan gözlerine baktım. Mavi olan gözlerime uzunca bakıp duraksadı ama kafasını salladı daha sonra. "Ya bu çocuk nereden çıktı ya ?"
Deyip ayağı ile tekmeyi geçirdi. Sızlanıp onu bıraktım. Daha çok güldüm. "Gel ulan buraya !"
Koşarak çocuğa doğru gitmeye başladı. Peşinden koşup kolundan tuttum. Çocuk elinde ki bıçağı çıkarıp sallamaya başladı. Bizimkileri mi arasaydım ?

Küçük KadınWhere stories live. Discover now