10- Babamın Kızı Olayım

18.7K 719 23
                                    

NEVRA.



--————————



2 GÜN SONRA...

Uzun bir aradan sonra derin bir uyku çekmiştim. Hızlıca yataktan kalkıp banyoya gittim. Soğuk bir duş alıp saçlarımı kuruttuktan sonra sarı gömleğimin altına kot pantolonumu giyip gömleğimi içine soktum. Gerçekten şeker olmuştum şu an..


Aynada kendime bakarken gözlerim elime kaydı. İçinde cam kaldığı için parçalanmıştı o yüzden birkaç dikiş atılması gerekmişti. Evet bardan çıktıktan sonra Uraz'ı hiç görmemiştim. Şu saatten sonra görmesem daha iyi olurdu aslında.

Yatağın üstün de ki telefonumu alıp arkama cebime atarken aşağıdan gelen çığlıkla olduğum yerde durdum.
Sonra bir şeyin düşme sesiyle abimin "DAMLA ! " diye kükreyişi evde ölüm sessizliği oluşturdu.

Koşarak odamdan çıkıp merdivenin başına ilerlediğim de merdivenin korkuluğuna yaslanarak oturmuş babam girdi görüş alanıma.
Onun üzerine yürüyen abimi gördüm daha sonrasında Bağırarak babamın boğazına yapışmıştı. Abim sanırım ilk defa bu kadar ciddiydi. Ve sinirli. Seslerin ne abimden ne de babamdan gelmediğini anlayınca kafamı öne uzatıp merdivenlerin sonuna bakınca başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.
Sağ gözüm seyrimeye başlarken kafamı salladım belli belirsiz.
Bunu yapmış olamazdı değil mi ? Bu kadar ileri gitmiş olamazdı. Ablama dokunmuş olamazdı değil mi ? Beynimdekileri susturdum merdivenleri inip yerde yatan Damlanın yanında dizlerimin üstüne çöktüm.
Suratını kapatan saçlarını geriye attım.
"Damla." Dedim yorgun çıkan sesim ile. Soğukkanlı olmak zorundaydım.
"Damla bana bak."
Buğulu gözlerim ile kanlar içinde olan suratına baktım.
"Damla yalvarırım aç gözlerini."
Kafamı kaldırıp etrafıma baktım.
"Elmas teyze ambulansı ara !"
Sesimi oldukça sakin tutmaya çalışıyordum. Panikleyip yanlış bir şey yapamazdım.
"Eylül."
Kafamı kaldırıp Elmas teyzeye baktım.
"Ambulans çağır ! Lütfen."
Sonuna doğru sesim kısık çıkmıştı. Ellerimi Damlanın yanağına koydum.
Yalvarırım bana bunu yapma. Bu sefer kaldıramam, yalvarırım sende gitme benden..

Gözlerim yerde ki kanlara kaydı. Kafası..
Kafası kanıyordu.
Elimi ensesine doğru götürdüm.
Kafası kanıyordu ablamın..


Gözümden akan yaşa müsade ettim.
"Damla ! Abicim, bak bana güzelim."
Abim Damlanın yanağından tutup kendisine doğru çevirmişti.

"Sen gel buraya, gel ! Seninle işim bitmedi."
Eliyle abimi işaret eden babama çevirdim kafamı.
"Senin ipini sonra keseceğim."
Kafasını bana çevirdi.
"Ambulansı bekleyemeyiz. Ölecek yoksa. Hadi Eylül."

Abim Damlayı kucağına alıp ayağa kalkarken kafamı babama çevirdim. Merdivenleri inerek bize doğru geliyordu.
Ayağa kalktım ve karşısına geçtim.
"Yetmedi mi yaptıkların ?"

Sesim de ki acıya, hayal kırıklığına engel olmamamıştım. O savunmasızdı. Konuşamıyordu, hayatına tekerlekli sandalyede devam ediyordu. Bunu ona yapması adiceydi.

"Sen dayak yemeye doymaz mısın ?" Dedi. Gözlerimin içine bakıyordu.


"Onun ne kadar savunmasız olduğunu biliyorsun. Senin derdin benimle ! Hadi burdayım." derken ellerimi iki yana açtım. Artık gerçekten kaldıramıyordum. Derdi benimleydi.


"Her şey benim suçum. Kızını ben öldürdüm. Benim yüzümden oldu, doğru. Bıçakla, vur, ya da işkence ederek öldür. Ne yapıyorsan yap."

Küçük KadınWhere stories live. Discover now