88-Gerçekler

2.2K 148 13
                                    



Ne kadar çok yorum ve beğeni gelirse bölümler de bir o kadar hızlı gelecek 🔮

—————-


ÖZGÜR..

"Nevrayı hastaneye götürün! Hemen !"
Uraz olduğu yerde arkasını döndü ve aşağı indi.
"Abi !"

Eylül yoktu. Hiçbir yerde yoktu..
Ayağıma takılan şey ile kafamı yere eğdim.
Uraz koşarak yanıma geldi. Yüzük..
Uraz yüzüğü eline aldı.
"Eylülün.." dedi kısık sesi ile.

Arkasını döndü ve evin çıkışına yürümeye başladı. "Nevrayı hastaneye götürün. Geliyorum !"

Peşinden bir iki adım attım. "Abi nereye ?"

Cevap vermeden arabasına bindi ve saniyeler içinde gözden kayboldu.

Elimi kapıya vurdum ve yukarıya doğru koşmaya başladım. Aksel Nevrayı kucağına almış koşuyordu.
Merdivenler indir. Arabaya oturdum ve çalıştırdım. O da arka koltuğa yatırdı dizlerini. "Hızlı sür kardeşim ! Allah aşkına hızlı sür !"

Nevranın izlemeleri duyuluyordu arabanın içinde. "Kardeşim !"
İnlemelerinin arasında Eylülün adını sayıklıyordu. Aksel elini Nevranın elinin üzerine koydu. "Geçti güzelim sakinleş. Eylülü de bulacağız. Yalvarırım sakin ol."





Hastanenin önünde durdurdum arabayı. Hızla indim ve Akselin kapısını açtım. "Sedye getirin !"
Acil bölümünden sedye ile doktorlar koşmaya başlamıştı. Aksel kucağında ki Nevrayı yatırdı ve koşmaya başladı. "Sizler burada kalın lütfen."
Hemşirenin cümlesi ile Aksel elini sert bir şekilde duvara geçirdi.





————————




EYLÜL DELEN...



"Korkma onu öldürmedik. Onu buldular ve şu an hastanede dinleniyor."
Kafamı karşımda oturan genç adama doğru eğdim. "Beni öldüreceksiniz değil mi ?"
Kafasını salladı olumlu anlamda. "Üzgünüm. Ama merak etme her şeyi öğrenerek gideceksin."
Nevranın üzerinden 3 gün geçmişti. Tam 1 haftadır yoktum yani. Hayatımın en iğrenç günlerini geçiriyordum. Keşke birisi kafam güzel bir vursa da şu son 1 haftamı unutsam diye yalvarıyordum içimden.

Yakılan ışık ile gözlerimi kapattım refleks olarak. Daha sonra yorgun bir şekilde etrafıma baktım.
Duvarlarda resimler vardı. Karşımda ki duvarda genç bir kız Aksel ve genç bir çocuk vardı. Onun yanında Uraz, ben ve Nevra vardık. Yaslı olduğum duvarda ise hastaneye gelen o adamın ve birkaç adamın fotoğrafı vardı.
Sağımda ki duvara çevirdim kafamı. İsimler yazıyordu. Hepimizin isimleri yazıyordu.
Adamın elinde ince uzun bir çubuk gördüm. Ayağa kalktı. "Şimdi. Derse başlama vaktimiz geldi ! Bakalım senin ölümünün gerçek sebebi kim !"

Ellerimi saçlarıma götürdüm ve acı dolu bir nefes aldım.
Bu kıyamet ne zaman bitecekti.



———————





FURKAN...



Yatakta cenin pozisyonunu almış Nevraya kaydı gözlerim. Ellerini şakaklarına bastırarak tek bir duvara odaklanmış konuşuyordu. 2 gündür her saat başı çığlıklarla uyanıyordu ve Eylülün yanına gideceğini vurgulayarak kaçmaya çalışıyordu. Defalarca kez kendisinden nefret ettiğini söylemişti. Defalarca kez sakinleştirici vuruldu.
Bugün ilk defa anlatmaya başlamıştı.
Uraz Nevranın tam karşısında oturuyordu.
"Bu adam girdi içeri."
Önünde ki fotoğraflardan bir tanesini işaret ederek. "Senin bir tercih yaptığını söyledi. Eylül ve bebeğindense beni tercih ettiğini söylediler. Bunu yapmadın değil mi abi ?"
Ellerini saçlarına götürüp çekmeye başlamıştı. Uraz ayağa kalktı ve odadan çıktı.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now