82- Vasiyet

4.3K 161 18
                                    


——————



EYLÜL DELEN...



Gözlerimi kehribarlarına çıkardım. O kadar değişik bakıyordu ki bana. Bir şeyler anlatmak istiyor gibiydi sanki. Gülümsedim. Suratını bana yaklaştırdı. Kafamı geri çektim. "Leş gibi kokuyorsun farkında mısın ? Ne kadar içtiysen artık, kokun kaybolmuş."
Dudağı kenara kıvrıldı. Elini masaya vurdu. "Yine her şeyi mahvettim değil mi ?"
Derin bir nefes aldım. "Hiçbir şeyi mahvetmedin. Hadi kalk ve evimize gidelim."
Kehribarlarını bana çevirdi. "Düzelmeyecek ki. Biz o eve gideceğiz. Sen yine mutsuz olacaksın. Soğuk olacaksın Bana. Ben düzeltemeyen çalışırken yine daha kötü olacak."

Ben bu adama bunları hissettirecek ne yapmıştım ?
Ellerimi yanağına koydum ve derin bir nefes aldım. "Hiçte öyle olmayacak. Eve gideceğiz. Sen kendine geleceksin. Yarın sabah kalkacağız. Güzelce kahvaltımızı edeceğiz. Sonra ben seni işine uğurlayacağım. Sen gelene kadar çocuğumuz için kitaplar okuyacağım. Sonra sen geleceksin.."

Gözümden bir damla aktı. "Kızımızın adını düşüneceğiz. Ona güzel bir oda hazırlayacağız. Bundan sonra hayatımız sakin olacak söz veriyorum."
Gözümden bir yaş daha aktı. Artık sakin kalmaya ihtiyacım vardı. Dudağı yukarı kıvrıldı. Alnımı alnına yasladım. "Özür dilerim. Sana bu kadar sorumluluk yüklediğim için özür dilerim.."
Kirpikleri kirpiklerime değdi. Gözlerini kapattığını hissetmiştim. "Ben ölmeyeyim o zaman "
Gülümsedim. "E ölme o zaman."
İkimizde gülümsedik. "Sen inşallah hayal değilsindir."
Saç diplerinden tuttum ve çektim. "Sen eve geç bakalım ben hayal miyim değil miyim !"
İkimizde güldük daha sonra.
Geri doğruldum ve yürümek için hamle yaptım. Bar taburesinde oturuyordu. "Uraz davetiye mi bekliyorsun acaba ?"

Omuzları düşmüştü. "Kalkamıyorum ki." Şu haliyle bile nasıl masum olabiliyordu ? Özgüre kafam ile işaret verdim. Tamam kolunun altına girecektim ki yanımıza gelen kız ile duraksadım. "Uraz!"
Kaşlarım çatıldı ve kafamı kıza çevirdim. "Gece daha yeni başlıyor ya. Nereye götürüyorsunuz."
O gevşek ağzını patlatacaktım şimdi senin göreceksin geceyi.
Uraz ağzını açacaktı kolunun altından çıkıp kızın önüne geçtim. "Ben senin geceni sana karartmadan sen defolup gitsen mi acaba küçük kız !"

Kız giderken Urazın sırıttığını gördüm. "Sen sırıtmaya devam et."
Kolunun altına girdim ve Özgürün yardımı ile çıkışa doğru ilerlemeye başladık. "Merdivenlere geldik. Dikkat et."

"Zirveye çıkıyoruz yani. En sevdiğim."
Gözlerimi devirdim ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Uraz takılıp duruyordu sürekli. "Uraz düzgün çık şunları bak ! Yemin ederim sinirden doğurucam şimdi !"

Merdivenleri çıktıktan sonra durdum ve derin bir nefes aldım. Omzumda Urazın kafasını hissetmem ile kafamı ona çevirdi. "Vallahi sızdı."
Özgürün söylediği ile omuzlarım düştü. "Hayır sen niye durdurmuyorsun ki bu gerizekalıyı !"
Çıkış kapısını açtılar ve temiz hava suratıma çarptı. "İyi eğlenceler efendim."
Kel adam ellerini birleştirmiş bana bakıyordu. "Ne eğlence ama !"
Sokakta yürümeye devam ederken kızların gözlerinin Urazın üzerinde olduğunu gördüm. Kafamı kaldırdım. "Adam baygınken çekin bari şu pis kenafir gözlerinizi."

"Yenge sakin."
Özgürün sesi ile önüme baktım ve yürümeye devam ettim.
Araba yanaştı sokağın başına. Kapıyı açıp Urazı içeriye fırlattık. Bende yanına geçtim ve Özgür sürücü koltuğuna geçti. Nevra da öne geçince arabayı çalıştırdı ve eve doğru yol aldık. Kafası dizimdeydi. Telefonumu aldım ve abime eve geçtiğime dair mesaj attım. "Yalnız kafasını fena vurdu." Dedi Nevra.
Elim ile kafasını tuttum. "Müstehak ona."
Saçlarını okşadım daha sonra. İçimde ki bu dengesizliğin tek sebebisin Uraz Delen.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now