Küçük Kadın

23- Ben, Nazlı Değilim.

Multimedia: Eylül'ün anne ve babası. (Bu çifti gerçekten çok yakıştırıyorum o yüzden isimleri dahi aynı olacaktır)

:)

İyi okumalar. . .

Merdivenlerden çıkarken çarptığım sert beden sarsılmama neden olurken ağzımdan bir inilti kopmuştu.
"Oha. Bir dikkat et kardeşim ya" derken sesim sitemkar çıkmıştı.
"Kardeşim mi" derken suratını buruşturmuştu.

"Çekil" deyip elimle onu iterken gitmeye çalışacaktım ki tekrar bileğimden tutuldum. "Hayırdır" derken tek kaşını kaldırmıştı.
"Sanane kardeşim. Ne karışıyorsun ya" deyip suratına doğru bağırmıştım.

"Bir şeyler içelim mi ?" Dediğin de elimi kaldırıp önünde sallarken "hoop, birader sen anlamıyosun sanırım. Defol git lan başımdan" deyip yürümeye başladım. "Küçük kız" dediğin de homurdanarak önümü döndüm "Ne Allahın cezası ne ?" Derken sesimde ki sitem fark edilmeyecek gibi değildi.

"Bana yardım eder misin ?" Dediğin de suratını sağa doğru yatırmıştı ve benden bir cevap bekliyordu. Koşar adım yanım gelirken kolumdan sıkıca turmuştu.

"Bak amacım kötü değil. Seninle bir şey içmek istememin sebebi sana yavşıyo olmam da değil." Deyip muzipçe gülümsedi.

Elini uzatırken "Güven" demişti. "O biraz zor ama" deyip gülümsemiştim. "Adım Güven."

"Oradan bakınca salak mı görünüyorum acaba ? Anladım tabikide. Sadece pek adınla uymuyosun gibi" deyip gözlerimi kısmıştım. "Dobralıkta son nokta" deyip gülerken "Eylül" diye bağırmıştım.

Eli ile gösterdiği yere odaklanırken genç bir kızın çılgınca dans ettiğini gördüm. Yalnız yanında bir erkek vardı.

Ve fazla samimiydiler. "O yanında ki kuzeni. Dün ayrıldık. Ve intikam almak için buraya geldi. Kuzeni ise bana mesaj attı. Açıkçası ocağına düştüm Eylül. Yardım lazım."

Sıcak ama bir o kadar da hüzünlü gülümsemesi ile bana bakarken kafa salladım. "Peki, ne yapmam gerek ?" Diye soru yöneltmiştim.

"Sevgilin var mı ?" Dediğin de hözlerim lobiye kayarken herkesin pür dikkat beni izlediğini gördüm. O sarı yelloz ise Urazın yanında kolunun altında oturuyordu. Ayy pekte çirkinmiş.

Salak. Etraf karanlık kızı nasıl görüyorsun. Ayrıca güzel olduğunu biliyorsun.

İç sesime küfür ederken "yok diye cevap vermiştim. Elini bana uzatırken "dans edelim" dediğin de kaşlarımı havaya kaldırdım. Dans etmeye bayılırdım. Bir aralar kendimi sadece dansa bağlamıştım. Üstüm de ki elbiseye bakarken bu şarkı da dans edebileceğimi fark ettim.

Sen misin gözümün önünde kızı yiyen ? Hodr meydan Uraz Delen.

Sahneye doğru ilerlerken o kızın bize baktığını gördüm. "Seni seviyor." Demiştim. "Emin ol. Benim onu sevdiğim kadar sevemez."

"Sorun ne ?"

"Şu günü atlatalım her şeyi anlatacağım yardımcım"

"Sensin yardımcı. Ben burada patronum. Hem bu ulvi bir görev" diyip sırıtırken görünebilir bir yere geçip kendimi dansa teslim etmiştim.

Sanırım bu dans benim de işime yarayacaktı.

Kendimi şarkıya teslim ederken ellerimi havaya kaldırıp küçük çığlıklar atıyordum.